Muhammed Ali ile Ortak Noktamız

CELAL1973Yaz boyu memleketimiz Konya Ereğli’de kalıyoruz. Buradaki odamda televizyon yok ama nasıl mı TV izliyorum? Laptop’ıma TV kartı takarak…



Flaşlardan az büyükçe olan TV kartını USB’den laptopa takıyorum. Ucuna da odamdaki anten prizinden kablo çekti babacım. Belediye yayınlarını laptoptan izleyebiliyorum.



Bu yazıda Ereğli’de izlediğim bir haber ve acizane yorumumuzdan bahsetmek istiyoruz, sonrasında da başlıkta geçen hüngür hüngür ağlayanı anlatacağım:



Haber şöyleydi;

 



Geçtiğimiz hafta 3 Haziran 2016 Cuma Amerikalı ünlü boksör Muhammed Ali hayatını kaybetti. Hepimiz çok üzüldük. Ama Emel hanım bir başka üzüldü.



Televizyonda izlediğim bu haberi bir gazetenin internet sayfasından aynen kopyalamak istiyorum. Sonra Muhammed Ali’nin müslüman olması ile ilgili bir yorum yazacağız:



Çocuklarını tedavi ettiren Muhammed Ali için ağlıyor

HATAY'ın İskenderun İlçesi'nde yaşayan 76 yaşındaki Emel Hadduroğlu Ozan, 40 yıl önce çocuklarını tedavi ettiren dünyaca ünlü Müslüman boksör Muhammed Ali için gözyaşı döküp, türbede onun için dua ediyor.



Emel Hadduroğlu Ozan, akraba evliliği sonucu kan uyuşmazlığı hastalığıyla dünyaya gelen kızı Nilgün ve oğlu Camiz'i tedavi ettirmek için 1965'te işçi olarak Almanya'ya gitti. O dönem 2 yaşında olan Nilgün ve 3 yaşında oğlu Camiz'i, Alman hastanelerinde tedavi ettirmeye çalışan Ozan, efsanevi boksör Muhammed Ali'nin 1976'da maç için ülkeye geldiğini duyunca, onu görmek için Münih kentine gitti. Ozan, ünlü boksörün kaldığı otele gidip, hayranlarının arasında kucağında çocuklarıyla yardım istedi. Muhammed Ali, yanına çağırdığı anne ile çocuklarına Amerika'da tedavi sözü verdi.



ABD'DEN 2 PROFESÖR GÖNDERDİ



Gereken evrak hazırlanırken Nilgün hayatını kaybetti, Alman doktorlar da Camiz'in ABD'ye gitmesine gerek olmadığını, ameliyat edebileceklerini söyledi. Bunu öğrenen ünlü boksör Muhammed Ali, Almanya'da yapılan ameliyata ABD'li 2 profesör gönderdi. Ameliyat edilen Camiz, 32 yaşında Almanya'da öldü. Emel Hadduroğlu Ozan, oğlu Camiz'i de kaybedince İskenderun'a kesin dönüş yaptı.



"NUR İÇİNDE YAT"



Emel Hadduroğlu Ozan, ünlü boksörün ölüm haberini alınca gözyaşlarına boğuldu. İskenderun'daki Hurmalı Dede Türbesi'ne giden Ozan, "Muhammed Ali büyük insan, güzel insan Allah seni cennete kavuştursun. Sen bana yardım ettin, elimden tuttun, bana kucak açtın. Bana yaşama gücü verdin. Yavrularıma ilham verdin. Nur içinde yat" diye dua etti.



Her zaman çocuklarına dua etmek için gittiği türbeye bu defa Muhammed Ali için geldiğini belirten yaşlı kadın, "Duyduğum günden beri hastayım. İki gün ayağa kalkamadım. Ağır geldi ölümü bana, ölecek insan değildi. Ama ecel gelmiş Allah rahmet eylesin" diye konuştu.



"BEN DE BABAYIM, SANA YARDIM EDECEĞİM"



Emel Hadduroğlu Ozan, yardım istediği Muhammed Ali'yle görüşmek için verdiği mücadele ve sonrasında yaşadıklarını da şöyle anlattı:



"Yıl 1976'ydı Muhammed Ali'nin maçının olduğunu duyunca onu görmeye, konuşmaya gittim. Kendisi otelde pencereden görünüyordu. Kalabalığın arasından geçmek istiyordum bırakmadılar, ben de kendisine feryat ederek sesim duyurdum ve dikkatini çekmişim. Beni işaret ederek çağırdılar. Yanına gittik çocuklarımın hasta olduğunu ameliyat olmaları gerektiğini bunun için yardımını istedim. Bana, 'Ağlama. Ben de babayım, sana yardım edeceğim' dedi. Çocuklarıma sarıldı onları öptü, kucağına aldı. 'Üzülmeyin ben sizi götürüp tedavi edeceğim' dedi. Uçakbiletlerini bekliyorduk o sıra Nilgün öldü. Oğlum Camiz için Amerika'ya götürüp tedavi ettirmek istedi. Almanya'daki doktorlar 'Biz burada tedavi ederiz' dediler. Bunun üzerine Muhammed Ali, profesörleri Almanya'ya gönderdi. Ameliyata 5 profesör girdi."



Bu haberi izleyince internetten ingilizce Muhammed Ali’nin müslüman olmadan 22 yaş öncesini (1964 öncesi) araştırdım. Evet tezim haklı çıktı.



Evet Muhammed Ali çok iyiliksever, sert yumruklu fakat yufka kalpliydi. Herkese iyilik yapmıştı. Bu yüzden Allah onu karanlıklardan çıkarıp kalbini imanla nurlandırmıştı.



Hayatımı anlattığım kitapta, Allah’ın beni neden hidayete erdirdiğini şöyle anlatmıştım; Muhammed Ali’de aynen böyledir bence:



Aşağıdaki Hadis-i Şerif, Allah’ın neden bana hidayet verdiğini açıklıyor.



Hz. Hatice'nin (r.anha) amcası olan Hakim bin Hizam yüz yirmi senelik ömrünün altmış senesini cahiliyede, altmış senesini de İslâm üzere yaşadı.



Sahih-i Müslim'de Hakim bin Hazam'dan rivayet edilen bir hadiste Hakim, Rasulullah'a şunu sormuştur:



"Ey Allah'ın Rasulü! Benim cahiliyede yapmış olduğum sadaka, köle azad etme ve sıla-ı rahimler (akrabayı kollama) için bir sevap var mıdır?" Bunun üzerine Allah Rasulü (sav):



"- (Cahiliyede) yapmış olduğun hayırlar üzere müslüman oldun" buyurur.



Evet ben gençliğimde karşılıksız çok iyilikler yapmıştım. Lisede pekçok komşumuzun elektronik cihazını tamir etmiştim.



Üniversitede de tüm harçlığımı yetim arkadaşımla paylaşmıştım.



Maaşımla kızkardeşimin tüm üniversite masraflarını karşılamıştım. Daha çok vs…



Bunları, Allah’ın neden bana hidayet verdiğini belirterek inşallah örnek olmak için anlattım.



Yukarıdaki hadis-i şerif’te belirtildiği gibi Allah yapılan hiçbir iyiliği zayi etmiyor.



İyilik yap, denize at, balık bilmezse Halık (yaratıcı Allah) bilir.


Bunlar da ilginizi Çekebilir

0 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz