Çocuklar Gelecek midir Geçmiş mi?

-20f3e428cb0a7d18ec74Çok bilinen bir söz vardır hani çocuklar, çocuklarımız geleceğimizdir diye. Acaba gerçekten öyle midir? Yani çocuklar, çocuklarımız gerçekten geleceğimiz midir yoksa kendi geçmişimizde yapamadığımız şeyler midir? Ne söyler anne – babalar okusun da bizim çektiğimiz sıkıntıları çekmesin derler. Ben okuyamadım ama çocuğum okusun tarzında söylenişleri hep duyarız hatta kendimizde söyleriz.

Aslında anne – babalar kendi geçmişlerinde kaçırdıkları trenleri çocuklarının da kaçırmamasını, kendi gidemedikleri istasyonlara çocuklarının gitmesini istemektedirler. Kendi hayallerinde kurduklarını çocuklarının gerçekleştirmesini istemektedirler. Çünkü çocuk insana kendi büyüme sürecinin en güzel örneğini gösterir. Hiçbir insan kendi büyüme sürecini kendi gözüyle gözlemleyemez ancak çocuk üzerinden bu gözlemi çok kolay bir şekilde yapabilir.

Yaratılmışların en şereflisi (eşref – i mahlukat) olarak insan hakikatlerin hakikatidir(hakikatü’l – hekaik). Çocuk olmak ise bu hakikatin hakikati olma halinin bil kuvve (potansiyel) olma halidir. İşte bu nedenlerdir ki çocuk Anadolu’da yer alan güzel bir tabir ile söyleyecek olursak, masumdur. Masumluk ise ancak Peygamberlere verilen "İsmet" sıfatı ile temsil edilmektedir. Yine Anadolu’da kullanılan güzel bir deyiş var ki, o da şudur;" eğer Allah yeryüzünü ortadan kaldırmıyorsa, bu masum çocukların yüzü suyu hürmetinedir "diye. Yine Peygamber Efendimiz’ in (s.a.v.) "çocuklarınız yedi yaşına kadar cennet kokar bol bol koklayınız "sözünü de hatırlamak çok önemlidir masumiyet noktasında.

Evet masumiyet çok önemli bir duygu. İşte yazının başlığına da konu olan çocuğun gelecekten ziyade geçmiş olması sorusunun cevabı da burada yatmaktadır. Çünkü hemen hemen herkes özellikle de modern yaşamın baskısı altında yaşayan modern insan, bu kaybettiği masumiyeti aramaktadır. İnsanoğlu’nun birkaç asırdır kaybettiği masumiyeti. Ve bu arayış şu an için beğenmediği hayatına bir sıfırdan başlama isteğidir ya da bilgisayar terminolojisi ile söyleyecek olursak, format atma gereğidir. Çocuğun doğasından kaynaklanan masumiyet bugün bütün dünya için en çok aranan değer olmuştur. Evet değer diyoruz çünkü gittikçe kaybolan bir değer çocuk.

 

Herkes çocuğunun bir an önce hayata atılmasını istemekte bunda oldukça acele etmektedir. Aslında bu hayata atılma demek kapitalist düzenin acımasız çarkları arasına atılma demektir bir anlamda. Bu çarklar arasında bir işe yaramadır , bir iş görmedir. Oysa asıl olan çocuğun kendisinin başlı başına bir değer olması değil mi? Biz doğu dünyasına mensup bireyler eskiden çocukların yavaş büyümesini isterdik ancak bizlerde batı düşünce ve yaşam tarzının içine girdikçe çocukların hemen büyümesini ve bir an önce hayata atılmasını talep etmekteyiz. Bu çocuğun bir an önce makine dişlileri arasında yerini almasını talep etmektir. Makine ise duygusuzluğu , ruhsuzluğu temsil eder.

Oysa çocuğun yaratılışını esas alarak bil kuvve halinde olan insan yani birey olma halini bil fiil haline getirecek ortamları ve düşünceleri öncelemek gerekmektedir. Akıl – baliğ olmadığından çocuk mesul de değildir çünkü henüz akletme yeteneğini ortaya koyamamıştır. Bu gerçekleştiğinde yani akıl – baliği olduğunda, çocuk artık mesuldür. Anne – babanın artık hayatın sorduğu sorularda çocuğa sadece yardımcı olma durumu vardır. Çünkü akletme yeteneği kazanmış olan çocuk direkt olarak muhataptır. Muhataplık ise hem irade sahibi olmayı hem de mesuliyeti gerektirir. Çocuk medeniyet demektir daha doğrusu çocuğa verilen değer. Çünkü bir toplumun dini – vicdani seviyesi, o toplumun çocuğa verdiği değer ile ölçülür.

Okulların açıldığı bugünlerde elbette çocuklarımızın zihinsel ve bedensel yönden gelişimlerini isteyecek ve bunu gerçekleştirebilmeleri için yardımcı olacağız. Ama yukarıda da bahsettiğimiz gibi çocuğu makine dişlileri arasında bir işlev görme amaçlı değil, hakikatlerin hakikatini özünde barındıran ve insanın kaybettiği masumiyeti temsil eden bir varlık olarak görmek ve çocuklarımıza bu göz ile bir kere bakmak gerekmektedir. Bu aynı zamanda bizlerin de dini – vicdani seviyemizi gösteren büyük alamet olacaktır.


Bunlar da ilginizi Çekebilir

0 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz