İktidar Hormonu Testosteron

İktidar Hormonu TestosteronTestosteron erkekte ve kadında cinsel davranışları yönetir. Cinsel arzunun temel belirleyicisidir. Testosteronun erkeklerin yaşamına etkisi cinsellikle sınırlı da değildir.Erkeğin rekabet, mücadele, hatta şiddet ve saldırganlık eğilimlerini testosteron belirliyor. Bu açıdan bakıldığında testosteron erkeğin "savaş hormonu" gibidir. Testosteronun azlığı veya fazlalığı bazı erkeğin karakterini bile belirleyebiliyor.



Yüksek testosteronlu erkekler, düşük testosteronlu olanlara oranla evliliği daha güç yürütüyor. İşin ilginç yanı, evlenince testosteron seviyesi düşüyor. SAĞLIK sorunlarını tartıştığımız hastamın sorusu önemliydi: "Bizi genlerimiz mi yönetiyor?.." Bu sorunun cevabı "Evet"tir.

Bizi genlerimiz yönetir. Üstelik onlar bizim istediklerimizi de dikkate alan "uyumlu yöneticiler" değil, "diktatörler"dir. Ellerinde yazılı bir yönetmelik vardır ve onu eksiksiz uygulamaya çalışırlar. O, "yazılı yönetmelik" siz doğarken elinize tutuşturulan "gen haritanız"dır. Bu harita DNA’nıza işlenmiştir.

"Genlerimiz bu işi nasıl başarıyor?" Bu sorunun yanıtı "hücrelerinize ürettirdikleri protein yapısındaki bazı maddelerle"dir. Genler hücrelere verdikleri talimatlarla hormonlar, enzimler gibi "iş bitirici aracı kimyasallar" üretirler. Genlerin verdiği talimatları gerçekleştiren işte bu aracılardır.

SEKS, ŞEHVET VE GÜÇ

Testosteron hormonu da bu kimyasal aracılardan biridir. Testosteron erkekte ve kadında cinsel davranışları yönetir. Cinsel arzunun temel belirleyicisidir. Testosteronun erkeklerin yaşamına etkisi cinsellikle sınırlı da değildir.

Bir yazara göre testosteron erkekte "seksi, şehveti ve gücü" temsil ediyor. Erkeğin rekabet, mücadele, hatta şiddet ve saldırganlık eğilimlerini testosteron belirliyor.

Bu açıdan bakıldığında testosteron erkeğin "savaş hormonu" gibidir. Doğası gereği bu hormon sinirli ve asabidir.

Bazı ruhbilimcilerine göre "testosteron biraz da anti-depresandır."

Erkekte testosteron üretimi, başarıyı etkilemese bile başarıdan etkilenir. "Kazanınca artar, kaybedince azalır." Yükselince artar, düşünce azalır.

ÜRETİMİNİ NE ETKİLİYOR

Bazılarına göre testosteron sadece güçten, kuvvetten değil daha pek çok şeyden etkilenir. Mevsimlerden, ısıdan, uykudan, korkudan, stresten nem kapar!.. Korku, endişe, kararsızlık ve hele stres, testosteronun en önemli düşmanlarıdır. Stres arttıkça ve kronikleştikçe testosteron üretimi dibe vurur. Testosteron, "spontan seks"ten müthiş etkilenir. Bir bakış, bir yürüyüş, kadın vücudunun bazı noktaları, ama en az noktalar kadar "kadınsı doğal tavırlar" testosteron üretimini derinden etkiliyor. Testosteronun üretimini etkileyen önemli bir koşul da rekabettir. Cinsel, sosyal veya iş ile ilgili rekabetten testosteron müthiş etkileniyor. Rekabet arttıkça testosteron üretimi de artıyor.

Testosteron üretiminin mevsimlerle de ilgisi var. Ekim ayı ve sonrasında artan üretim, nisan başlarından itibaren azalıyor.

Testosteron üretimi sabahları en fazla iken akşama doğru yavaş yavaş düşüyor.

Cinsel isteksizlik yaşayan erkeklerin sabah saatlerini sorunsuz atlatmaları (!) bununla ilgili olabilir.

Testosteronun azlığı veya fazlalığı bazı erkeğin karakterini bile belirleyebiliyor.

Yüksek testosteronlu erkekler, düşük testosteronlu olanlara oranla evliliği daha güç yürütüyor.

Yüksek testosteronun erkekleri evlilik dışı ilişkilerle yönlendirme olasılığı artıyor. Ne yazık ki testosteron yüksekliği olan erkeklerde eşlere şiddet kullanma eğilimleri de yükseliyor.

Yüksek testosterona sahip erkeklerin eşlerini terk etme olasılıkları da daha fazla.

Testosteron erkekte sadece cinsel arzuyu etkilemiyor. Daha pek çok marifetleri var: Kalbi koruyor, göbek ve karın bölgesindeki yağları eritiyor, kas yapıyor, kaslara güç veriyor.

Testosteron beden gücünü arttırıp, bağışıklığı destekliyor.

Hem depresyonla hem de hırçınlıkla mücadeleye yardımcı oluyor.

Düşük testosteronlu erkekler daha mızmız, daha alıngan, daha sinirli olabiliyor.

Testosteron erkeği genç, güçlü ve iktidarlı tutuyor.

SINATRA VE BEATLES

Erkekleri "yüksek testosteronlu" ve "düşük testosteronlu" diye ayıranlar bile var. Düşük ve yüksek testosteronlu erkeklerin dünyaya bakışlarının farklı olduğunu ileri süren uzmanların sayısı oldukça fazla. "I did it my way" diyen Frank Sinatra ile "I get by with a little help from my friends" şarkısını söyleyen Beatles grubu üyelerinin arasındaki farkı testosteron seviyesi farkına bağlayanlar bile var! Onlara göre "Her şeyi isteğim gibi yaptım" diyebilen Frank Sinatra ile uzlaşmacı Beatles üyeleri arasında ciddi bir testosteron farklılığı olmalıdır.

Testosteron seviyesinin mesleklerle de ilişkili olduğunu ileri sürenler var. İşleri gereği "yardım etmek ve hoş görmek" durumunda olan din adamlarında veya "düzenlemek, tasnif etmek" ile meşgul kütüphanecilerde testosteron seviyeleri çok yüksek değil.

Buna karşılık iktidara odaklı politikacılarda, yıldız olmaya kararlı sanatçılarda testosteron daha yüksek bulunabiliyor.

Testosteronu yüksek bir politikacı iktidarı kaybedince, testosteronunu da bir miktar kaybediyor. Şampiyonluğa oynayan takımların sporcularında küme düşme hattındaki oyunculara oranla testosteronun daha fazla olabileceği belirtiliyor.

Kısacası testosteron statü ve iktidarla da çok ilişkili.

BİR TEST

Testosteronunuz düşük mü?"Testosteron seviyemizin düştüğünü nasıl anlayacağız?" sorusuna daha doğru bir yanıt verebilmek için aşağıdaki soruları doğru ve samimi olarak yanıtlamanız gerekiyor.

Cinsel isteğinizde azalma var mı?

Enerji eksikliği, halsizlik, yorgunluk, bitkinlik hissediyor musunuz?

Güç ve/veya dayanıklılığınızda azalma oldu mu?

Boyunuz kısaldı mı?

Hayattan daha az zevk almaya başladığınızı düşünüyor musunuz?

Üzüntülü, hüzünlü, depresif, endişeli, aksi, hırçın, çabuk sinirlenen biri haline mi geldiniz?

Sertleşme sorunu yaşıyor musunuz?

Egzersiz performansınız azaldı mı?

Yemeklerden sonra uyukluyor musunuz?

İş performansınızda azalma var mı?

Eğer bir ve yedinci sorulara "evet" yanıtı verdiyseniz ya da yukarıdan on sorudan üçüne "evet" dediyseniz testosteron seviyenizin düşük olması mümkündür. Bu durumda testosteron seviyesinin ölçülmesi tavsiye ediliyor.

BİR ÖNERİ

Eksikse ne yapmalı?"Testosteron eksikliği varsa ne yapmak lazım" sorusuna cevap olarak iki karşıt görüş var: Biri, "eksikliği hemen yerine koyalım, sorunu ilaçlarla yani testosteron ürünleriyle çözelim" görüşü. Diğeri, "acele etmeyelim, daha konservatif dayanalım" diyen görüş.

Doğru olan, testosteron düşüklüğünün mevcudiyetine karar vermek, mümkünse nedenini belirlemek ve tedavi planını gerekiyorsa buna göre yapmaktır.

Testosteron eksikliğini yerine koyma tedavisi uzmanlık gerektiren bir iştir. Dikkatsiz kullanıldığında bazı önemli yan etkiler ortaya çıkabilmektedir. Uygun hastada, uzman bir ürolog hekim tarafından yapıldığında bu tedavi cinsel güç kaybını telafi eder. Kemik ve kasları güçlendirici, yağlanmayı önler, depresyonu geciktirir, belleği korur. Yanlış uygulandığında karaciğer, kalp ve diğer organlarda telafisi güç sağlık sorunları yaratabilir.

Serbest testosteron düzeyine baktırın. Sadece testosteron seviyesini ölçmek de yetmiyor. Testosteronun kolesterol gibi iyisi, kötüsü yok ama "etkilisi, etkisizi" var. Kanda testosteron serbest halde veya proteine bağlanmış olarak bulunuyor.

Proteine bağlanmış olan testosteronun ciddi bir hormonal etkisi yok.

Faydalı olan, etkili olan, güçlü olan "serbest testosteron"dur. Kaslara güç, beyne enerji, ruha cinsel istek dolduran serbest testosterondur. Bu nedenle sadece total testosteronu ölçmek yetmiyor, gerektiğinde serbest testosteron seviyelerini de belirlemek gerekiyor.

Evli erkeklerde testosteron düşük. Evli erkeklerin testosteronu bekarlardan daha düşük bulunuyor! Bekar erkekler evlenince testosteronları düşüyor.

Eşinden ayrılan erkeklerde testosteron yeniden artmaya başlıyor.

Evlenen erkek baba olunca testosteronu biraz daha azalabiliyor. Eş arayan, flört eden erkeklerde testosteron artıyor.

Testosteron yaş ilerledikçe azalıyor. Bu azalmanın bedensel ve ruhsal sonuçları var.

Karın ve göbek çevresinde yağlanma, kas dokusunda azalma, kemikte kalsiyum kaybı testosteron azalmasının bedensel yansımalarıdır. Bu azalma ruhsal alanda kendini yorgunluk, uyku sorunları, depresyon ve sinirlilik, unutkanlık, dikkat kaybı gibi işaretlerle belli ediyor.

Testosteron azalmasından mutlu olan erkeklerde var. Orta yaşlarla birlikte beliren "testosteron törpülenmesi" erkeği daha sakin, daha kabullenici, hoşgörülü biri haline getiriyor.

Prof.Dr.Osman Müftüoğlu- Hürriyet Gazetesi



Bunlar da ilginizi Çekebilir

0 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz