Mukaddes Fırsat Ayı (RAMAZAN)

Hiç dinmeyen bir neşe, hiç bitmeyen bir zevk, hiç eksilmeyen bir aşkla, tütüp giden bir ay varsa o da Ramazandır. Bir sene içinde geçen bütün nazlı mevsimlerin, ayların özünü, ruhunu, gerçek manasını ve onlardan süzülmüş, toplanmış üsareleri en tatlı bir şive ile sunan Ramazan günleri, Ramazan geceleri; her lahza, gönülleri ayrı bir haz ve ayrı bir tatlılıkla sarar, şefkatle onları kucaklar, muhabbetle okşar ve yaşama zevkiyle coşturur.

Herkes hayatta fırsatları kovalar, iş hayatınızda, sosyal hayatınızda, kendi özel hayatınızda fırsatları beklersiniz. İşte manevi dünyamızda, iş dünyamızda geleceğimiz için belki de inanan bir insanın fırsatını kollayacağı, fırsatını bekleyeceği en önemli gün, ay, zaman dilimi; Ramazan ayıdır. Yılda sadece bir ay. On iki ayın bir ayı; on bir ay geçiyor. Eğer o on bir ayda hala ayaktaysanız, Rabbim nefes veriyorsa, nasip ediyorsa sizi kavuşturacaksa o aya yani Ramazana kavuşturuyor. İçinde bereketlerin, nimetlerin, bizim bilmediğimiz, göremediğimiz, algılayamayacağımız kadar büyük güzelliklerin olduğu Ramazan. Şükredelim, arzulayalım, dua edelim, talep edelim ki Rabbim bize ramazanı yaşamayı nasip etsin.

Fırsatlarımızın farkında olmamız lazım. Etrafımızda çocuklarımızın halini görüyoruz. Gençlerin yaşadığı sorunları, sıkıntıları görüyoruz. Caddelerde, mahallede, büyükşehirlerde gençlerimizin halini gözlemlediğimizde herhalde hepimizin yüreği bir şekilde burkuluyor. Çünkü hayal ettiğimiz, arzuladığımız, düşündüğümüz, tasavvur ettiğimiz bir gençliği genel anlamıyla bulamıyoruz. Kişilikleriyle, ahlaki yapılarıyla, davranışlarıyla, düşünceleriyle ve gönülleriyle maalesef hayal ettiğimiz bir gençlik yok. Neredeyse şuan benim ülkemde çocuğuyla, eşiyle problemi olmayan hiç kimse kalmamış durumda. Her yıl güzelim ülkemde 730.000 insan boşanmak için mahkemelere koşuyor. Bu boşanmak için, resmi olarak bitirmek için gidenler ya her gün aile hayatlarını cehenneme döndüren milyonlarca insan. Her gün çocuklarıyla problem yaşayan, her gün çocukları uçurumun kenarında bir adım daha uçuruma yaklaşanlar, ya her gün bataklığın içinde bir metre daha bataklığa doğru batan yavrularımız. Anne baba olarak gözyaşı döküyoruz, hüzünleniyoruz, dertleniyoruz. Herkes çocuklarımızı nasıl düzelteceğimizi, nasıl kurtaracağımızı düşünüyor.

Sevgili anne babalar Ramazan ayı bizim için bir fırsattır. Çocuklarınızın ahlaki anlamda güzellikleri kazanmak için bir fırsattır Ramazan. Çocuklarımızın davranışlarını gözlemlediğimizde hepsinin temel problemi ahlaki bir yerde düğümleniyor. Eğer zamanında çocuklarımıza ahlaki eğitimi doğru verebilsek, kişiliklerini ve karakterlerinin şekillenmesinde doğru argümanları kullanabilsek, onların yüreklerine seslenebilsek, onların manevi dünyalarını, inanç dünyalarını doğru inşa edebilsek, vermemiz gerekenleri zamanında versek eminim bugün yaşadığımız sıkıntıların hiçbirini yaşamazdık. Gelin ramazanda bu binayı yeniden inşa edelim. Hani ramazan bayramı, kurban bayramı yaklaştığında evinizi temizlersiniz ya da baharda bahar temizliği yapılır, boya badana yapılır.

Ramazan ayı bakım ayıdır. Ramazan ayı yenilenme ayıdır. Ramazan ayı eksiklerin, gediklerin tamamlandığı bir aydır. Ramazan ayı kendine gelme ayıdır, kendinle yüzleşme ayıdır, aynadır. Size ayna tutar. O on bir ayın koşuşturmasında dönüp bir saniye bakamadığınız aynadır. Karşınızda dimdik dikilir ve bak bana der. Gömleğin yamuk, kravatın uymuyor der. Eğer aynaya bakma fırsatını yakalarsanız bu eksiklikleri giderebilirsiniz. İşte ramazan; bizim durma ayımızdır, vakfe ayımızdır. Kendimize gelme, kendimizi yenileme, kendimizi sorgulama ayımızdır.


Bunlar da ilginizi Çekebilir

0 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz