Dizilere Özel Entrika Ailesi

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Kültür Bakanlığı'nın imzaladığı ortak protokol çerçevesinde aile dizilerine teşvik verileceği haberinden hareketle, aile dizisi olur mu tartışması yaşanıyor. Aile dizisi hangisi? Aile üyelerinden oluşan karakterlerin hikayesi mi? Yoksa aile üyeleri ile beraber seyredilebilecek bir dizi mi?

Çok seyredilen, reyting rekorları kıran dizilerde anlatılanlar gerçekten aile mi yoksa aile çatısı altındaki kişilerin bireysel hikayesi mi?

Aynı evde yaşayan insan topluluklarının hikayesi ekranda seyrettiklerimiz. Neden aynı evde yaşadıklarına gelince birinci sebep çatışma, ikinci sebep maliyeti düşürmek. Dallas'tan bu yana oldukça rağbet gören bir formül bu.

Araf Zamanı zengin bir ailenin sırlarının, yasa dışı ilişkilerinin bir polis tarafından ortaya çıkarılması formülü üzerine inşa edilen bir dizi. Dizilerin vazgeçilmez isimlendirmesi ile aynı malikanenin içinde yaşıyor neredeyse tüm karakterler. Baba, eski karısı, yeni karısı, yeni karısının kız kardeşi, oğulları. Niye hep beraber aynı evde yaşadıklarının mantıklı bir açıklaması yok. İlişkiler birbirine girecek; iğnelemeler, bakışmalar, ihanetler havada uçuşacak; seyircide de gerilim ve merak oluşacak bu sayede.

Kimsenin birbirini sevmediği, fırsatını bulsa bir karış suda boğacağı kişi topluluğuna aile demek mümkün mü, değil tabi. Diğer diziler de öyle. Öyle Bir Geçer Zaman ki aile çatısı altında yaşanılan bireysel hayatları anlatıyor özünde. Bu detay göz ardı edilince bu ailenin üzerinde felaket bulutları dolaşıyormuş gibi bir his oluşuyor seyredende. Aileden kopuk, aile üyelerini ikinci plana iten bireysel hayatlar ve bireysel hareket tarzı bu kadar felaketi aynı anda paratoner gibi ailenin üzerine çeken.

Misal Aylin nikah masasında terk edilmiş, akıl sağlığını yitirme noktasına gelmiş, elinde silah Soner'i vurmaya gitmiş; abla Berrin tamamen kendi havasında, kendi hayatını çıkmaza sokmak, atılacak ne kadar yanlış adım varsa hızlıca atmak için çabalıyor. Aynı şekilde Mete dizinin belayı üstüne çekeni olarak bir dakikasını bile boşa harcamıyor. Aile olmanın özünde diğerinin derdiyle dertlenmek, derdine derman olmak için elinden geleni yapmak, fedakarlık var. Ne hali varsa görsün dercesine kendi hayatının, duygularının peşine düşmek değil.

Geniş aile görüntüsü altında bir araya getirilenler dizilere özel entrika aileleri. Her türlü tehlikeyi içinde barındıran, ihanetin havada uçuştuğu aileler. Kardeşi için fedakarlık yapmayı değil; sözüm ona aşk uğruna, duyguları uğruna kardeşini hiçe sayanları baş tacı eden aileler.

Sevginin değil nefretin yön verdiği ekran ailelerinin ortak özelliği babaların babalık rollerinin elinden alınması.

Babaların kötü karakter kadrosundan diziye dahil olması, yaşanılanlarda pay sahibi yapıldıktan sonra bir köşeye atılarak bütün gücünü ve söz hakkını kaybetmesine en son örnek İffet'in babası. İffet'in yaşadıklarını haklı çıkarmak için anlayışsız, baskıcı, dar kafalı bir çerçevede arenadaki aslanların önüne atılan av misali seyircinin önüne atılan baba; yüz seksen derecelik bir değişimle iyileştirilirken söz hakkı, itiraz hakkı dahil bütün haklarını kaybetti. Sen en iyisini bilirsin ne yaparsan ne yaşarsan arkandayım kızım kıvamına getirildi.

Senaristlerin ekranda görmek istediği baba prototipi. Hem var hem yok. Fiziken var olsun ama mümkünse ruhen değil. Ağzı var dili yok kıvamında. Sadece babalar değil erkekler görüntü var ses yok olarak hayat veriyorlar yaşadıkları hikayeye.

Sema Karabıyık Yeni Şafak Gazetesi

 


Bunlar da ilginizi Çekebilir

0 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz