Annemin Parası

7_b

Anneleri çalışan küçük çocukların dilinde hep bir “Annem aldı, annemin parası…” cümlelerini duyuyorum. “Annemin parası” diyen birkaç çocuğu konuşturdum.

Çocuklar “Annem çalışmazsa biz hiçbir şey alamayız, annem çalışmazsa paramız biter, oyuncak alamayız, yiyecek alamayız…” diyorlar.


Bunu diyen çocukların babalarının gayet iyi işleri, evleri arabaları var ve ekonomik olarak annelerinin çalışmasına ihtiyaç yok ve evi geçindiren de baba. Annelerin paraları ya lükse gidiyor ya da biriktiriyorlar.


Baba parasını yok saymak, her iyi şeyi anneden bilmek çocuklar için oldukça tehlikeli bir bakış açısı.


Çalışan anneler çocuklarını bırakıp gitme sebebi olarak, arkalarından ağlayan çocuklarını ikna etmek için onlara “Ben çalışmazsam istediklerinizi alamayız, aç kalırız…” diyor olmalılar ki bu çocuklar anne parasını yüceltiyorlar ve evde neredeyse bütün harcamayı yapan, kazancını ailesin harcayan fakat hiçbir haysiyeti olmayan baba parasını yok sayıyorlar.


Bu bakış açısı pek çok açıdan tehlikeli. Evde zaten sözünün de pek kıymeti kalmayan babalar maddi olarak da yok sayılıyor. Babanın güveni temsil etmesi gereken aile de güveni de sevgiyi de şefkati de sadece kadın veriyormuş havası çiziliyor.


Akşam Babam Eve Gelmesin


Bir dönem üst düzey bürokrat olarak da çalışan bir kadın siyasetçi, bir panelde çocuğu ile ilgili anısını anlatmıştı.


Oğlu, beş altı yaşlarındayken, o işe giderken arkasından çok ağlar üzülürmüş. O da çalışması gerektiğini söylüyormuş.


Çocuk bir gün sevinçle yanına gelmiş. “Anne senin çalışmaman için çok iyi bir fikir aklıma geldi” demiş. Bu kısmı gülerek anlatıyor.


Ben de onun anlatırken ki neşeli halini görünce çocuk sevimli bir şey söyleyecek zannediyorum.


Çocuk: “Babam akşamları eve gelmesin, akşamları senin yerine de babam çalışsın.” demiş.


Onun gülerek anlattığı bu anı, beni neredeyse ağlatacaktı. Çok üzüldüm.


Cümlesinin devamında da: “Oğlum şimdi büyüdü ve şöyle söylüyor. ‘Anne iyi ki çalışmışsın yoksa belki bugün beni bu kadar anlıyor olmayacaktın.’ diyor.”


Bu anısını paylaşma sebebi kadınlara mesaj vermekti elbette. Mesaj gayet açıktı: “Çocuklarınız arkanızdan ağlasa da umurunuzda olmasın, çocuklarınızın gözyaşlarına bakıp merhamet etmeyin, çalışmaktan vazgeçmeyi falan düşünmeyin, gün gelir sizi anlar hatta takdir eder.”


Oğlunun yetişkin olunca annesine söyledikleri bana takdir cümlesi gibi gelmedi; sanki delikanlı annesiz büyüdüğü yılların acısını unutmak için, annesini affedebilmek için kendini ikna etmeye çalışıyor gibi geldi.


En vahim cümle ise bu delikanlının çocukken bulduğu çözüm. “Babam akşamları eve gelmesin, akşamları senin yerine de çalışsın.”


Bir erkek çocuğu akşam babasının eve gelmemesini istiyorsa o ailede çok ciddi problemler var demektir.


Demek ki baba manen, ruhen o evde zaten yokmuş ki çocuk babasının bedenini de istememiş. Baba kendi kendini mi yok etmiş yoksa karısı tarafından yok mu edilmiş, bunlar o ailenin problemi.


Biz buradan çıkaracağımız derslere bakalım.


Birincisi “Anne parası” sözü ile kız ve erkek çocukların bilinçaltına “Kadın kazancı olmazsa ailede geçim olmaz” mesajı gidiyor. Pek çok açıdan tehlikeli olan bir mesaj bu, dikkat etmek gerekir.


Bu mesajla büyüyen erkek çocuğu, eşinin çalışmasına ihtiyacı olmasa bile çalışan eş arayacaktır. Bu ailede büyüyen kız çocuğu da aileyi ayakta tutmak için mutlaka çalışmalıyım mesajı alır. Bu da ailede rollerin iyice karışmasına sebep olur.


İkincisi kadınlar, ihtiyacı olmadığı halde çalışıyorsa bile kendi vicdanını aklamak için babayı harcamamalı. Çocuğun gözünde baba olgusu yıkılmamalı. İster ihtiyaçtan ister keyfi olarak çalışıyor olunsun, anne çalışma sebebi olarak parayı göstermemeli. “Evi baban geçindiriyor, ihtiyaçlarımızı baban alıyor, ben ona yardımcı olmak için çalışıyorum” denebilir başka bir sebep bulamıyorsa. Çocuk “evin geçimini baba sağlıyor” olarak bilirse, bu ona aile konusuna daha sağlıklı bir bakış kazandırır ve babaya saygı duyar.


Üçüncüsü ise erkeklerin biraz reklam yapmayı öğrenmesi gerekiyor. Kadınlar yaptıkları işlerin reklamını iyi yaparlar. Ev, eş ve çocukları için yaptıkları her şeyi defalarca dile getirirler.


Erkekler ise reklamda iyi değillerdir. Pek çoğu zaten kendilerinin evi geçindirmek zorunda olduklarını düşündükleri için bunun reklamını yapmazlar. Ailelerine seve seve harcamada bulunurlar. Fakat kadın, kendi parasın yüceltmeye çalışıyorsa erkeğin de kendi harcamalarını başa kakıyor gibi yapmadan çocuklarına anlatması lazım.


Sadece harcama konusunda da değil, koca olarak baba olarak evde erkeğin varlığını göstermesi lazım.


Evin reisi olarak erkek, evde sağlam bir duruş sergilemeli ve çocukları ile yakından ilgilenmeli ki çocuklar babalı evde babasız büyümesinler.




Bunlar da ilginizi Çekebilir

22 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz