Kariyer olarak ‘Refîka’lık

photoKariyerden bir parça; Kendini ifade etme yeteneği.

Ehl-i medeniyet en ziyade kemâl noktası olarak bunu kabul ediyor. Halbuki kadınlar kendi aralarında gayet rahat kendilerini ifade edebildikleri halde ısrarla bunun telkin edilmesinde elbette şeytânî bi plan ve karşı cinse karşı haya perdesini yırtmak gibi bi netice var.

Peki aile içi iletişim, aile içinde kendini ifade etme yeteneği bundan daha mı geri kalıyor. Bütün psikologlar, aileleri kurtarmak veya daha mutlu hale getirmek için çalışan ilgili meslek sahipleri ne için uğraşıyor* Bunların uğraş verdiği sosyal ilişkilerin nihaî noktası kişisel iletişim değil mi? Bu, aileden daha önemli, daha devamlı nerede olabilir? Bu iletişim olmadıktan sonra kim, hangi saadeti, nerede kazanabilir?

Kariyerden bir parça daha; Talebelerini, hastalarını en iyi şekilde yetiştiren, bir nevi terbiye edip sıkıntıları ıslah edebilen.

Bir insanın hayatının belli bir döneminde var olabilen küçük bir kusuru ıslah etmek veya bir tek konuda yol göstermek, mürebbîlik, pedagogluk ,psikologluk, rehberlik yapmak bir kariyer oluyor da, sıfırdan bir bebeği, evladı alıp; her yönüyle, her zaman, her meselede ona rehberlik psikologluk pedagogluk mürebbîlik... hulasa: 'annelik' yapmak hangi nevi kariyer oluyor. Medeniyet daha bu kariyere münasip bi isim bulmamış!

Kariyerden bir parça daha; İdare edebilen, sıcak iş ilişkileri kurabilen, ortamın stresini asimile edebilen, aranılan bir kişi olan... Grup çalışmasına yatkın.

Sanırım fazla söze hacet kalmadı. İş hayatında bu özellikler kariyer oluyor da, bir ailede ufak tefek kusurları tartışmaları şefkatiyle asimile etmek, sünger gibi, her derde deva bir eş, bir anne olmak, herkesin hasretle arayıp da bulamadığı ‘o kişi’ olmak kariyerin hangi şubesinde dahil!

Veyahut amirlerine itaat etmek medeniyetin farz-vacip kısmından olduğu ve kadınları tatlı dilli, güler yüzlü olmaya zorlarken, karşılığında da muhabbet ve şefkat göstermediği halde; bir tek kocaya sevgi ve şefkat karşılığıyla itaat etmek, yani hatırını saymak, onu başkalara kıymetli tutmak, bu nevi hislerini kocaya tahsis etmek, beğenilme ilgi görme gibi hissiyatını kocasıyla deşarj etmek esaretin hangi tipine giriyor.

Ve hakeza.. kıyas edilsin.

Allah Rasulü, saliha kadın, yani şimdiki tabirle kariyer sahibi kadın; “Kendisine bakıldığında sevinç duyulan, bir emir verildiğinde itaat eden, kendin hakkında ve malın hakkında çirkin bulduğun şey ile sana muhalefet etmeyendir.” buyurmuş. Çok manidar. Her maddesini şimdi medeniyet dayatıyor. Cennetlik kadınlar hakkında; “.. hata ettiği zaman elini, senin elinin üzerine koyar ve der ki; Ya affet, ya da neyi uygun görüyorsan öyle yap” diyendir buyurmuş. Bu da kendisini ve hatasını ifade etme yeteneğidir ve böylesi kadın da yok gibidir.

Çocuk terbiye etmek, maddi manevi sağlıklı bireyler yetiştirmek, bir aileyi muhafaza etmek, aile ve akraba ilişkilerini koruyabilmek, yani insan ilişkilerini geliştirmek, umum ehl-i dünyanın hayalini kurduğu kariyerin, kemâlâtın ve hassas manevi maksatların en yüksek mertebesi. Bu işte eşi yardımcı olduğu gibi netice de neredeyse garantili. Allah katındaki mükafat ise cihad, cennet gibi şeyler.. Hem karşılığında sevgi muhabbet sevinç ve emniyet içinde olmak, yalnız ve sahipsiz kalmamak gibi neticeler var.

Medeniyetin hususan kadınlara dayattığı aşağı prensipler, fıtraten iyi bildiğini yapma gayreti taşıyan müslüman ve hassas hanımlara nasıl bi zarar verdiği iyi düşünülmeli. Allah Rasulü’nün bize ders verdiği esaslar asıl kemâl ve kariyer, medenîlik ve saadet olduğu; benliğini, fıtrî vazgeçilmez arzularını en iyi tatmin eden yine fıtrata uygun olan o emirler olduğu halde; başka kaideler veya harici kemâlâtlar bi fayda temin etmiyor. Hâl-i âlem buna şahit!

Elhasıl; Ahlâken ruhen, hatta maddi lezzetler saadetler noktasında; ev ve aile hayatı kadının bütün dünyası. ve dertsiz gamsız huzurlu olabileceği tek yer. Yani Allah’ın rahmetine en yakın olduğu yer. Ayrıca kadının kendi nefsini terbiye noktasındaki imtihan sahası da, ailesi. yani kocası ve akrabaları. Sadaka vermekte aile ve akrabalar öncelikli olduğu gibi iletişimde, geçimde, idare etmede de önceliği onlara vermek gerekiyor. Allah Rasulü’nün sadece birkaç emri bu meseleleri çözmeye yetiyor fakat enaniyeti ve gururu bırakmak, tevazu göstermek icab ediyor.

Hulasa; Aile hayatı bu dünyada da insanın bir nevi cenneti hükmüne gelebilirken, böyle bi hayatın vesilesi olacak ve reddedilemeyecek bir cazibe olarak; munis mahbub bir eş, müşfik bir anne, sâdık bir refîka, emîn bir mürebbî, tam bir müdebbir, takvalı bir mü’mine olmak kariyer olarak neye kifayet etmez?

Uğur Tuğrul


Bunlar da ilginizi Çekebilir

8 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz