Hangi Niyetle Çalışmayan Anne Olduğumuz Önemli

517467221Bir hafta kadar önce Sema Hanım annelerin çalışmasıyla ilgili onbir sene önce yazdığım bir yazıyı yayınlamak için sordu. Ona yazıda düzenleme yapmak istediğimi söyledim çünkü hala aynı fikirde olsam da artık meseleye çok farklı bir yerden daha bakıyordum.

Metnin başına oturduğumda ise fark ettim yazıda düzenleme yapmak zor, yeniden yazmaksa vurgulamak istediğim noktaları öne çıkarmak açısından daha kolaymış. Bu sebeple yeniden yazıyorum.

On sene önce ‘anneler çalışmamalı’ düşüncesini benimsiyordum. Hala benimsiyorum fakat yanına bir de ek düşünce geldi. ‘Annelik kariyeri diye bir şey de yoktur.’

Bir bakanımızın ağzından çıkan ‘kadınlarımızın annelik kariyerinden başka bir şeyi merkeze almaması gerektiği’ne dair cümlesi, kadınlara evi ve anneliği hedef göstermek için kullanılmıştı. Ki ilk defa duyduğumuz bir kavramsallaştırma değildi bu. Kadınları bir de böyle seküler dünyanın terimleriyle eve çekmeye çalışalım girişimleri çoktan vardı.

Seküler dünyanın kavramlarını kullanıyorsanız aynı bakış açısını benimsemişsiniz demektir oysa ki. Kariyer demek başarı demektir, kendini ispatlama demektir, hırs yapmak demektir, gözü kara olmak demektir. Üstelik de istediğini elde edemeyince başarısız sayılmak, boşu boşuna uğraş vermiş gibi hissetmek demektir.

Halbuki annelikte istediğiniz kadar çok kitap okuyun çok hata yapabilirsiniz. İstediğiniz kadar kendinizi adayın çok yetersiz hissedebilirsiniz. İstediğiniz kadar odağınız ev ve çocuk olsun yine de yetişemezsiniz. Hatta bazen hiçbir şey yapmamışsınız gibi görünür, üstelik de çok yorgun düşersiniz. Güzellikleri ve coşkuları da hiç şüphesiz çoktur anneliğin fakat bazı dönemler sadece ağlayarak da geçebilir. Çünkü 7/24 annelik yapan kişi bir robot değil bir insandır.

O sebeple de annelik, kariyer mantığıyla soyunulacak bir iş olamaz. Başarı güdüsüyle devam ettirilecek kesif duygusuz bir rol hiç olamaz.

Annelere kendilerini annelikte ispatlamaya çağırırsanız, sen de çalışarak değil bu alanda var ol derseniz o zaman çocuğuyla değil kendi egosuyla ilgili bir gayeyi kalbine sokmuş olursunuz.

Bir plazada kendisinden başarı beklenen iş kadınından ne farkı kalır o zaman annenin? Artık çocuk onun kendini göstereceği alandaki bir araç konumuna düşmez mi? Belki bu şekilde ifade etmek çok acımasız gelebilir ama bazı instagram annelerine bakılınca hiç de fazla bir kelime olmadığı görülebilir. Onları bu duruma getiren de, illa ki bir başarı göstergesi bekleyen modern dünyanın sığ paradigmaları...

Şunca yıllık annelik hayatımda anladığım başka bir şey daha varsa o da çocuğun düşüneleceği, hatta bazı kararları verirken çocuğun göreceği yarar/zararın merkeze alınabileceği, ama çocuk için yaşanmayacağıdır.

Bir taraf tamamen anneliği kendi varlığını gösterme kimliği olarak yaşarken, başka bir uç da annelik kariyeri derken çocuğu totemleştirme yoluna gidebiliyor. Yine seküler değerlerin hayatımıza nasıl nüfuz ettiğinin bir göstergesidir bu. Oysa çocuğu düşünmek için çocukta fani olmam gerekmiyor.

Bizim inancımıza göre ilmi kudreti sonsuz Yaratıcımız bizi çocuk için yarat-ma-mıştır. Esasen bir çocuğu ne biyolojik ne de ruhsal olarak büyütmek için bize ihtiyacı da yoktur. Rabbimiz bizi ne amaçla yarattıysa o amaç için yaşarız. Hayatın içinde, gün gün, dakika dakika imtihan ediliyoruz. Ham mıyız has mıyız tecrübe ediliyoruz. Eksiğimizi kusurumuzu acziyetimizi görüp, kendimizi kul gibi hissedebiliyor muyuz ona bakılıyor.

Bir çocuk da bu imtihanımızın bir parçası. Üstelik de kul kimliğimizi görmemize, hayatın pek çok kısmına sözümüzün geçmediğine çok güzel vesile olabilecek bir parçası. O da Allah’ın hassas ve masum bir kulu. Neden çocuğu böyle bir ontolojik konumlanmadan çıkarıp amaç haline getiriyoruz ki? Belki ben Nuh peygamber gibi terbiye etsem bile çocuğum asi olacak nereden bilebilirim ki?

Hayatımızdan çıkacak bütün sonuçları, bütün ümitleri emekleri bir çocuğa bağlamak ne kadar büyük risk. Bunun adı duyarlılık ya da ilgi değil. Bunun adı esbapperestlik. Bir çocuk benim hayattan umduğum güzel şeyleri bana verebilir zannetmek. Ama veremez.

Üstelik çocuğa bir proje olarak değil de insan olarak bakınca çocuğa gösterdiğimiz merhamet şefkat gerçek oluyor içten oluyor. Hem ona hem anneye iyi geliyor, besliyor.

Bana göre anneler çalışmamalı evet. Ki çalışmalı diyenler de olabilir. Güzel uğraşlar fikirleri detaylandırmak, herkes kendi fikrinin nedenini gerekçesini ortaya koyar. Ki bana göre anneler neden çalışmamalı uzun uzadıya yazmıştım o yazıda.

Fakat artık şunun altını çizmek benim için her şeyden daha önemli. Anneler çalışmamalı diyenlerdensek annelerin bu tercihi nasıl bir niyetle yapacakları üzerine düşünmeliyiz.

Sonuçta anne de çocuk da insan. Annelik de amaç olamaz, kul gibi hissetmeye geldiğimiz şu dünyada bizi kendi sınırlı ve eksik varlığımızla tanıştıran aynalardan biri olabilir olsa olsa.


Bunlar da ilginizi Çekebilir

39 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz