Çok komik, çok zeki, ama biraz da asi: Aynur Çimenlekesi

ahmet ayEvet, muhterem kârilerim, yeni bir kitapla daha (yeniden) birlikteyiz. Epey arayı uzatmıştım, farkındayım. Sizden önce benim canım sıkılıyordu buna. Fakat bu yoğun gündemde yazmaya vakit bulabilmek pek güç. Her yer sıkıntı. Her yer kavga. Her yer tencere, tava. Ama şimdi anlatacağım kitapla bu zamanı telafi edeceğim. Hem de size çok güzel bir kitap tavsiye edeceğim. Hazırsanız, kitabın adını söylemek istiyorum. Hazır mısınız? Bakınız geliyor. Geliyor, geliyor... Ta, ta, ta, taaaaa: Aynur Çimenlekesi ve Pek Sıradan Ailesi.

 

Aynur Çimenlekesi ve Pek Sıradan Ailesi daha ismini yeni öğrendiğiniz ve ilk telaffuz ettiğiniz anda yüzünüzü güldüren bir kitap. Kapağına baktığınız zaman da aynı neşeli hava yüzünüze çarpıyor. Kitabı beraber okuduğumuz süre içinde Aynur’un ismini ezber eden, ama ‘r’leri henüz tam telaffuz edemediği için okumamı istediği zaman “Aynuv Çiiimeenlekesi okusak mı Ağğmet?” diyen yeğenim de benimle aynı fikirde. Kitabın ismini öğrendiği günden beri bir Aynur Çimenlekesi sevdasıdır gidiyor. Hatta halalarının ismini bile sonuna Çimenlekesi ekleyerek söylemeye başladı. Ne yapacaksın, bu da onun espri yapma şekli. Bu yeteneğini(!) benden almamış.

 

Peki, bu kısmı geçelim. Kimdir Aynur Çimenlekesi? Oraya gelelim. Aynur Çimenlekesi, aslında her evde bulunan bir genç kız tipinin en zıpır ve zeki hallerinden birisini temsil ediyor. 18 yaşında üniversiteye hazırlanmakla meşgul bu hanımkızımız elbette her ailede olduğu gibi anne ve babasından biraz daha uyanık ve komik. Üstelik—çevresindekiler aksini söyleseler de—en fazla sorumluluk alanlardan birisi o. Hayatı ve hayatındaki karakterleri üçüncü bir gözle tahlil edebilme yeteneğine de var. Size birşeyleri anlatırken onları depresif bir gerginlikle aktarmıyor. Kendisi hayata gülmek kastıyla baktığı için herşeyden de gülmeye bir yol buluyor. Bu yönüyle pek keyifli bir kitap. Bunu, kederli metinler okumaktan yılmışlar için dillendiriyorum. Biraz da neşe koparsınlar şu sayfalardan.

çimen

Gençlere yönelik bu eser, aslında yalnızca gençlerin değil—biraz garip bulacaklarını tahmin etmekle birlikte;—büyüklerin de okumasını istediğim bir eser. Yani bir genç kızın kafası nasıl çalışır? Nelerden şikayet eder? Neleri düzeltir? Anne ve babalar—evlatlarıyla arkadaş olmaya çalıştıklarını iddia edenler de dahil—meselenin bu yönünü ihmal ediyorlar. Evlatlarının ne düşündüğünü, bizzat evlatlarından öğrenmeye çalışıyorlar. Ki bence bu yoldan pek birşeye varabilmek mümkün değil. Üstelik zamanın değişimiyle değişen değerler, empati yapmalarını da engelliyor gençlerle. Kopuş kaçınılmaz oluyor.

 

İşte bence bu sorunu aşmanın tek yolu, böyle gençlik kitapları okumak. Esprileri kendileri için ‘farklı’ veya ‘garip’ de bulsalar bu empatik yolculuk aileler için zorunlu. Gençlerin neler okuduğunu bilmeden onların düşünce dünyasına nasıl ulaşılır? Değil mi ama? Ki o düşünce dünyası zaten o kitaplardan oluşuyor.

 

Aynur Çimenlekesi ve onun kesinlikle Pek Sıradan Olmayan Ailesi bu yönde öğretici şeylerle dolu. Artık bu tarz eserlerin bizim yazarlarımız tarafından da üretilebiliyor olması ise ayrıca sevindirici. Bu demektir ki; artık çocuklarımızı değiştirmeye çalışmıyoruz, anlamaya çalışıyoruz. Ne iyi birşey! Halenur Gürbüz’ün kaleminden, İlkgençlik Yayınları’yla okuruna ulaşan kahkaha garantili bu kitabı hepinize tavsiye ederim. Keyifli okumalar muhterem kârilerim.

 


Bunlar da ilginizi Çekebilir

1 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz