Kadın Neden Çalışmak İstemez

calisan_anne_karikatur

Bir Havva Diyor ki...

Kadınların neden çalıştığı ya da çalışmak zorunda kaldığını yazılıyor ben de bir kadının neden çalışmak istemeyeceğini kendimden de pay biçerek yazmak istedim.

Zorunluluk sebebi çalışan hanımlar üzerine alınmasın. Herkesin imtihanı farklı farklı fakat bizim sözümüz, dinin emrettiğinden ziyade sorumluluğu üzerine almak için canhıraş olan hanımların nelerden mahrum kaldıklarını izah etme amaçlıdır.

 

Bir kadın neden çalışmak istemez?

1-) Allah"u Teala’nın kadın ve erkek için biçtiği ayrı ayrı rollerin farkındadır ve kapitalist düzenin hatırı için bu hükmü harcamaz, yok saymaz.

2-) Bir gün yalnız kalırsam, kocam beni terk ederse, komşunun evinde yangın çıkar da bizim eve de sıçrarsa, beş yıl sonra bir çocuğum olur da balkondan düşer ayağını kırarsa…. :) gibi geleceğe yönelik kuruntu ve vehimlerle bugününü şekillendirmek yerine tevekküle sarılır. Sadece kendinden isteneni en güzel şekilde yaptığı takdirde Rabbinin ondan razı olacağına ve darda bırakmayacağına inanacak kadar teslimiyet sahibidir.

3-) Rızka değil er-Rezzak’a bağlıdır. Geçinmeleri için evde lazım olanın iki maaş değil, bereket olduğunu bilir. İsrafın ve kanaatsızlığın olduğu yuvalarda eve iki değil üç maaş da girse, o paranın bereketi olmayacağının farkındadır. Dışarıda çalışmak yerine sabah namazından sonra uyumama, evde bol bol Kur’an okuma gibi tavsiye edilen eylemlerle eve giren tek maaş idareli kullanıldığı takdirde bütün ev ahalisine yetecektir.

4-) Kocasına karşı ayakları üzerinde duran güçlü bir kadın olma hırsı içinde değildir ve onun otoritesini ilk günden kabul etmiştir. Çalışan hanımlar ayaklarının üzerinde duruyor da ev hanımları amuda kalkıp elleri üzerinde mi duruyor? seklindeki sorunsalı kendi kafasında çoktan açıklığa kavuşturmuştur.

5-) Çocuklarını kreşe, gündüz bakımevine, tanımadığı bakıcıların eline bırakıp gidemeyecek kadar annelik iç güdüsü henüz anne olmadan dahi yüreğinde yer etmiştir. Değil anne olduğu halde onu bırakıp gitmek, henüz anne olmadığı halde bu ihtimali düşünüp hayal etse dahi gözleri dolup içi burkulacak kadar yufka yüreklidir, merhamet sahibidir. Ayni zamanda sadece biyolojik gelişimi değil, çocuğun gerekli dini ve ahlaki egitimini de en iyi annesi vereceği için, bu bakan kişi “anneannesi/babaannesi” dahi olsa annenin yerini doldurmayacaktır hatta bunun için devlet MAAS bağlasa dahi!

6-) Dışarıda harcayacağı eforu evine ve eşine saklamak ister. Aşırı yorgunluk, stres kadınları ruhen ve bedenen erken yaşlandırır. Dışarıda fazlasıyla yorulacağı için aksam beyiyle yeterince ilgilenemeyeceğini bilecek kadar metabolizmasını tanıyordur. Hadi çocukları başkasına emanet etti gitti ve o çocuk bir şekilde büyüdü ama beyine olan ilgisizliği sonucu oluşan boşluğu dolduran hanım, çocuğunun bakıcısı kadar “masum” olmayacaktır. İşi sağlam tutar ve günlük islerini bitirdikten sonra kendine de vakit ayırır ki evin fertlerine karşı dinç ve dinamik olabilsin.

7-) Günlük ibadetlerini, varsa haftalık derslerini aksatmaktan çekinir. Çünkü çalıştığı ortamda bunları dört dörtlük yapabilme imkanına sahip olamayacaktır. Gündüz, kalan vaktinde zikir ile Kur’an ile hemhal olarak manen beslenip ruhunun gıdasını karşılayarak hem yuvada huzur ve fuzyuzati hakim kılar. Bu anlamda evinin dua askeridir. Lesker-i duadır. Hem de hayata pozitif bakabilir çünkü maneviyatı kuvvetlenir.

8-) Kitap okuyacak, çeşitli el işleri ya da hobilerle kendini meşgul edecek zaman üretmesi daha kolay olacaktır ve bu ürettiklerini satarak ya da hediye ederek aile ekonomisine can verebilir veya eş dost akrabasının gönlünü bu küçük hediyelerle fethedebilir. Kitap okuması ise hem kendinin hem ailesinin geleceğine yaptığı güzel bir yatırımdır. Çalışma hayati bu gibi terakkiye de bir engeldir. Çünkü zaman kalmaz.

9-) Göz kirliliğinden kendini muhafaza eder. Kendine namahrem olan erkeklerin nazarından korunduğu için hem vicdani azap yaşamaz hem de Rabbi yüzündeki masumiyeti almaz. Kadınsı yönleri törpülenmez. Naifliği ve zerafeti kendine mahsus kalır.

10-) Ev hanımı olduğu için misafir ağırlamakta ve ev ziyaretlerinde zorluk yaşamaz ve bunu zevkle yapar.
Çalışan hanımlar bunu ekseri hafta sonu yapabiliyor ve bu da akraba ve aile, es dost ilişkilerinde kopukluğa sebebiyet verebiliyor.

11-) Kendisi de kendinden güç, mevki, statü… olarak önde olan beyine saygı duymak için kendini zorlamak zorunda kalmaz. Kocasını beğenmemezlik etmez çünkü gözünde kocası bir kahramandır ve onunla her türlü birliktelik kendisini mutlu edebilecektir. Aksi halde ekonomik anlamda ve statü anlamında eşit gördüğü eşini zamanla beğenmeyebilir. Saygısını yitirebilir ve bu birliktelik erkek kadar kadın için de zulümdür.

12-) Fıtratından uzaklaşmadan nezih ve kaliteli bir hayat sürmenin tadını çıkarır, kadınlıksa kadınlığın, annelikse anneliğin hakkını vererek yaşadığı kocasının yanında, çocuklarının yanında kıymeti olur. Hayatinin getirdiği ekstra sorunlar ve yükler karşısında baş edebilme gücünü israf etmemiş olur. Rabbimiz bize verdiği sabrı ve gücü taşıyabileceğimiz yüklere mukabil ihsan etmiştir. Siz bunun üzerinde yükü sırtlanırsanız, elinizdeki güç ve sabır yetersiz kalır, çünkü müsrif sayılırsınız.

Feyza

 


Bunlar da ilginizi Çekebilir

204 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz