Annelerin Tek Derdi Çalışamamak mı?

Bir kaç gün önce şöyle bir habere denk geldim:

"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın özellikle üzerinde durduğu çocuk yapmayı teşvik eden düzenlemeden işsiz annelere de müjde çıktı. Kadının iş hayatında olmasını teşvik eden düzenlemede, işsiz anneye de destek olunacak.


İşsiz annelere, İŞKUR'dan kurs desteğinin yanı sıra, kurs boyunca ve sonrasındaki iş bulma sürecine kadar kreş desteği verilecek.

6 YAŞINA KADAR GEÇERLİ

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın ortak çalışması, işsiz anneleri sevindirecek. İŞKUR, 0-6 yaş aralığında çocuğu olan ve çalışmak isteyen annelere, iş bulabilmesi için kurslar verecek. Kurs boyunca kursun içeriğine ve süresine göre aylıkücret ödenmesinin yanı sıra, kurs bittikten sonra da annelerin iş bulması sağlanacak. Devletin,kadının iş hayatına katılmasına desteği, iş bulmakla da bitmeyecek.

İŞKUR DEVREYE GİRECEK

İŞKUR'un kurs ve iş bulma süreci tamamlanıncaya kadar, annelerin çocuklarını rahat bırakabileceği alanlar düşünülerek kreş desteği yapılacak. ...Annelere kurs süreci ve iş bulma sürecinde ortalama 6ay, çocuklarını kreşe göndermeleri için para yardımı yapılacak. "

Sitemizde konu kadın ve erkeği etkileyen bölümüyle yazıldı , çizildi muhtemelen devam da edecektir. Ben daha çok "anneliği" ilgilendiren kısmıyla ilgili yazmak istiyorum. Önce soru ile başlayayım;

Bu ülkede annelerin en büyük derdi çalışamamak mı? Ya da çocuğunu emanet edecek bir yer bulamamak mıdır da bunca çaba gösteriliyor kadınların iş hayatına girmesi hususunda?

Hayır çalışmak isteyen çalışsın da benim merak ettiğim bir kaç aylık kurslarla girilen işlerde ne kadar maaaş verilecek?

Kreşler çok iyi eğitim veriyorlar ve annenin tüm yükünü alıyorlar da biz mi bilmiyoruz? Ya da kreşler çocuğa anneden daha mı iyi bakıyor? ( bu konuda ayrıca yazacağım inşallah) Bir de kurs boyunca ve iş buluncaya kadar. İş bulunca ne olacak, sen ödeyeceksin. Kreşler ne kadar haberleri var mı ?

Bir annenin özellikle küçük yaşta çocuğundan ayrılmasının zorluluğunu biliyorlar mı peki?

***

Ne vakittir evdeyim ve bu konuda daha çok düşünüyorum. Yıllardır ekonomik özgürlük adı altında erkekleri ve kadınları kandırmıslar bence. Evi geçindirmek , elektrik, su, doğalgaz, telefon faturalarını ödemek zorunda olan bir erkeğe "ekonomik özgürlüğü" var diyebilir miyiz?

Ya da erkekler kendilerini özgür mü zannediyor bu durumda:) Normal şartlarda hangi erkek kafasına göre her şeyi alabiliyor ki? ( geçenlerde i-phone alan eşimin başının etini yedim de ordan biliyorum:))

Sadece istediğini almak mıdır ya da kadının çalışma sebebi? Ve tüm bunların nüfusun çoğalma talebiyle ne ilgisi var?

***

Benim farklı bir önerim var yetkililere; Başbakan çocuk sayısı artsın istiyorsa, ev işlerine yardımcı timler kursun, haftalık, aylık periyotlarla gelsin ev işlerini kolaylaştırsınlar. Hastayken, misafir öncesinde çağıralım, ele güne rezil olma kaygısı olmadan, çocukları sık boğaz etmeye gerek duymadan arttıralım çocuk sayısını. Yoksa gerçekten hem küçük çocuk büyütmek hem de günlük işleri düzenlice yapmak pek mümkün gözükmüyor.

Ya da biraz babalarla ilgili projeler üretsinler. Çocuk büyütmek sanki sadece annelerin görevi ve aile sadece anne ve çocuktan oluşuyor.

***

Yani demem o ki; annelik kolaylaştırılır, kadının omuzundan yüklerin bir kısmı alınırsa çözülür mesele, yoksa çocuğu kreşe vermişim, azıcık maaş almışım ne olacak? Çocuğum gece yine uyumayacak, okuldan geldiğinde ayrılık acısıyla ağlayacak ve ev işleri bana bakacaksa değer mi böyle bir yükün altına girmeye? Zaten network sistemleriyle ve evde yapabildiği el işleriyle bir şeyler kazanıyor pek çok kadın.

Böylesi haberler okuyunca esprili şeyler yazmak en iyisi galiba. Gerçi belki ciddiye alan olursa kurarlar şu timi:) O zaman çocuk sayısını seve seve arttırırım valla:)



Bunlar da ilginizi Çekebilir

11 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz