Allah’ın izni olmadan hiçbir kimseye ölüm yoktur. (Ölüm) vadeye yazılmış bir yazıdır. Kim dünya nimetini isterse, kendisine ondan veririz; kim de (ibadet ve itaatiyle) âhireti ve sevâbını isterse kendisine de ondan veririz. Şükrü yerine getirenleri mükâfatlandıracağız.( ALİ İMRAN 145)

Ne güzel bir yazı yaaa..
Kısa ve öz..
İbretlik..
Ders alınası...

şeytanın hedefi nedir.hadisleri nasihatleri alın tersini düşünün.işte şeytanın hedefi odur....mesala kadınlar istediği zaman erkeğin hemen evet demesinin istenmesi....kadının çalışması erkeğin evde olması....mesala adamın; kadının istemediği birisini eve getirmesi...herşeyi tersine düşünülürse ,kim kimden,kim kiminle olduğu ortay çıkıyor.

Bu yazı "kalb" ile alakalı ciddi ciddi düşünmeye sevk ediyor. Kalbimiz ne ile meşgul oluyorsa, o daha sonra bizde tiryakilik yapıyor, yapabiliyor. Kalbte genellikle gördüğü ile, düşündükleriyle şekillenir. Demek kalbte böyle bir özellik var. Zaten kalb değişen bir halden bir hâle giren demek. Şu halde korkmak lazım, bunun sonu hayra gitmez, kalbim alışır, müptelâ olur diye hazer etmek lazım, öyle ki tavafta bile kadın, yatakta bile kabe ile beraber olunabiliyor demek ki... Zaten evli olduğu halde başka kadınlara meyl edenler de bu süreci genellikle yaşıyor, ilk başta iş arkadaşlığı felan derken kalb ülfet ediyor ve sonunda bağımlılık ve aşk... Kalb hayrada ülfet ediyor, şerre de...Bundan bir şey olmaz dememek lazım, Evet kalb üzerinde ve sürekli yaptıklarımız üzerinde düşünme vakti..

Sema Hocam ALLAH razı olsun çok ibretlik ve düşündürü bir yazı.Rabbim her işimizde rızasını gözetmeyi nasip etsin inşallah cümlemize de o mukaddes topraklarda olmayı nasip etsin en başta size ben gidersem herhalde aklıma siz geleceksiniz bir ziyanı olmaz herhalde :)orda gönülden hatırlayıp dua edebileceğimiz insanlar olmalı en azından.