Renault’a Mektup!

Sayın Renault Yetkilileri;

Pedagoji Derneği olarak, çocuklarımızı ilgilendiren her konuda değerlendirmeler yaparak bunu ilgili kurum, kuruluş, özel ve tüzel kişiler ile kamuoyuyla paylaşmayı bir borç biliyoruz. ‘Renault’da Sürprizlere Yer Yok’ isimli reklam filminiz çocukları ilgilendirmektedir. Bu reklamınıza dair görüşlerimiz aşağıdaki gibidir:

Ailede neşe ve huzur kaynağı olan çocuklarımızın, ilgiye, sevgiye ve şefkate en muhtaç olduğu dönem şüphesiz ilk çocukluk yıllarıdır. Korunaksız olarak dünyaya gelen yavruların sağlıklı bir şekilde büyümeleri tartışmasız bir şekilde anne-babasının ilgisi ve bakımı ile mümkündür. Çocuklar bu ilk dönemde annesiyle sağlıklı ‘bağ’ kurmaya, onun sıcaklığını hissetmeye fazlasıyla gereksinim duyarlar.

Çocuk ve ebeveyni arasındaki bu ‘bağ’ günümüzde çeşitli şekillerde zedelenmektedir. Bu bağı zedeleyen önemli sebeplerden biri de çocuk sahibi olmak isteyen ailelerin bilinçli ya da bilinçsiz olarak korkutulmasıdır. Medyada kimi zaman çocuk sahibi olmanın büyük bir yük olduğu fikri bilerek ya da bilmeyerek anne-babalara aşılanmaya çalışılmaktadır. O güzîde varlıklar bazen özgürlük düşmanı, bazen sürekli masraf çıkaran bir ‘meta/nesne’, bazen de vereceği zararları kestirilemeyen bir baş belası şeklinde lanse edilmektedir.

Bu bağlamda bahsi geçen reklam filminizi incelediğimizde, filmin alt metninde ailelere, ‘Çocuklar bir sürü masraf çıkaran ve aile bütçenizi mahvedip yok eden çok zararlı varlıklardır. Onlardan korkmalısınız. Bu kadar büyük sorun çıkaran çocuk sahibi olmak yerine, bizim hiç sorun çıkarmayan arabamızı alın.’ şeklinde bir mesaj verildiğini düşünüyoruz. Bu mesajdan anlaşılacağı üzere, firmanız dünyanın en kıymetli varlığı olan çocuk ile metalden üretilmiş bir nesneyi karşılaştırma hatasında bulunmuştur. Bu haliyle reklamınız anne-babaların çocuklarına karşı olan saf duygularını zedeleyen, günümüzün çocuklarının hukukuna saygısızlık içeren mesajlar içermektedir.

Dolaylı mesajların birey üzerinde bırakacağı etki, konunun uzmanlarınca çok iyi bilinmektedir. Yukarıdaki değerlendirmeler eşliğinde, verilen bu dolaylı mesajı alan anne-babadan çocuğuna karşı, içten ve samimi bir bağ, bir yakınlık kurması nasıl beklenebilir? Peki, henüz anne-baba olmamış çiftlerin bilinçaltlarına böyle bir korku tohumu atmanın ne anlamı olabilir? Ya da daha evlenmemiş olan bireyleri evlilikten ve çocuk büyütmekten korkutmanın ne gibi bir gerekçesi olabilir? Aile kurumunu zayıflatan mesajlar vermek kime ne gibi faydalar sağlar?

Uluslararası Reklam Uygulama Esasları’nın 18. maddesi “Çocuklara ve gençlere yönelik ya da onları konu alan pazarlama iletişimi gerçekleştirilirken, çok dikkatli olunmalı ve ayrı bir özen gösterilmelidir.” der ve devam eder “Bu tarz iletişimler, olumlu sosyal davranışları, yaşam biçimlerini ve tavırları sarsacak nitelikte olmamalıdır. Pazarlama iletişimi, sosyal ve kültürel değerleri göz önüne alarak, ebeveynlerin otoritelerini, sorumluluklarını, değerlendirmelerini ya da zevklerini sarsacak beyanlarda bulunamaz.” Söz konusu reklamınız açık bir şekilde bu maddeyi ihlal etmektedir.

Her türlü değerin tüketilerek, ‘daha fazla kazanmaya’ alet edildiği günümüzde, bu anlayışı yansıtan reklam filminizi yayından kaldırmanızı talep ediyor ve kamuoyundan özür dilemenizi bekliyoruz.

Saygılarımızla…

Reklamı izlemek için: http://www.youtube.com/watch?v=EODHqz4T5fY


Bunlar da ilginizi Çekebilir

5 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz