Peygamber Efendimiz Neleri Yemeyi Severdi?

Allah Resulü (sav)’nün neleri yediğini, daha çok sevdiğini Müslümanlar hep merak etmişlerdir. Biz de hadislerde yer alan bilgilerden hareketle kısa bir değerlendirme yaptık.

Peygamber Efendimiz, kabak yemeğini severdi. Enes (ra), yemek tabağındaki kabakları Resûlullah (sav)’ın önüne topladığını, kendisinin de bu sebeple kabağı sevdiğini söyler. (Buhari, Müslim, Ebu Davut, Tirmizi, İbn-i Mâce-5522, K.S.-3943, 6969)

Zeytinyağı yer ve teşvik ederdi. “Zeytinyağı yiyin ve onunla yağlanın. Zira o mübarek bir ağaçtır.” (Tirmizi, İbn-i Mâce K.S.-3942, 6978)

Hurma ile karpuz, (Ebu Davud, Tirmizi-5530, K.S.-3946) hurma ile ekmek, (Ebu Davud-5528, K.S.-3945) hurma ile salatalık, (Buhârî, Ebu Davud, Tirmizi-5532, K.S.-3947) tereyağı ile hurma -ki bunu beraber yemeği çok severdi- (Ebu Davud-5533, K.S.-3949) yerdi.

Allah Resûlü (sav), helva (tatlı) ile balı severdi. (Tirmizi-5535, K.S.-3950)

Acve hurmasını sever ve onda şifa olduğunu söylerdi. (İbn-i Mâce, K.S.-7027)

Peygamber Efendimiz’in en sevdiği kemikli et, koyunun kemikli eti idi. Kesilen hayvanların, (Müsned, Taberânî-8511) koyunun da but kısmını severdi. (Tirmizi-5537, Buhari, Müslim, İbn-i Mâce, K.S.-3953) Özellikle ön budunu severdi. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, İbn-i Mâce, K.S.-3954) “Dünya ve cennet ehlinin yemeklerinin efendisi ettir.” (İbn-i Mâce, K.S.-6971)

Tirid yemeğini de sever ve yerdi. (Ebu Davud, K.S.-3951)

Resûlullah (sav), yemeğini sıcak sıcak yemezdi. (Taberânî-5553)

Çarşıda/sokakta yemek yemeği hoş görmezdi. (Taberânî-5557) Ama ashaptan yürürken yiyenler olurdu. (Tirmizi-5570)

Gayrı Müslimlerin yaptığı peynir gibi yiyecekleri, besmele çekerek yerdi. (Ebu Davud-5525, K.S.-3944)

Gayrı Müslimlerin kap kacaklarını yıkadıktan sonra kullanmaya izin vermişti. (Ebu Davud, Tirmizi-5668-5673, K.S.-145, K.S.-3472)

Kendisine gelen yiyecekleri ashabına, ailesine ikram ederdi. (Müsned-5562)

Narı tane tane yer, dikkat eder, “Yeryüzünde aşılanan hiçbir nar ağacı yoktur ki, cennet tanelerinden bir tane olmasın. Umarım bu tane(ler) onlardan biridir.” (Taberânî-5563) “Narı posasıyla birlikte yiyin. Zira o midenin temizleyicisidir.” (Müsned-5564)

Altın ve gümüş kapları kullanmayı yasaklamıştı. (Buhari, Müslim, Ebu Davut, Nesei, Tirmizi, İbn-i Mâce-5666, K.S.-143) “Altın ve gümüş kaptan su içen, karnına cehennem ateşi dolduruyor demektir.” (Buhari, Müslim, Muvatta, İbn-i Mâce-K.S.-144)

Efendimiz (sav), insanlardan uzaklaşarak tek başına yemeği bir kötü davranış olarak nitelemiştir. (Rezin-9707)

Ashab-ı Kiram (yeni çıkmış) turfanda meyveyi Resûlullah (sav)’a getirirlerdi. Efendimiz (sav) de, bereketli olması için dua eder sonra orada bulunan küçük çocuklara verirdi. (Müslim, Muvatta, Tirmizi-3757, Müslim, K.S.-3901) Sahabe, Peygamber Efendimiz’e çıkan ilk meyveyi getirir, O da dua eder ve sonra da önce çocuklara ikram ederdi.

Allah Resûlü (sav), insanların yanında geğirmeyi yasaklamıştır. (Tirmizi-5502)

Tanıdığının evinden geçerken hazır olan yemeğinden yemek yerdi. (Ebu Davud-K.S. 10/475)

Resulullah (sav), ikramda ölçülü olunmasını isterdi. Süt sağmasını istediği sahabinin, koyundaki tüm sütü almaya çalıştığını görünce, onu uyarmıştır. (Darimi-4541)

Yemek hazır olduğunda, namazı erteleyip yemek yemeği önerirdi. (1048-Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İbn-i Mace)

Peygamber Efendimiz hiç masada yemek yememiştir. Hep yer sofrasında yerdi. (Buhârî-5458, ve Tirmizi, K.S.-3866) Ancak masa veya benzeri bir yerde yemek yemeği yasaklayan emri yoktur.

Resûlullah (sav) üç hurmayla da olsa akşam yemek yemeği tavsiye ederdi. (Tirmizi-5505)

Yemek kaplarını örter, su tulumlarının ağzını kapatırdı. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, K.S.-2257)

 

Açlık

 

Resûlullah (sav)’ın evinde aylarca sıcak yemek yenmediği çok olurdu. Peş peşe üç gün buğday ekmeği yememiştir. Su ve hurma ile açlıklarını giderirlerdi. (Buhari, Müslim, Tirmizi-9606, 9610, K.S.-2083) Yiyecek bir şey olmadığı için akşam yemeğini yemeden yattıkları çok olurdu. (Tirmizi-9614, K.S.-2084)

Halis buğday unundan yapılmış ekmek y(iy)ememiştir. İstese bütün bir Uhud Dağı, kendisi için altın olacakken, O, sadeliği tercih etmiştir. (Buhârî-5458, Tirmizi, K.S.-3867)

Sahabeden pek çok kimse, Resûlullah (sav)’ın açlıkta gün boyu kıvrandığını görmüştür. (Müslim-9617, K.S.-2085)

Çok açlık çektiği olurdu. Bir defa açlıktan dolayı dışarı çıkmış, aynı durumda olan Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer’le karşılaşmıştı. (Müslim, Muvatta, Tirmizi-9627, K.S.-2089) Bir seferde Peygamber Efendimiz, ashapla birlikte, yiyecek bir şey bulamadığı için habel (veya Huble) ağacının yapraklarından yemişti. (Müslim-9628, K.S.-2090)

Açlık çeken ashabına moral ve müjdeli haberler verirdi. “Eğer bu çektiğiniz sıkıntı sebebiyle, Allah katında elde ettiğiniz mükâfatı bilseydiniz, fakirlik ve ihtiyaç yönüyle daha da artmayı dilerdiniz.” (Tirmizi, K.S.-2092)

Yine Müslümanlardan bazılarının ekonomik sıkıntı yaşadıkları dönemde, Ebu Talha (ra), karnına bağladığı taşı göstererek açlıktan yakınır. Bunun üzerine Resûlullah (sav), elbisesini kaldırır ve ashap, iki taş bağladığını görür. (Tirmizi-9629, K.S.-2091)

İnsanın her istediğini yemesini, israfın bir çeşidi olarak görürdü. (İbn-i Mâce-9616)

Mehmet Nezir Gül

Milat Gazetesi


Bunlar da ilginizi Çekebilir

5 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz