Kırık Karne,Kırık Kalplere Sebep Olmasın!

Bir karne günü daha yaklaşıyor. Anne-babalar ve öğrenciler olarak merakla bir dönemin sonucunda karneye yansıyan notları bekliyoruz. Şüphesiz her anne-baba çocuğunun iyi bir karne ile gelmesini ister. Şunu da bilelim ki, her çocuk da eve anne-babasını mutlu edecek bir karne getirmeyi arzu eder. Karnedeki zayıflar, onların bilerek aldıkları bir sonuç değildir. Bizim üzüldüğümüzden daha çok onlar üzülürler. Sınıfta geri kalmak, arkadaşları arasında zayıflı bir öğrenci olarak anılmak, anne-babasına kırık karne getirmek bir çocuğu derinden yaralar. Bunun üzerine anne-babaların karne karşısındaki olumsuz tutumları, çocukları duygusal açıdan yıpratabilir. Bu nedenle Pedagoji Derneği olarak anne-babalara birkaç öneride bulunmak istiyoruz:

* Öncelikle karnenin sadece okul başarısını gösterdiğini; insanlığa dair iyilik, yardımseverlik gibi değerleri ölçmediğini bilelim. Elinizdeki karneyi değerlendirirken, bu karneyi getiren çocuğunuzun kırılgan bir kalbi olduğunu, güzel niyetler taşıyan bir yüreği bulunduğunu, cesarete muhtaç bir ruhu olduğunu aklımızda bulunduralım.

*Karne değerlendirmeye insani yönlere vurgu yaparak başlayalım. “Yavrum hayatta önemli olan önce iyi bir insan olmak. Senin dürüstlüğünü, yardımseverliğini seviyorum. Onlar bu karnede görünmüyor olabilir ama ben biliyorum. Karnen süper bir karne olsa da sende bu güzel özellikler bulunmasa emin ol daha fazla üzülürüm.” gibi önceliği iyi insan olmaya verelim.

* Karneyi değerlendirmeye kırık notlardan değil, iyi olan notlardan başlayalım. Beden, resim, müzik gibi dersleri gereksiz görmekten kaçınıp, “Hmm, beden, resim gibi derslerin beş. Tebrik ederim. Bunlar harika notlar.” gibi karnenin olumlu yönleri ile değerlendirmeye başlayalım.

* Karneyi değerlendirirken, mükemmeliyetçi davranmaktan uzak durup “Neden beş değil?” diye sormak yerine “Hmm, dört güzel bir not. Sence bunu ikinci dönem beş yapabilir miyiz?” gibi sorularla çocuğumuzu yüreklendirelim.

* Kırık notları yorumlarken üzüldüğümüzü beyan edelim, bir daha olmamasını temenni edelim. “Burada birkaç zayıf görüyorum, bunlar açıkçası beni üzdü. Bu notları ikinci dönem yükseltebilir miyiz? Ben inanıyorum ki el ele verirsek bunun üstesinden geliriz. Bu konuda beraber bir anlaşma yapalım mı?” gibi yüreklendirici, yol gösterici ifadeler kullanalım. Çocuğumuzun onuru incitici, moralini bozucu, hakaret içeren ithamlardan ise kaçınalım.

Özetle, çocuğumuzun karnesini öyle yorumlayalım ki, çocuğumuz bu yorumlamanın ardından yanımızdan sevgi ve kararlılıkla ayrılsın. Bu kararlılık ikinci dönem notlarını yükseltmek adına olsun.

Biz inanıyoruz ki, kırılmış bir çocuk kalbi, kırık bir karneden daha üzücüdür.

Pedagoji Derneği

“Dünyamızda Çocuk Var”

ww.pedagojidernegi.com


Bunlar da ilginizi Çekebilir

0 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz