...
16/11/2016
Konuya erkek yada kadın olarak değil insan olarak baktığınızda da bu durumlarda korkar. Evlilikle beraber insanda bir düzen bağlılık hali oluşur. İnsanoğlu her zaman huzursuzluk ve tehlike anından uzaklaşmaya çalışır.

Beden psikoloji olarak erkekler kadınlardan daha güçlüler istese yada kendilerini terbiye eden sınırlayan unsurlar olmasa hiçbir kadın karşılarında duramaz bu durumda asıl korkması gereken erkek değil kadındır.Sevgi ile korku kavramı birbirine bazen zıt bazense tamamlayıcı. Yukarıda sıralanan durumları erkek korktuğundan değil eşini sevdiği için kaybetme endişesiyle de yapabilir.

Kadın ile erkeği düşman gibi yansıtmak yerine beraber nasıl dost olacaklarını huzur bulacaklarını anlatmak daha iyi. Özeleştiri yaptığımda yukarıda sıralanan özelliklerde bir bayan olsam evlendikten sonra böyle özelliklerim olsa ben benimle evlenmek istemezdim. Aynı şekilde yukarıda yazılan durumları tam tersi erkek kadına yapsa nasıl olurdu? Yine huzursuzluk korku tartışma. Bu tip yazıları okuyarak en azından neyi yapmamız gerektiğini tam bilemesek de neyi yapmamamız gerektiğini öğreniyoruz.

Kocasının hayattayken sözlü baskılarından şikayetçi olan tanıdığım bir kadın kocası öldükten sonra tek kalınca sohbet edeceği birileri olmayınca en azından yaşasaydı da yanımda olsaydı diyor. Bence iş işten geçmeden kadın ve erkek eşlerinin kıymetini bilsin birbirlerinin hayatını zorlaştırmak yerine kolaylaştırsınlar.
...
18/11/2016
U-mutlu hanım,

Yazdıklarınıza katılıyorum sevgi görmeyen insanlar sevgi ortamında büyüyen insanlara göre azla kanaat edebiliyorlar ve eşlerine daha bağlı olabiliyorlar. Tabii biraz daha kırılgan olabiliyorlar. İnsanın bir şeylerin kıymetini bilmesi için ya eksikliğini hissetmesi gerekiyor ya kaybetmesi gerekiyor yada kötüyü görmesi gerekiyor.
U-mutlu
17/11/2016
Feyza Hanim oncelikle yazdiklarinz.dusunceleriniz cok guzel Masaallah?Rabbim yolunuzu, bahtinizi acik etsin.
Kendi adimi konusayim 6 yillik evliyiz ne benim ne de esimin karakterinde olumsuz gelisme degisme olmadi cok sukur.
Ben 20 yasinda evlendim bi cok konuda cahildim esimin beni bu yonde gelistirdigini karakterimin olumlu yonde devam etmesini sagladi diyebilirim...
Yetistirilme tarzi olarak ta sunlari diyebilirim, ben bir kiz cocugu olarak babamdan sevgi gormedim bu esime daha cok baglanmama sebeb oldu belki de
Bazi kizlarda daha cok sevgi alip biraz da simartildi ise esinden ayni ilgiyi gormeyince eksikligi bastirmak icin saldirgan ofkeli olabiliyor gordugum kadariyla
müslüman genç
28/03/2020
sorunu siz teshiş etmişsiniz zaten en son cümlenizde.çözümü de size kalmış Allahu tealanın izniyle
zehra
17/11/2016
bence insanin fitratina bagli, bir de nasil bir ailede yetistigine. bence evliliklerde iki taraftan birisi mutlaka baskin oluyor. o baskin olan kisi de illa kadin olacak diye bir sey yok. bazen erkeklerde cok problemli olabiliyor. zaten bence sema maraslinin yazdigi yazilar bir kisim aileler icin gecerli, hepsine uygulanamiyor.
...
17/11/2016
Feyza hanım,

"acaba bu hareketleri yapan kadinlar da evlenmeden önce benim gibi mi düşünüyordu veya bende mi evlendikten sonra icimdeki canavari azad edecegim?" Bu cümleniz beni güldürdü. :) Allah iyiliğinizi versin.

Benim gözlemleyebildiğim kadarıyla insanlardaki bazı özellikler bekarda olsa evlide olsa değişmiyor. Huysuz geçimi zor bir insansa muhtemelen evliliğinde de aynı oluyor.

Bekarken dediğim dedik otoriter bazı hanımlar evlenince aynı olmayabiliyor. Biraz da evlendiği kişiye bağlı. Böyle tanıdığım iki kişide otoriter olunca olmadı normal olarak kadın erkeğe itaat etti.

Evli kadınlar arasında birbirini eşlerini kıyaslama çok oluyor. Eşim şunu aldı yaptı mesleği ailesi vs. Bu sohbetler zamanla kadınlarda bir beklentiye kıskançlığa dönüşebiliyor. Doğal olarak kocaya bu dırdır şikayet cazgırlık küsme gibi sonuçlarla dönüyor.

Ben aşırı konuşkan ve insanlardan bir şeyi rahatlıkla isteyebilen biri değilim kavgacı biri hiç değilim biraz çekingenim ve karşımdaki insanı çok düşünürüm. Uzun yıllar iş ortamında ve sosyal hayatın içindeyim ama bu huyumu değiştiremedim. Eskiden daha fazla sineye çeken alttan alan biriydim ama zamanla kırıldıkça yada yanlış olan şeylere dur deme ihtiyacı hissedince artık sineye çekmiyorum. Bazı huylar değişmiyor ama bazı huylar zamanla gördükçe değişiyor.

Yetişme tarzıda önemli. Benim babam otoriter olduğundan biz sessiz sakin hareket ederdik çok fazla dırdırı sevmezdi sinirliyken karşılık verilmesini istemezdi. Bazen başkalarının yanında eleştirirdi. Bundan hareketle ben sinirli insanlardan uzak duruyorum ve kalabalık ortamda birini eleştirmekten kaçınıyorum.

Zamanla evlilikte yaşanan durumlar insanları değiştirebilir bu iyi yönde de olabilir kötü yönde de olabilir. Burada etkili olan daha çok karakteri baskın taraf oluyor. Mesela bir tanıdığım bekarken tesettürsüzdü evlenince eşinin yaşantısına uyum sağladı örtündü. Karşımıza neyin çıkacağını şuan bilemiyoruz ama yukarıda yazılan durumlarla bir evliliğin zor yürüyeceği açık.
zeynep
16/11/2016
Aslında Feyza hanim ben de bekarken ki halim ya da yeni evliyken ki halim ile şimdiki halimi kiyasliyorum çok farklı yim 5 yılda olumsuz yönde çok değiştim beni ne değiştirdi böyle onu da bilmiyorum. Hiçbir şeyi sorun etmezdim. Her zaman gülümseyen pozitif bir insan ken hiç gülmeyen biri oldum.Çok merak ediyorum ben de gerçekten ne oldu bana diye eski halimi daha çok seviyordum halbuki şimdi kendimi zorluyorum dini anlamda hassasiyetimi kaybettim heralde
Süleyman
16/11/2016
Feyza Hanım

Ben etrafımda çokca gördüğüm ve gözlemlediğim durumları aktarayım.

1.) Örneğin hanımlar anne ve babasını evlendikten sonra ilk dönemde ileri derecede özlüyor. Böyle anne babasını çok sevmiyenler bile anne ve baba hakkında ciddi özlem duyuyorlar. Neden olduğunu bilmiyorum ama bu konuda eşlerini rahatsız edecek tutumlarına da şahit oldum.

2.) Evlenen hanımlar ne yazık ki bir yarışa giriyor. Her şey eşit olacak, her şey aynı olacak vb. durumlar. Yani eşi kız kardeşine bir şey almışsa akşam eşine de bir şeyler almak zorunda gibi durum haline giriyor. Aksi olduğu takdirde evde kavgalar çıkıyor.

3) Şu kadar basit bir olay var ki sigara içenlerle aynı ortamda bulunursanız ve davranışlarını eleştirmezseniz sizde muhtemelen sigara içmeye başlarsınız. Üniversite de ben 5 vakit namazında olan adamlarda bile o kadar çok görüyorum ki. Şimdi hanımlar meclislerinde eşlerine hakaret ederlerse bir süre sonra ister istemez sizde etkilenirsiniz. Aynı tutumları ve eksikleri eşinizde görürsünüz. Bir süre sonra da yüzüne çarparsanız

4) Evlenmeden önce kimse bunlara bakmıyor. Yani ben evlenecek çevremde ciddi tehlike sinyallarini görüyorum. Dışarıdan bir gözlemci olarak görüyorum bu adam nasıl görmüyor anlamıyorum. Kör müsün be adam? Mesele şu 25 yaşına kadar toplumda evlilik hiç düşünülmüyor sonra 2 GÜNDE evlenmeye karar veriyor. Bir insan afedersiniz vasıffız bir iş için bile bazen 4 sene bölüm okuyor. O işe 2 yıl girecek çıkacak. Onun için bile kaç ders görüyor fakat ömürlük bir yolculuk olan evlilik için hiçbir şeye bakmıyor ve zannediyor ki mutlu olacak. Yani bu nasıl bir mantık. Eskiden büyükler bari durumu gözler ve anlardı şimdi onlarda dışarıda bırakılıyor seçim sürecinde. Yani nelere bakılmıyor özetle evlilikten önce:

a)karakter, ahlak, yaşantı
b) evlilik bilgisi, evliliği ayakta tutan dinamikler ve evlilikte dikkat edilmesi gereken şeyler.

5) Şu çok açıktır ki çok iyi karakterli bir insan olun, evlilik hakkında güzel malumatlara sahip olun gene de nefsinizi bilmezseniz şeytan sizi vesveseleriyle bir noktaya getirir. Kişinin nefsine söz geçirmeye çalışması ve ona muhalif olması gerektiğini bilip buna göre haraket etmesi önemli. Yoksa eşine yaptığı garezleri haklı görüyor. Aynı zamanda biliyorum ama yapamıyorum gibi benim çok duyduğum bahaneleri ileri sürüyorlar.

Sema hanımda bunu biliyordur ki bu şekilde yalnış yetiştirmiş bir insana yukarıda ki telkinlerin ne yazık ki tesir etmez yani etmesi çok zor. Halini yanlış görmüyordur ve kendini düzeltmek istemiyordur zaten çoğunlukla. Bu yazı sadece aslında iyi yetiştirilmiş fakat çevrenin yalnış telkinleriyle bu hale bürünmüş kişilere etki edebilir ancak.
Feyza
16/11/2016
Aslinda bu yazilari okudukca ben kendime hisse cikarmaktan ote kendime dair bazi korkular da yasiyorum artik ... hanim. Bu yuzden burdaki evli, bosanmis veya bekar olsa da tecrubesi olan abilerime bir soru sormak istiyorum. Samimiyetle cevaplarlarsa cok sevinirim.
Bu yazidaki ozelliklere sahip oldugunu dusundugunuz esiniz evliliginiz ilk yillarinda da benzer ozelliklere sahip miydi? Ya da evlenmeden once yakin cevresinden ahlaki konusunda yeterli ve detayli bilgiye sahip olabildiniz mi? Evleneceginiz hanimlarda hangi ozelliklerine oncelik taniyarak evlenme karari aldiniz?
Yani sunu merak ediyorum, acaba bu yazidaki ozellikler her kadinin potansiyelinde mevcut da evlenince olusan etmenler sayesinde mi kinetize ediliyor? Evlilik psikolojisi kadinlari zaman icerisinde degistiriyor mu, evli hanimlarin birbirleriyle kurduklari diyaloglar onlari olumsuz yonde donusturuyor mu?
Bu yazidaki ozellikler okudugum ve kendimi tarttigim zaman su an itibariyle tasvip etmedigim seyler olsa da bazen sunu da dusunuyorum, acaba bu hareketleri yapan kadinlar da evlenmeden once benim gibi mi dusunuyordu veya bende mi evlendikten sonra icimdeki canavari azad edecegim? yani hep benzer sorunlarla karsilastikca acaba diyerek kendimden de korkar duruma geldim.
Butun bunlar evliligin zaman icinde kadindan goturdugu eksiler mi yoksa bu hanimlar dogustan ve yetistirilme tarzi ile zaten bu hallere meyyal mi idi?
Merak ediyorum ve cevaplayan birileri olursa cok memnun olurum.
tarık
15/11/2016
ağzınıza sağlık keşke sizin yazılarınızı tüm kadınlar okusa belki kişi de olsun şu feminist kadınlıklarından vazgeçer gerçek kadınlığına fitratına dönerler sizin anlattıgınız gıbı cocukdan beterler bir isteklerini yapmadımı ağlarlar surat asarlar çene süsmaz kusmuş gibi yaparlar ama hiç susmazlar veryansın çoçuk gıbı veryansın bağrırlar isteklerini yaptımıda hiçbir şey olmamıs gıbı devam ederler akşam agrı sabah kalkdıklarında ayrı oluyorlar sanki hiç bir şey olmamış gibi devam ederler bilmiyorlar ki;erkeğin unutmadıklarını kırıldıklarını yaralandıklarını unutmuş gibi yaparlar ama asıl kaybedenler aile olur
adem
15/11/2016
karısı kendisinden boşanmak isteyen bir ADAMIN HİSSİYATIDIR.

Artık seninle duramam.
Bu akşam çıkar giderim.
Hesabım kalsın Mahşere.
Elimi yıkar giderim.

Sen zahmet etme yerinden.
Gürültü yapmam derinden.
Parmaklarım üzerinden.
Su gibi akar giderim.

Artık sürersin bir sefa.
Ne cismim kaldı ne cefa.
Şikayet etmem bu defa.
Dişimi sıkar giderim.

Bozar mı sandın acılar.
Belaya atlar giderim.
Kurşun gibi, mavzer gibi.
Dağ gibi patlar giderim.
Bozar mı sandın acılar.
Belaya atlar giderim.
Kurşun gibi, mavzer gibi.
Dağ gibi patlar giderim.

Kaybetsem bile herşeyi.
Bu aşkı yırtar giderim.
Sinsice olmaz gidişim.
Kapıyı çarpar giderim.

Sana yazdıgım şarkıyı.
Sazımdan söker giderim.
Ben ağlayamam bilirsin.
Yüzümü döker giderim.

Köpeklerimden kuşumdan.
Yavrumdan cayar giderim.
Senden aldığım ne varsa.
Yerine koyar giderim.
Abdullah Bir
16/11/2016
VAHA

"toplumumuzun en büyük sorunlarından biride boşanma aşamasında ve sonrasında 2 tarafın birbirlerinin ayıp ve kusurlarını yaymasıdır." DEMİŞ

Tavsiye doğru ve Vaha bu konuda haklı.

Boşanma davalarında ve süreçlerinde erkeklerin coğunluğu boşanma olayını ve öncesinde dört duvar arasında yaşadıkları acıları, yatak odalarında yaşadıkları sıkıntıları kendi lehlerine olacağını bilmelerine rağmen duruşma salonlarına taşımaktan ve yakın çevrelerine anlatmaktan "imtina" ettikleri halde kadınların bir çogunda bu hassasiyet yok. Hatta haksız dünyevi kazançlar (para, itibar, saygı vb) için çocukların, akrabaların ve mahkemenin nezdinde MAĞDUR ve HAKLI olduklarını "iddia ve ispat" etmek; bundan dolayıda ayrıldığı kocasını "maddi, manevi, sosyal ve psikolojık" olarak mağdur etmek adına dile getirenlerin büyük çogunluğu kadınlardır.

İşin daha da kötüsü kısa sürede davayı kazanarak kolay yoldan para sahibi ve zengin olmak isteyen boşanma avukatlarının yönlendirmesi ile kocasına "ters ilişki kurmak veya ters ilişkiye zorlamak" (TMK da sorgusuz sualsiz "haklı boşanma sebebi" dir) iftirasını bile atan kadınların sayısı küçümsenmeyecek kadar fazladır.

Böyle bir olayı veya iftirayı daha düne kadar aynı yastığa baş koyduğu, örtüsü ve diğer yarısı olan) kocasına REVA-HAK gören bir kadının bu mahremiyetin yanında "devede kulak" sayılabilecek başka mahremiyetleri, "kusurları-noksanlıkları, iftiraları" söz ve dava konusu yapması çok da zor olmasa gerek.

Allah bizleri dünyalık kazanımlar için iftira atmayı ve aile mahremiyetini ortaya saçmaktan çekinmeyen şeytanlaşmış insanların ve cinlerin serrinden emin ve muhafaza eylesin. (amin)
meryem
15/11/2016
Adem Bey
Gerçekten tüm yüreğimle söylüyorum. Durumunuza çok üzüldüm. Rabbim hakkınıza hayırlı ne ise onu nasip etsin. Eğer barışmak hayırlı ise nasip etsin, boşanmak ta hayırlı ise kolay etsin. Rabbim hepimizin yardımcısı olsun ve hayırlı insanlarla karşılaştırsın.
vaha
15/11/2016
Adem Bey toplumumuzun en büyük sorunlarından biride boşanma aşamasında ve sonrasında 2 tarafın birbirlerinin ayıp ve kusurlarını yaymasıdır. Herkes fıtratı gereğini yapar ve kendi kalitesini ortaya koyar.Bir erkeğe asla ve asla eşinin ayıplarını,kusurlarını en yakınlarına bile dertleşmek için dahi yaymaması yakışır.Umarım iş bu aşamalara gelmez.
Sena
15/11/2016
Kadınlar da aynı sebeplerden dolayı korkuyor ve aynı muameleye maruz kalıyor. Öyle bi anlatmissinız ki sanki bu davranışları erkekler hiç yapmiyor
hürriyet
13/04/2017
kesinlikle bekarsınız. Tipik bir bekar hanımefendi düşüncesi.
Hela Ertan
15/11/2016
Sema hanım Allah Celle Celâlühû razı için birazda Erkeğin kıymetli validesinide söz etseniz, yazılarınız çok beğeniyorum lakin genelinde erkeklere ve onu ailesine nasıl davranması lazım plan edeplerde söz ediyorsunuz size katılıyorum yanlız şunu demek istiyorum ben şunda Nişanlıyım inan o kadar yoruldum kii özelikle Nişanlım kıymetli annesi beni ziyadesiyle özmekte siz mutlu olun yeter diyor ama arkasında sıralıyor evine temizliğıı, köye gidesim 6 ay kalacam sen de 6 ay evime bakarsın, ev evde niye boşuna oturacaksın çalış oğlumun eşine bakma ayağın üstünefe dur, sanki oğluna ve kendisine hizmetçi alıyor vss.. İnan bide son zamanlarda sizin yazılıI okurkenok özlüyorum...