Aşırı Hijyen Çocukta Astımı Tetikliyor

024_resize

Yapılan birçok araştırmaya göre aşırı hijyenik ortamlar çocukta astımı ve enfeksiyon hastalıklarını tetikliyor. Çocuklarının, sağlıksız olduğu gerekçesiyle dış çevreyle bağlantısını kesen, etrafı steril kılma çabası içinde bebeğini dışarıda hiçbir yüzeye temas ettirmeyen, gözü sürekli bebeğin dokunduğu eşyaların üzerinde olan anne babalar aslında çocuklarına iyilik değil kötülük yapıyorlar. Çünkü mikropla sıfır temas düşüncesi, bağışıklık sisteminin zayıf olması anlamına geliyor. Vücudu hiçbir mikropla tanışmayan bu bebekler günün birinde hayata karışıp steril olmayan ortamlarda bulunduklarında normal bir çocuğun bünyesine göre daha ağır ve farklı tepkiler veriyor. Yine annelerin çocuklarını korumak amacıyla temizlikte kullandıkları antibakteriyel ürünler de bir süre sonra astım ve çeşitli enfeksiyon hastalıklarına davetiye çıkarıyor.

“ÇOCUĞUMU SOKAĞA BİLE ÇIKARMIYORUM AMA HEP HASTA!”

Kırsal kesimlerde, mahalle kültürünün yaşandığı yerlerde günün büyük kısmını sokakta geçiren, çamurla, toprakla oynayan çocukların çok korunaklı büyüyen çocuklara göre hastalıklara daha az yakalandığı ve bünyelerinin daha sağlam olduğu hep konuşulan bir durumdur. Çocuk Sağ. ve Has. Uzm. Dr. Yadigar Genç, bu durumun gerçekliğiyle ilgili görüşlerini şöyle açıklıyor: “Köylerde yaşayan, kreş ya da anaokuluna giden veya kalabalık, çok çocuklu ailelerde büyüyen çocukların bazı mikrop ve bakterilerle daha sık karşılaşması, bağışıklık sisteminin daha iyi gelişmesine sebep olmaktadır. Bu ortamlarda bağışıklık istemindeki var olan denge daha iyi korunmaktadır. Evden çıkartılmadan büyütülen çocuklar mikroplarla daha az karşılaştığından savunma sistemlerinin dengesi bozulur, daha sık ve kolay hasta olabilirler.”

ORTA YOLU BULMAK GEREK

Hijyen takıntısı olan annelerin tam tersine bazı anneler de aşırı derecede rahat olmalarıyla tanınıyor. Çocuklarını kirli temiz demeden evde, sokakta, alışveriş merkezlerinde hatta kimi zaman hastanelerde bile yere bırakıyor; emeklemesine, etraftaki eşya ve yüzeylere dokunmasına izin veriyorlar. Özellikle hastane gibi bir çok hasta insanın bulunduğu yerlerde veya iyi havalandırılmayan kalabalık ve kapalı mekanlarda bu tip davranışların son derece yanlış olduğuna dikkat çeken uzmanlar, çocuğu korumak konusunda orta yolu bulmanın gerektiğini belirtiyor.

HİJYENİ TAKINTIYA DÖNÜŞTÜRMEYİN!

Bilinçli anne babalar bebeklerinin bağışıklık sisteminin nasıl geliştiğini bildikleri zaman aşırı titiz veya aşırı rahat olmak arasındaki dengeyi tutturabilirler. Gerektiği kadar ve gereken sıklıkta temizlik yapmak, bebeğin günlük, haftalık temizliğine dikkat etmek ve önerilen şekilde bebeği giydirmek ve beslemek dışında eğer bebeğin farklı bir hassasiyeti söz konusu değilse herhangi bir önlem almak anlamsızdır. Temizliği çamaşır suyu kullanmaktan ibaret sanan anne babalar bunun bebeklerinin akciğerleri için ne denli tehlikeli olduğunun farkında değildirler. Halk arasında bebek büyütürken yaşanılan öyle takıntılardan bahsedilir ki buna ne çocuk sağlığı ve hastalık uzmanları ne de psikiyatristler olumlu yaklaşmamaktadır. Örneğin, bebeğini damacana suyu kaynatıp bununla yıkayan, bebeğine yedireceği sebze ve meyveleri çamaşır suyunda bekleten, bebeği mikrop kapar endişesiyle evine misafir kabul etmeyen ve kendisi de misafirliğe gitmeyen anne babaların varlığı bilinmektedir. Bu tarz yaklaşımların çocuğun da anne babanın da hayatlarını olumsuz etkileyeceğini ifade eden Emsey Hospital Çocuk Sağ. ve Hast. Uzm. Yadigar Genç, sağlıklı ve güçlü çocuklara sahip olmak isteyen anne babaların çocuklarını doğanın florasından uzaklaştırmamaları gerektiğini belirtiyor.

HİJYEN KURALLARINA NE KADAR DİKKAT ETMEK GEREKİYOR?

Uzm. Dr. Yadigar Genç’in ilk olarak bebekle en çok temas eden kişinin yani annenin hijyen kurallarına dikkat etmesi gerektiği yönünde bir uyarısı var. Özellikle yeni doğanlar için annenin tırnakları kısa ve temiz, eğer bebek emiyorsa göğüs ucu steril olmalı. Bebeğe temastan önce ellerini sabunlu suyla yıkamalı, çalışıyorsa ya da dışarıdan gelmişse üzerini değiştirmeli, gribal enfeksiyon durumlarında maske kullanmalı, bebeğin beslenmesi sırasında yüzük, kolye, küpe gibi takılarını -bebeğe zarar verebilme ihtimaline karşı- çıkarmalı. Annenin kendi kişisel bakımından sonra bebek için uygulanması önerilen diğer hijyen kuralları da şu şekilde sıralayabiliriz:

• Yeni doğan bebeklerde göbek bağı düşünceye kadar kuru ve steril gazlı bez ile kapalı tutulmalıdır.
• Damlacık yolu (öksürük, aksırık) ile bulaşması muhtemel mikroplara karşın bebeğe yakın temasta bulunulmamalıdır.
• Bebeğin vakit geçirdiği oda ve kendi odası her gün havalandırılmalı, bulunduğu yerde toz, kimyasal ürün kokusu olmamalıdır.
• Bebeğin yanında ya da onun bulunduğu evde asla sigara içilmemelidir. O yokken de odasında ya da evde sigara içilmemelidir. Zira sigara kokusu çabuk sinen ve kolay geçmeyen özelliktedir.
• Bebeğin bezi günde 6-7 defa değiştirilmelidir.
• Haftada 2-3 kez banyo yaptırılmalıdır.
• Biberonla beslendiği durumlarda biberon temizliğine özellikle dikkat edilmeli, kullanımdan önce kaynamış su ile temizliği gerçekleştirilmelidir.
• Bebekler hassas yapıya sahip olduklarından hasta insanlarla aynı odada bulunmaları

Semerkand Aile Dergisi


Bunlar da ilginizi Çekebilir

0 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz