Torunum Katillerin Elinde Kaldı (6284)

aglayan-cocukBen Ayla. 32 yaşında gencecik oğlu gelini tarafından öldürülen acılı bir anneyim. Ve torunu katillerin elinde torununa hasret bir babaanneyim. Bir hukuk mücadelesi veriyorum. Ben ve oğlum 6284 mağduruyuz.


Oğlum Murat Allah’a inancı sonsuz, peygamber aşığı bir gençti. Elektronik haberleşme mühendisiydi. Kendine ait patentli cihazları olan ve kabul edilmiş TÜBİTAK projeleri olan bir bilim adamıydı.


Murat 2012 yılında evlendi. Evlendiği hafta gelinim beni düşman listesine aldı. Suçum şu: Oğlum balayı dönüşü bana dedi ki “Anne kayınvalidem sürekli arayıp ‘bebek yapın’ dedi çok şaşırdım.” Bende gayri ihtiyari “Biraz evliliğin tadını çıkarın, gezin dolaşın.” Dedim. Çünkü bir haftalık evli çifte “bebek yapın” demek kadar abes bir baskıyı aklım almadı benim. Tek suçum bu.


Beyhan benim bu sözlerimi hemen annesine söylüyor. Annesi “Boşanırsanız arada çocuk kalsın istemiyordur.” demiş.


Çocuk meselesi burada bitmedi. 2 aylık evliyken oğlumu kısırlıkla suçlayıp onu sperm testine mecbur bıraktılar. Evliliğin 1 yılında bebeğimiz dünyaya geldi ama ben mimlenmiş bir babaanneydim.


Sürekli çocuğu göstermeme çabası içindeydiler. Annene ve Beyhan sürekli elimden alıyorlar, yüzünü örtüyorlar…


Bir gün Beyhan Murat’a “Annen dinsiz mi senin diye soruyor “ Murat “Ne biçim konuşuyorsun” diyor “ E maşallah demedi çocuğu severken” diyor.


Gelin yoktan yere olay çıkarmayı kendine amaç edinmişti. Sudan sebeplerle sürekli bir huzursuzluk çıkarıyordu..


Murat’ı diğer aile bireylerinden uzaklaştırmak için elinden ne geliyorsa yapıyordu. Bize be yaparsa yapsın sessiz kalma taraftarıydık çünkü Murat yavrusuna aşık bir babaydı. Çocuğunu başının üstünde gezdiriyor, kollarında uyutuyor, şarkılar söylüyordu…


Hatta bir gün “Anne memem olsa emziririm, Beyhan emzirmek istemiyor” demişti.


Oğlumu ölüme götüren süreç ise gelinin 6284 nolu kanunu kullanması ile başlıyor.


Bir proje çalışması için karısına “Ben bu aralar sana çok zaman ayıramayacağm, proje başlayacağım, istersen annene bırakayım seni yalnız kalma” diyor o da “tamam” diyor ve Ankara’ya annesine gönderiyor.


Döndüklerinde onları yemeğe davet ettik, Beyhan gelmek istememiş Murat “3 aydır annemi görmedim, ben gideceğim” diyor, çocuğu alıp bize gelmek istediğinde Muratın önüne çıkıyor gidemezsin diye. Murat’ı kollarından tırnaklıyor, Murat ise onu sadece koluyla itiyor, bırak beni diye.


Uğradığı tek şiddet Murat’ın kendini korumak için onu itmesi hepsi bu. Hemen bağırmaya başlıyor “adam öldürüyorlar yetişin” diye. Üst kata komşuya gidiyor. Murat eve döndüğünde kimse yokmuş. Gelin altın, para, bilgisayar, tablet, telefon, ne varsa toplayıp o gece üst kattaki bir başka komşuda kalıyor. Ertesi gün de komşuyu suçluyor, altınlarımı çaldın, diye.


O gün çocuğu eve bırakıp babasının evine gidiyor. 3 gün sonra evde ne var ne yok kamyon dayayıp evi boşaltıyor ve boşanma davası açıyor.


Çocuğu kendi bırakıp gittiği halde bizi çocuk kaçırmaktan polise şikayet ediyor. Polis geldi, çocuğu teslim ettik.


2016 yılı haziran ayında mahkeme olacaktı fakat hakim olmadığı için olmadı. Temmuz ayında ara kararla çocukla ilişkisi tesis edildi.


Şubat ayının dokuzundan, temmuz başına kadar oğlum yavrusunu hiç görmemişti ve çok özlemişti ağlıyordu “dayamıyorum anne çok özlüyorum” diye.


Ara kararla çocuğu haftada 6 saat görmeye başladı. Öglen 12 den akşam 18 kadar. İple bekliyorduk hafta sonunu, Hafta içi alış veriş yapıp çocuğa ne lazımsa alıyorduk; kıyafet, oyuncak… Çocuğu alınca parklar, hayvanat bahçesi, oyun alanları, aklınıza ne gelirse. Çünkü bunun için bir hafta düşünüyorduk, ne yapalım diye.


Beyhan, Murat’ı ve çocuğunu çok kıskanıyordu. Eskiden gelmek istemediği yerlere, artık gelmek istiyordu ama gelemeyeceğini biliyor ve bu da kıskançlığını artırıyordu


Murat tatile gidecekken çok yalvardı “çocuğu ver biraz tatil yaptırayım, biraz eğlendireyim” diye ama vermedi. Hatta “hepiniz gelin anneni babanı dayını kimi istersen al da gel” dediği halde.Çocuğun bütün dişleri çürüdü, doktora götürmesine izin vermedi.


Böyle mücadele ederken barışma adına yaptığımız bütün çabalarda kendimizi ya savcıda yada karakolda bulduk.6284 nolu kanuna göre barışmaya çalışmak suçtu.


2 ekim 2016 da hava çok güzeldi, çocuğu aldık pikniğe gittik. Geri dönerken trafiğe takıldık, aradı: “seni polise vereceğim, bi daha çocuğun yüzünü göremeyeceksin, seni tutuklatacağım…” tehdit etti. Çabuk varalım diye hız yapınca bir kaza atlattık neredeyse hepimi ölüyorduk. çocuk dahil ucuz atlattık.


O hafta içi çocuğun fotoğrafları var çocuk gayet iyi sağlıklı görünüyor. Hafta sonu Murat çocuğu almak için gidiyor. Her hafta cumartesi izin yapan dayısı o gün pazar günü izin yapıyor ve Murat’ı zorla içeri sokuyor. Anneanne ve Beyhan Murat’a hakaretler yağdırıyorlar, bir hafta önce çocuğu hasta ettin diye.


Murat beşikte yatan çocuğa uzandığı zaman saçlarına dalıyor katil gelinimiz, annesi Murat’ın kollarını tırmıklıyor. üç kişi çocuğu almak için Muratın kollarından saldırıyorlar.


Murat çok güçlü bir gençti alkol yok sigara içmez Allah yolunda bir genç spor yapıyor gerçekten çok güçlüydü, bir kolunda bebeği tek kolu ile itiyor bunları bunlar hemen 6384 e dayanarak polise şikayet ediyorlar bizi darp etti diye.


Biz bu arada çocuğu hastaneye doktora götürdük ve doktor çocuk enfeksiyon kapmış dedi biz de rapor aldık. 6 saat dolunca çocuğu teslim vakti geldi ve vaktinde çocuğu teslim etmeye gittik


Murat bizi onların evine elli metre geride bıraktı çünkü bize ağza alınmayacak hakaretler sinkaflı sözler söylüyorlar görünce diye, bizi uzak bırakıyordu.


Çocuğu kucağına aldı bizde arabanın dışından onu izliyorduk eğildi bahçe kapısından çocuğu yere bıraktı tam ayağa kalkacakken kucağında bebeği varken başına baston ile vurarak etkisiz hale getiriyorlar. Bir el silah sesi geldi 1 dakika 17 saniyede oğlumu katlettiler


Beyhan annesi babası dayısı ve gelinin abisi. Koşarak gittik yanına. Bu defa bize kızıma ve bana ateş etmeye başladı Beyhan.Arabaların arkasına saklanarak kurtulduk ama oğlum hayatını kaybetti


6284 nolu yasanın kendisine verdiği bütün yetkiyi kullanarak oğlumu organize olarak katlettiler. Abisi o gün beş saatlik yoldan gelmiş ertesi gün de döndü.


Ben yavrumu kaybettim, torunum babasız kaldı. Diğer yavrularım ağabeylerini.kaybetti.


Sadece Murat değil biz hepimiz öldük acı içindeyiz.


Bu acılar yetmezmiş gibi torunumun velayeti katil ailede kaldı. Henüz cezası kesinleşmedi diye çocuk oğlumu öldürenlerin kanlı ellerinde duruyor, çok mücadele ettim. Ceza davası velayetten sonra bitti 21 yıl ceza aldı, velayet davasını İstinaf mahkemesine taşıdım 8 aydır karar bekliyorum artık her açıdan bittik


Oğlumun katillerinin elinden çocuk teslim alıyorum, aynı tehditlere hala maruz kalıyorum.


Her şeyden çok zoruma giden ise çocuğumuz onun uğruna canını veren babasını kötü bilsin diye içi zehirle dolduruluyor. Çocuğa, babasının annesini duvardan duvara vurduğu, ağzından burnundan kan akıttığı ve bizim annesini zehirlendiğimiz için hastanede yattığı gibi aklınıza ne geliyorsa yalan ve iftiralarla torunuma bizlere karşı nefret duyguları aşılıyorlar.


Torunum katillerin elinde kaldı, bu nasıl adalet!


Ben bu 6284 yasasından çektiğim kadar hiç bi şeyden çekmedim. Evladımı kaybettim, acı içinde yanıyorum, yana döne ağlıyorum.


6284 çıkaranlar, onaylayanlar, destek olanlar, kanunu kadınların eline böyle silah gibi verip, kadınları şiddete ve cinayete meylettirenler bunu acısını benden çok daha fazla çeksinler.




Bunlar da ilginizi Çekebilir

7 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz