Herşey...

IMG_20141028_231958Baktım… Ve daldım gözlerinin içine…

Sanki rengârenk ve çiçek dolu bir bahar bahçesiydi... Sanki birazdan bir kuş fırlayacaktı dışarıya ve çarpacaktı alnımın tam ortasına… Ardından süt kokusu, kır menekşesinin taze ışıltısıyla karışıverecekti…

Ne zaman ki gözlerinin içine baksam, gözbebeklerinde büyüyen kocaman bir “ben” görüyordum. Küçücük ama içine dünyaları sığdırdığı, uçsuz bucaksız gözlerinin içinde olmayı yakıştıramıyordum kendime. Onun o masum dünyasında onu anlamaya yetemeyen hâlimle, bozuyordu suretim sanki bütün güzelliğini.

Oysa gözlerinin derinliklerinde kendim saklıydım. Takvimlerin olmadığı, dünyanın dönmediği, zamanın işlemediği bir yerde, “o ve ben”den ibaretti sanki her şey.

O gözlerini kapattığında, içindeki huzura hapsoluyordu benliğim, orada unutasım geliyordu zamanın bütün telaşlarını.

Ne kadar eskiyorsam zamanın içinde ve ne kadar hızla tükeniyorsam, bir o kadar yenileniyordum onunla birlikte…

Birlikteliğimiz bir ışık gibi günümü aydınlatırken, ayrılığımızın onun dünyasını kararttığını fark ettim.

O bir ayçiçeği gibi güzel yüzünü bana yöneltirken, ben sırtımı dönüverdiğimde onun solduğunu fark ettim ve anladım ki ben onu canlı tutan güneşim.

Ufacık elleri ve minicik ayaklarıyla bir sarmaşık gibi beni ararken, ben yanında olmadığımda onun tutunamadığını fark ettim ve anladım ki ben onun sarıldığı ağaç gövdesiyim.

Hızla dönen koskoca dünyada neredeyse bir “hiç” kadar küçükken, onun minik ve sakin dünyasında “her şey” olacak kadar önemliyim.

Belki bir akraba, bir eş, bir dost, bir arkadaş, bir komşuyum birilerine…

Ama en önemlisi, yokluğumda canı yanan, varlığımda yüzünde güller açan küçük bir canlının en güvendiği, en sevdiğiyim.

Ben onun ağladığında aklına gelen ilk kişi… Ben onun ANNE’siyim.

 


Bunlar da ilginizi Çekebilir

3 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz