Güçlü Aile Bağı İçin 40 Maddelik Plan

1015588_620x413Hükümet, aile bağlarını daha da güçlü hale getirmek için harekete geçti. Sağlıklı toplum için ailelere 'evlilik, şiddet, internet, cinsellik' konusunda eğitim programları düzenlenirken sayıları 15 milyona ulaşan ev kadınlarının hem sosyal hem iş yaşamında daha fazla yer almaları sağlanacak.

Anneliğin itibarının korunması ve aile içi şiddetin önlenmesine kadar birçok konuda projeler yaşama geçirilecek.

Kültür Bakanlığı'nın hazırladığı aile raporunda aileyi korumaya yönelik atılacak 40 adım şöyle sıralandı:

Ev kadınlığının ve anneliğin itibarı ailelere anlatılacak.

Medya aile değerlerine uygun yapımlar üretmesi için özendirilecek.

Kadına yönelik şiddete karşı kanunlar etkin biçimde uygulanacak.

Aile içi şiddete karşı valilik, kaymakamlık, emniyet ve yargı birimlerine yönelik eğitimler düzenlenecek.

İletişim araçları ile erken yaşta tanışan çocuklarda belirgin dil ve toplumsal gelişim problemleriyle mücadele edilecek.

Akrabalık ve komşuluk ilişkilerine özendirici çalışmalar yürütülecek.

Çocuklar spor etkinlikleri ve doğayla baş başa kalacakları farklı faaliyetlere teşvik edilecek.

STK'lar ve dernekler ile aile kültürünün güçlendirilmesi için ortak çalışma yürütecek.

İnternette koruma paketleri kullanılacak.

Ailelerin çocuklarının internet kullanımı konusunda bilinçli olmaları sağlanacak.

İnternet, çocukla beraber kullanılarak, denetim ve doğru yönlendirme yapılacak.

Aile bireylerinin birbirlerine bağlı olması desteklenecek.

Çocuğun erken yaşta TV, tablet ve telefona bağımlı olmaması için aile bilinçlendirilecek.

Gençlerin toplumsal öğrenme becerilerinin körelmemesi için tedbirler alınacak.

Gençler sanal kumara karşı korunacak.

Çocuklara ailenin önemi öğretilecek.

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı aile kurumuyla lgili çok disiplinli çalışmalar gerçekleştirecek.

Toplumsal birlik ve kültürel hafızamızı güçlendirme konusunda medyadan yararlanılacak.

Kadınların eğitim düzeyinin yükseltilmesine yönelik tedbirler alınacak.

Kadın istihdamı desteklenecek.

Kadın girişimcilere yönelik ekonomik destek kredileri artırılacak.

Annelerin eğitimi konusunda alternatif yöntemler geliştirilecek.

Kadınların psikolojik, eğitimsel, toplumsal ve ekonomik yönlerden desteklenmesi çerçevesinde toplumsal pratikler geliştirilecek.

İnsani değerler temel alınıp erkek ve kadın rollerinin anlatıldığı ulusal kampanyalar düzenlenecek.

Aileyi olumsuz etkileyen programlarla ilgili RTÜK denetleyici görevini hassasiyetle yapacak.

Akraba evliliklerinin olası sakıncaları hakkında toplum bilinçlendirilecek.

Evlilik öncesi gençlere evlilikle ilgili eğitim desteği verilecek.

Küçük çocuğu olan annelerin evden çalışma ve esnek çalışma saatleri konusunda yasal düzenlemeler yapılacak.

Çocuk yuvalarının sayısı artırılacak, niteliği geliştirilecek.

Aileler, cinsellik ve cinsel sağlık konusunda eğitilecek.

Teknoloji eğitimi verilecek.

İş yerinde mobbinge ağır yaptırımlar getirilecek.

Ailenin huzur ve refahının geliştirilmesi amacıyla yapılan programlara katılım sağlanacak.

Aile bireylerine sorun çözme, empati kurma, karar alma eğitimi verilecek.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından"aile içi sorunların çözümü" içerikli eğitim çalışmaları düzenlenecek.

Bakanlıklar ortak çalışmayla aile stratejileri geliştirilecek.

Kadın-erkek ücret eşitsizliği giderilecek.

Çalışma hayatında kadına yönelik negatif ayrımcılığın giderilmesi sağlanacak.

Boşanma kararı alan aile bireylerine yönelik psikolojik destek hizmeti verilecek.

Cinsiyet ayrımcılığı konusunda aile bireylerini bilgilendirici kamu spotlarıyla konuya ilişkin farkındalık oluşturulacak.

Sabah Gazetesi

 


Bunlar da ilginizi Çekebilir

5 Yorum Yorum Yaz

Yahya
14/08/2017
***
Sayın Bakanı Mecburi Hizmetini Yapmaya Davet Ediyoruz

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak atanan hekim Fatma Betül Sayan Kaya’nın tıp fakültesinden mezun olduktan sonra (yargıdan her seferinde durdurulan ve her seferinde başka bir isim ve aynı içerikle başımıza gelen) ‘mecburi’ hizmetini yapmadığını öğrenmiş bulunuyoruz. Sayın Sayan Kaya’yı bir önceki Sağlık Bakanı sayın Recep Akdağ’ın Türkiye’de hekim açığı olduğu söylemlerini boşa çıkarmamaya çağırıyoruz. Sayın Bakan bir an evvel zorunlu hizmet kurasında atandığı Muş Bulanık’ta görevine başlamalıdır; zira mecburi hizmetini yapmak tıp fakültesi diplomasının Türkiye’de geçerli olmasının olmazsa olmazdır..

Yine sayın Akdağ, “Biz doktorları stratejik personel kabul ediyoruz, özel sektörde çalışan eşinin yanına bundan sonra yollamayacağız. Bu doktorlar açısından belki hakikaten onları zorlayıcı karar. Beni bağışlasın doktor arkadaşlarım ama başka da bir çaremiz yok.” demiştir. Sayın Fatma Betül Sayan Kaya da sayın Akdağ’ı bağışlamalı, ikametgâhını Muş Bulanık’a alarak, eşine orada iş bulmalı, çocuklarını da orada bir okula vermelidir.

Kendisinin bu atama sürecinde bir de güvenlik soruşturmasından geçmesi gerekmektedir. Bu soruşturma 7-8 ayı bulabilmektedir. Güvenlik soruşturması neye göre, hangi kriterlerle yapılmaktadır biz de bilmemekteyiz ancak belki bu sayede hep birlikte öğreniriz. Sayın bakan bunun hukukiliğini de sorgulamamalı, beklediği bu süre zarfında işsiz kaldığı için ya işsizlik fonuna başvurmalı ya da eşten dosttan borç alarak dişini sıkmalıdır.

Sayın Fatma Betül Sayan Kaya mecburi hizmette çok sınırlı haller dışında görevlendirme olmuyor diye düşünüyor olabilir. Resmiyette böyle olsa da görevlendirme mecburi hizmetin olmazsa olmazı haline gelmiştir dolayısıyla görevlendirme yaşamadan mecburi hizmetini bitiren şanslı azınlık olmayı beklememelidir.

Hekimliğin çalışma şartları hepimizin malumudur. Sayın bakan unutmamalıdır ki sağlık emekçilerinin neredeyse tamamı en az bir defa şiddete maruz kalmıştır. Pratisyen hekimlerde bu oran yaklaşık 2/3’tür. Sağlık Bakanlığı şiddete uğrayan hekimlere ‘neden sen’ diye sorarak sorunu çözmeye çalışmaktadır. Çözülene kadar kendinizi korumaya dikkat etmenizi tavsiye ediyoruz.

İnsanlık hali… Bir sıkıntınız olur, bakanlıkla hekimliği birlikte yürütmek zor olur… Böyle durumda aman istifa edeyim demeyin... “Devlet memurluğundan istifaya ilişkin kurallara uymaksızın görevden ayrılmak suretiyle müstafi sayılmanın yaptırımı bir yıl süreyle devlet memurluğuna alınmamak iken bu fiilin olağanüstü hal döneminde işlenmesi halinde yaptırımı, hiç bir surette devlet memurluğuna alınmamak şeklinde düzenlenmiştir.”

Son olarak TUS’a gireyim de kurtulayım diye düşünürseniz onda da TUS dershanelerine mahkûm kalma, aylarca gecenizi gündüzünüze katarak ders çalışma, sınava girdikten sonra aylarca kadroların açıklanması, sorulara itiraz olduğunda davaların sonuçlanmasının beklenmesi, kazanırsanız da yeniden bir güvenlik soruşturması geçirilmesi gibi bir çok engeli aşmanız gerekmektedir. Aştıktan sonra da angarya, 36 saat uykusuz çalışma, performans sisteminde 3 kuruş maaş, izne çıkarsam o da gider korkusu, eğitim alamama, hoca bulamama gibi daha birçok sorun sizi bekliyor. O nedenle şimdilik bunları düşünmeyin, hele şu ‘mecburi’ hizmetinizi yapın..

Son olarak hatırlatmak isteriz ki sayın bakanımız bakanlık hizmetiniz bittiğinde hekimlik yapmak isterseniz yukarıdaki şartların ‘seçilmişler’ için geçerli olup olmadığı konusunda takibimizde olacaksınız. Kolay gelsin, görevinizde başarılar. Unutmadan; Kadın Bakanlığı istiyoruz!

TTB ASİSTAN ve GENÇ UZMAN HEKİM KOLU
Yahya
14/08/2017
Öncelikle merak ediyorum niçin kültür bakanlığı bu 40 maddelik (saymadım) aileyi koruma adına adımlar atmayı planlıyor da aile ve sosyal pol. bakanlığı ne planlıyor??? Niye bu maddeleri beraber hazırlamıyorlar?
Neyse...

Öncelikle bir çok madde birbiriyle tezat halinde.
Al sana ilk madde: "Ev kadınlığının ve anneliğin itibarı ailelere anlatılacak."
hemen hemen geri kalan tüm maddelerle tezat içinde.

Yoksa bu ilk madde bizim klasik anlamda anladığımız, bu coğrafyanın örf ve adetlerine uygun ev kadınlığı ve anneliği değilde; modern, avrupa menşeili olan ev kadınlığı ve anneliği mi? kafam kapkarışık ?

2. maddeye de artık "erkeği" koyun bi zahmet. Ailenin erkeksiz olmayacağını... Ev kadınlığının erkeksiz olamayacağını, anneliğin yine erkeksiz olamayacağını idrak edin.

... olaya kültür bakanlığı el atıyor demek ki "aile" mefhumuna kültürel miras olarak bakıyorlar. Turizm ayağınızı da devreye sokun avrupadan turist getirin; bakın "aile"mizi ve "kadın"ımızı ne hale soktuk diye gurur duyun! hem de döviz girdisi olur...!

Olayın dini boyutunu ele almıyorum çünkü Diyanet/DİB konunun dışında nedense... bakanlık olmadığı için mi acaba yoksa seküler olduğumuz için mi?

Et tu, RTE?

Akıbetimiz hayr ola...
Özgür
13/08/2017
Bunların çoğu bir temenni ifadesidir. Hayatta çoğunun karşılığı yok birbirimizi kandırmayalım.

Yorum Yaz