Yuvamızda Huzur Bulalım Diye

yuvamızda huzur bulalım diye ön kapakHuzur, modern dünyada, moda dışı bir kelime gibi duruyor artık. Oysa,

Huzur; ne tatlı bir kelimedir.

Huzur; ruhun, zihnin ve bedenin sükûnet bulma hâlidir.

Huzur; gönlün yatışması, nefsin tatmin olmasıdır.

Huzur; baş dinçliği, gönül rahatlığıdır.

Kadın ve erkek “birbirlerinde huzur bulsunlar” diye çiftler halinde yaratılmış,

Birbirlerinde coşsunlar, birbirlerinde durulsunlar diye...

Kadın ve erkeğe ne oldu da birbirlerine huzur veremez oldular?

Bu da huzurun izini süren bir kitap. Huzuru arayanlara ışık olsun diye...

Yayınevi PROFİL KİTAP

 

Kitaptan küçük bir bölüm

 

ERKEK HÜKMEDEBİLDİĞİ KADINI SEVER

Özetle: İlişkilerde iki taraf istemese de iktidar kaçınılmaz olarak oluşuyor demek ki burada sorulması gereken soru: İktidarı kadın mı erkek mi elinde bulunduracak? Ailede idareci ve karar mercii kim olacak? Hâkimiyet ve kudreti kim temsil edecek? Madem ki yaratılış olarak baktığımızda kadın hâkimiyete uygun değil, erkeğin yaratılışı buna daha uygun. O halde kadın ve erkekte Allah’ın emrine itaat edip rahat etmeliler.

Kadınların en büyük korkusu, erkek kadına hâkim olduğunda kadını ezmez mi?

Aklı başında hiçbir erkek, gönlü yatışsın, diye yaratılan ve onunla sükûna ereceği kadını ezmez. Erkeğin gönlü de bedeni de o kadınla rahatlayacak. Karısının hazırladığı sofraya oturacak. Akşam onunla yatağa girecek. O kadın onun hükmünde eziliyorsa onun mutsuzluğu ona da geçer; onunla ne huzuru bulabilir ne de mutluluğu. Ayrıca erkeğe iktidar mevkii aileyi koruyup kollama vazifesi ile beraber veriliyor. İktidarın amacı koruyup kollayıp sükûna ermek... Dinimiz erkeğe iktidar payesi verirken bunu keyfine göre kullanma yetkisi ve kadına zulmetme hakkı vermemiş. Erkek yaratılış olarak da kadına meyilli yaratılmış.

Erkek güçlü yaratılmıştır fakat kadın karşısında zayıftır. Mevlana hazretleri bu durumu çok güzel anlatıyor. Erkeği suya, kadını ateşe benzetiyor: “Her ne kadar su ateşe galip ve baskın ise de, bir kabın içindeyken ateş o suyu kaynatır. Ne vakit bir kap ikisinin arasına girse ateş o suyu havaya çevirip yok eder. Zâhiren su ateşe galip olduğu gibi, sen de kadına hâkim isen de bâtınen kadına hem mağlûp hem de tâlipsin!" diyor.

Erkek kadına tâlip olduğu için zaten mağlup sayılır. Erkek kadın karşısında zayıf yaratılmış, kadına zaafı var, ihtiyacı var. Kadın erkeğe itaat ettiğinde erkeğin hâkim olma ve mağlup olma hâli arasında denge kurulmuş olur. Saygı erkekliğin temelidir. Erkek saygı gördüğü zaman erkeklik hormonu testosteronun ona verdiği hükmetme arzusunu dengeli bir şekilde kullanabilir.

Erkek hükmedebildiği kadını sever ve sevdiği kadının hükmüne girer. Kadın erkek ilişkisinde denge ancak o zaman kurulur. Erkek hükmedebildiği zaman kadının isteklerini mantık süzgecinden geçirerek aile için doğru ve yanlış ayırımını yapar ve kadının uygun bulduğu isteklerini seve seve karşılar. Karısının gönlünü hoşnut etmekten mutluluk duyar. Zira karısının gönlü hoşnut olduğunda kendi gönlü de hoşnut olur. Karısına olan arzusu ona baskıcı bir davranış uygulamasına engel olur.

Hz. Mevlana "Seven erkekle kadın eşittir." diyor. Ve "Şah bile sevgiye kuldur köledir." derken sevginin gücüne dikkat çekiyor.

Sema Maraşlı "Yuvamızda Huzur Bulalım Diye" Kitabından

 

 


Bunlar da ilginizi Çekebilir

3 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz