Lohusal Depresyonu Algıyla İlgilidir

lohusalık_donemi_buyukYeni doğum yapmış annelerin, doğum sonrası hormonlarının değişmesi sonucu daha duygusallaştıkları bir gerçek. Bebeğinin ağlamasıyla ağlama krizine giren anneler, bebeği kabullenememe, terk etme duygusu gibi uç örnekler de yaşayabiliyor.

Kadın hastalıkları, vajinismus, ağrılı doğum, kısırlık gibi sorunlara psikolojik temelli eğitimler vererek tedaviler uygulayan Op. Dr. Ayşe Duman lohusalık depresyonu için “ Şikayete odaklanmış zihinlerde depresyon riski artıyor” diyor.

Lohusalık depresyonuna yol açtığı söylenen hormonların reaksiyonlarını asıl algıların değiştirdiğini söyleyen Duman şunları söyledi:

Doğumla beraber hormonları ve kimyası değişen bedende depresyon riskinin attığı bir gerçek. Ancak bu gerçekle doğum sonrası depresyonundan doğumu ve anneliği sorumlu tutamayız. Zira sürecin insan bedeninde oluşturduğu tepkiler, süreçten ziyade sürecin algısıyla ilgilidir ve algılarımız hormonların kimyasal reaksiyonlarını etkiler. Evet değişen hormonal ve kimyasal tepkiler depresyonu izah eder ancak bunları etkileyen çoğu zaman algılardır.

O halde annelik alanını her iki zihinde ( bilinçli ve bilinçaltı ) güzel, hoş, neşeli, keyifli, güvenli olarak gördüğü bedenden salgılanan hormonlar dopamin, serotonin, oksitosin olacağından açığa çıkan reaksiyonlarda hücrelerde huzuru hissettirir. Ve her bir hücrenin güvenle çalışmaya devam etmesi halinde kalp kendi ritminde sakince çalışır .Mide bağırsak sisteminde gerginlik olmaz, kaslar gevşek , zihin açık , gözler sevgiyle bakar durumdadır.

GAZSIZ BEBEKLER İÇİN

Duman duygularını düzeltmiş bir annenin lohusalık sendromu yaşamayacağını şu sözlerle ifade etti:

Tüm hücreler orijinal tasarımında çalışırken süt fabrikaları sessiz sedasız yavrusu için en leziz gıdayı akıtmaya başlar rahmet pınarlarından. Böyle bir bedenden, kalpten, ruhtan anneliğe has latif duygular kolaylıkla çıkar. Ve bu duygularla hücreleri, ruhu beslenen bebeğin ağlaması, gazı, uykusuzluğu olmaz.

DUYGULARINIZI ÖZGÜRLEŞTİRİN

Duman lohusalık depresyonunun yaşanmaması için bir kadının annelikle ilgili tüm olumsuz düşüncelerinden arınması gerektiğini şöyle belirtti:

Bir kadın anneliğe hazırlanırken kendini latif duygulara açmalı, bu duyguları gölgeleyen yetersizlik, suçluluk, öfke, kin gibi duygulardan özgürleşmelidir.

Sevginin olduğu yerde depresyon olmaz. Ancak birçok olumsuz duygu ve his varken sevgimizin de olamayacağını bilmeliyiz. Sevgi muhabbetin güzelliğini hissetmek için önce özgürleşmeliyiz. Bize kendimizi kötü hissettiren, geçmişten getirdiğimiz refleks davranışlardan, düşüncelerden, ifadelerden özgürleşmeliyiz.

 


Bunlar da ilginizi Çekebilir

0 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz