Bebek İşaret Diline Dair Bilinmesi Gerekenler

1382952864-isaret_1907
Yasemin Yusufoff Hanım ve bebek işaret dili ile Tuğba Hanımın radyo programı vesilesiyle tanıştım. Çok ilginç bir fikirdi. Nasıl yani bebeğim dili ile konuşmadan önce, işaret ile benimle konuşacak öyle mi?


Haydi dedim her okuduğunu uygulamaya çalışan bir anne olarak bir de buna başlayalım bakalım. Kızım Zeyneb 6. ayına girdiğinde, işaretleri yapmaya başladım. Hem konuşuyor, hem de ona işaretleri gösteriyordum. Ara ara acaba olacak mı kuşku duymadım da değil. 8. ayına geldiğinde ağlarken “baba” işaretini üst üste yapması eşimle ikimizi de şaşkına döndürdü. Aynı zamanda da büyük bir sevinç hissettik. Ardından da işte bu röportaj ortaya çıktı.

Bebek işaret dili nedir? Süreç nasıl? Bu soruların cevabı için Yasemin hanımın kapısını tıklattık. Güler yüzlü, ilgili bir yazar ve anne çıktı karşıma. Samimiyetle sorularımı cevapladı. İşte sohbetimiz:

Yasemin hanım biraz kendinizden eğitim geçmişinizden bahseder misiniz?


Kaliforniya üniversitesinde (University of California Riverside) başladığım üniversite eğitimine kendi sahasında daha fazla bilgi sahibi olduğunu düşündüğüm New York Üniversitesinde (NYU) devam ettim ve bu üniversiteden mezun oldum. Eğitimde bir dünya devi olan Japonya’nın yüksek teknoloji ile geleneksel aile yapısını ve eğitim metotlarını birleştiren özgün eğitim sistemini öğrenmek amacıyla eğitimime Japonya’da devam ettim. Japonca öğrendikten sonra eğitim ve dil gelişimi alanındaki mastır çalışmalarımı Tokyo’daki prestijli International Christian University (ICU) üniversitesinde tamamladım. Bu akademik çalışmaları sırasında saha tecrübesi kazanmak amacı ile Tokyo YMCA anaokullarında bebekler ve ebeveynlerle bizzat çalıştım Ülkemizde de bebeklerle ve çocuklarla iletişimde bulunan herkese faydalı olmak amacı ile 2009 yılında, EyeSTAR Göz Lazer Merkezinin sosyal sorumluluk projesi olarak Bebek Üniversitesi’ni kurdum. Dünya Engelliler Birliği Genel Sekreteriyim. 2011’de Kimse Yok Mu Derneği ve Anafen tarafından yılın annesi seçildim

Bulgaristan doğumlu Osmanlı Türk torunuyum, Amerika’da büyüdüm. Yıllarca Türkiye’ye gelip her yerde Türkçe duyup kitapçılardan Türkçe kitap alma hayalini kurdum. Türkiye’ye ilk 27 yaşımda gelebildim, sonra da evlenip 2006’da burada yaşamaya başladım. Evliyim ve bir kızım (6 yaşında), bir oğlum (15 aylık) bir de üvey kızım (17 yaşında) var. Televizyondan nefret ediyorum, hayatımın değerli dakikalarını yok ediyor gibi hissediyorum. Her fırsatta çocuklarımla parka gitmeyi seviyorum, boş zamanlarımda kitap okumayı ve tatlılar yapmayı seviyorum.

Neden böyle bir kitap yazma ihtiyacı duydunuz? Yazma serüveninizi, sürecinizi anlatır mısınız?

Bebek işaret dilini ilk Japonya’daki bir profesörümden duymuştum. Yeğenine öğrettiğini söylemişti çok da dikkatimi çekmişti. Japonca bile bebek işaret dili kitapları var. Sonra hamile kalınca annemin yanına doğuma gitmiştim. Amerika’da olduğu için bebek işaret diliyle ilgili birçok seminere katıldım, ne kitaplar varsa aldım okudum. Kızımla faydalı olursa da, Türkiye’deki annelerle paylaşırım, onlar ve bebekleri de faydasını görsün diye düşünmüştüm. Kızım 1,5 yaşında iken kitabı yazmaya başladım çünkü gerçekten mucize bir iletişim aracı olduğunu düşünüyorum.

Bebek işaret dili başka ülkelerde de kullanılıyor, kabul görüyor mu?

Evet, Amerika’da yüz binlerce aile kullanıyor, Kanada, Avustralya, Japonya, Avrupa’nın birçok ülkesinde de yaygın ve normal olarak görülüyor. Artık ne olduğu konuşulmuyor, bebekleri hangi işaretleri yaptıklarını konuşuyorlar anneler aralarında.

Ben de işaret dilini öğreten bir anneyim. Etrafımdaki insanlara bunu anlatınca hemen yüz ifadeleri değişiyor:”Ne gerek var ki zaten 3–4 ay sonra konuşacak” diyorlar. Peki, gerçekten böyle mi? İşaret diline gerek neden var?

1 yaşında bebekler konuşunca size uçağı ilginç gördüklerini anlatabilirler mi? Topu istediklerini? Başka mama istemediklerini, doyduklarını? Aile bireylerinden birinin evde olmamasını? Ya da kedinin uyuduğunu? Ya da arabaya binmeye istediklerini?

Evet, bazılarını ağlayarak anlatabilirler, bazılarını 2 yaşlarına gelince. Bebekler konuşmaya bu kadar çok sabırsızlanıyorken ve istiyorken, neden onlara bu fırsatı vermeyelim ki? Neden dil gelişimlerine, beyin gelişimlerine, ince motor gelişimlerine, sosyo-duygusal gelişimlerine, aramızdaki bağı güçlenmesine fırsat vermeyelim ki? Bu durum “Bebeğiniz bir gün tuvaleti kullanmaya başlayacak, niye bebek bezi kullanıyorsunuz?” Ya da “Aman bebeğinizin emeklemesine izin vermeyin, sonra yürümeyi öğrenemez!” demeye benziyor.

 

Bebek işaret dili, bebekler akıcı konuşmaya başlamadan önce kendilerini ifade edebilmelerini sağlayan çok önemli bir araç ve öpücük göndermeyi öğretmek kadar kolay. Çünkü bebek işaret dili emeklemek kadar normall bir şey aslında. Zaten 10–12 ay sırasında bebekler işaretler kullanmaya başlıyor. Ayrıca, siz de farkında olmasanız bile, gündelik hayatınızda sürekli işaretler kullanıyorsunuz. Birine ellerinizi kullanmadan yol tarif edebilseniz de, ellerinizi kullanmayı tercih ediyorsunuz. Bebek işaret dili bu yöntemin geliştirilmiş hali. Yani, kitabımdaki işaretleri, bebeğinize “baş-baş” öğretmek kadar kolayca öğreteceksiniz.

Bebeğime tam olarak ne faydası var?

25 yıldan fazla süren bilimsel araştırmaların sonuçlarına göre bebek işaret dilinin faydaları: Bebek işaret dilini kullanan bebekler, kullanmayanlara göre:

  • Daha az ağlar

  • Daha çabuk konuşur

  • Daha yüksek IQ’ya sahip olur

  • Daha çok sözcük bilir

  • Kitaplara daha fazla ilgi duyar ve bu ilerideki okul başarılarını etkiler

  • Ebeveyn-çocuk bağını güçlendirir

  • Sosyo-duygusal gelişimini destekler

  • Özgüven sağlar

  • Ellerini daha kolay ve daha etkili kullanır

  • 6f48e694-2d8b-4df3-abf8-29b895310bd0-1


Ebeveyn ile bebeğin iletişimine ne gibi faydaları var?

Ağlamadan kendilerini ifade edebiliyorlar. Var mı ötesi? Var. Düşündüklerini, duyduklarını, fark ettiklerini bize iletebiliyorlar. Benim kornanın çaldığını fark etmediğim zamanlar, 15 aylık oğlum işareti yapıp bana bildiriyor meselâ. Bebekler boş boş oturmazlar. Beyinleri çok hızlı çalışıyor, gelişiyor ve değişiyor, bunu hatırlasak ve değerlendirebilsek ne iyi olur!

Öğretmeyi isteyen anneler nasıl ve nerden başlamalı?

Genellikle, işaret diline başlamak için 6. ay uygundur. Bebekler bu dönemde işaretleri daha iyi algılarlar ve el hareketleri çok daha koordinelidir. Bebekler işaret dilini hemen anlamaya başlamakla birlikte uygulamaları birkaç ayı bulabilir. Hiç ummadığınız bir anda, sizden işaret diliyle süt isteyebilir ya da korktuğu şeyleri anlatabilir. Sizin yapacağınız en önemli şey, işaretleri devamlı kullanmak ve bebeğinizin çevresindeki insanların da işaretleri kullanmalarını sağlamaktır. Büyük kardeşleri varsa, bu onlar için de çok eğlenceli olabilir.

Bebeğimin konuşması gecikir mi?

Hayır, aksine daha hızlı konuşmaya başlar. Bunu 25 yıllık bilimsel araştırmalar defalarca kanıtlamıştır. Geciktiriyorsa, ben niye kitap yazayım, neden ikinci çocuğuma da aynı kötülüğü yapayım ve neden yurtdışında yüz binlerce aile bunu kullansın?

Anne olunca insan bebeği ile faydalı vakit geçirmek istiyor, ama çoğu zaman çoğu anne ne yapacağını bilmemenin verdiği o sıkıntı ile karşılaşıyor. Bir eğitim uzmanı olarak annelere tavsiyeleriniz ne olur? Yeni doğandan itibaren anneler nasıl bir seyir izlemeli, bebekleri ile iletişimlerinde?

Ben de aynı kaygıları yaşadım. Bebeğimin bu en değerli 0–3 yaş dönemini nasıl değerlendirebilirim? Neler yapmalıyım? Araştırdım, okudum, gözlemledim, yazdım. En özet cevap şu: bebeğinize mümkün olduğu kadar çok farklı tecrübeler yaşatmaya çalışın ve mümkün olduğu kadar çok insanlarla konuşup iletişim halinde olmasını sağlamaya çalışın. Tabiî ki tecrübelerin de insanların da pozitif olmaları şart!

 

TUĞBA AKBEY İNAN SÖYLEŞİ

Tuğba Hanım sizi önce Bizim Radyo’dan, şimdi de Moral FM’ den tanıyoruz. Bebek işaret dilini de zaten sizin radyo programınızda duymuştum. Sonra da bunu bebeğinde uygulayan bir anne olduğunuzu öğrendim. Bu seyri bize anlatır mısınız?

Bir konuğumdan Yasemin Yusufoff ismini duyar duymaz araştırmaya giriştim. “Bebek İşaret Dili” kitabını okuduktan sonra kendisini programıma davet ettim. Yaptığımız programlar sonrasında hem dinlediklerini uygulayan olmak için, hem de gerçekten ilginç bir tecrübe olacağı için ikinci çocuğumda altıncı aydan itibaren uygulamaya başladım. Ve bizim için de hoş bir serüven başlamış oldu.

İlk başladığınızda çevrenizden nasıl tepkiler aldınız?

Olumlu cümleleri süreç içinde çok duymuyorsunuz. Çünkü kimse sonuçla ilgili bilgi sahibi değil. Başta dalga geçenler oldu etrafta, güldüler filan… Aldırmadım tabi… Ama sonra kızım kendini ifade ettikçe hoşlarına gitti. Bilgi sahibi olmak istediler. Bir de genelde “ya konuşmasını geciktirirse” tepkileri oluyor. Onun da artık bir cevabı var. Kızım henüz iki yaşında bile değil, ama konuşuyor.

Nur ilk ne dedi? Unutamadığınız bir anı var mı aklınızda?

İlk süt ve ışık işaretin yaptı. Sekizinci aydan itibaren de işaret dilini kullanmaya başladı. Mesela 9 aylıktı birlikte dışarı çıktık. Onu bir yere oturtmuştum. “Anne!” dedi; “Efendim yavrum!” dedim. “Ayakkabı” işareti yaptı. Baktım ayakkabısı çıkmış. Hemen giydirdim. Sonra onbirinci ayda “seni seviyorum” demeye başladı. Okuduğum kitaplardaki hayvanları anlattı. En son geçen gün önce vurdu sonra gözüme bakıp “özür dilerim” işareti yaptı.

Bu süreç Nur ile iletişiminize ne kattı? Ya da işaret dili kullanmayan bir bebeğe nazaran onda ne gibi farklılıklar oluştu?

İlk çocuğumda bebek işaret dilini bilmiyordum. Biliyor olsaydım eğer benim için çok daha iyi bir tecrübe olurdu. Onu anlamam daha da kolaylaşırdı. Çünkü ikinci kızımda işaret dili sayesinde sekizinci aydan itibaren sürecimiz çok sakin ve yalın oldu. Zira onun temel ihtiyaçlarını anlayabiliyordum ve bu da ilişkimizi daha güvenli yaptı. Gece uyku arasında bile ağlamak yerine süt işareti yapması benim hayran olduğum anlardandır mesela… Ayrıca parmaklarını 8. aydan itibaren iletişim için kullandığı için kalem tutmak, yemek yemek onun için hiç zor olmadı.

Son olarak annelere şunu diyebilirim: Yeni bilgiler genelde insanları kaygılandırıyor. Ya da “aman bizim zamanımızda var mıydı böyle şeyler “diye düşünebiliyor anneler… Bence önce bundan kurtulup öğrenmeye çalışsınlar… İkna olurlarsa denesinler. Güzel anıları oldukça eminim “iyi ki denemişim” diyeceklerdir.

 

Hanife Karadeniz Bizim Aile Dergisi


Bunlar da ilginizi Çekebilir

1 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz