Peygamber Efendimiz Neleri Yemeyi Severdi?
- 02-12-2011
- KATEGORİ Haberler
- YAZAR Tuğba Akbey İnan
![images](http://www.cocukaile.net/wp-content/uploads/2011/12/images.jpg)
Peygamber Efendimiz, kabak yemeğini severdi. Enes (ra), yemek tabağındaki kabakları Resûlullah (sav)’ın önüne topladığını, kendisinin de bu sebeple kabağı sevdiğini söyler. (Buhari, Müslim, Ebu Davut, Tirmizi, İbn-i Mâce-5522, K.S.-3943, 6969)
Zeytinyağı yer ve teşvik ederdi. “Zeytinyağı yiyin ve onunla yağlanın. Zira o mübarek bir ağaçtır.” (Tirmizi, İbn-i Mâce K.S.-3942, 6978)
Hurma ile karpuz, (Ebu Davud, Tirmizi-5530, K.S.-3946) hurma ile ekmek, (Ebu Davud-5528, K.S.-3945) hurma ile salatalık, (Buhârî, Ebu Davud, Tirmizi-5532, K.S.-3947) tereyağı ile hurma -ki bunu beraber yemeği çok severdi- (Ebu Davud-5533, K.S.-3949) yerdi.
Allah Resûlü (sav), helva (tatlı) ile balı severdi. (Tirmizi-5535, K.S.-3950)
Acve hurmasını sever ve onda şifa olduğunu söylerdi. (İbn-i Mâce, K.S.-7027)
Peygamber Efendimiz’in en sevdiği kemikli et, koyunun kemikli eti idi. Kesilen hayvanların, (Müsned, Taberânî-8511) koyunun da but kısmını severdi. (Tirmizi-5537, Buhari, Müslim, İbn-i Mâce, K.S.-3953) Özellikle ön budunu severdi. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, İbn-i Mâce, K.S.-3954) “Dünya ve cennet ehlinin yemeklerinin efendisi ettir.” (İbn-i Mâce, K.S.-6971)
Tirid yemeğini de sever ve yerdi. (Ebu Davud, K.S.-3951)
Resûlullah (sav), yemeğini sıcak sıcak yemezdi. (Taberânî-5553)
Çarşıda/sokakta yemek yemeği hoş görmezdi. (Taberânî-5557) Ama ashaptan yürürken yiyenler olurdu. (Tirmizi-5570)
Gayrı Müslimlerin yaptığı peynir gibi yiyecekleri, besmele çekerek yerdi. (Ebu Davud-5525, K.S.-3944)
Gayrı Müslimlerin kap kacaklarını yıkadıktan sonra kullanmaya izin vermişti. (Ebu Davud, Tirmizi-5668-5673, K.S.-145, K.S.-3472)
Kendisine gelen yiyecekleri ashabına, ailesine ikram ederdi. (Müsned-5562)
Narı tane tane yer, dikkat eder, “Yeryüzünde aşılanan hiçbir nar ağacı yoktur ki, cennet tanelerinden bir tane olmasın. Umarım bu tane(ler) onlardan biridir.” (Taberânî-5563) “Narı posasıyla birlikte yiyin. Zira o midenin temizleyicisidir.” (Müsned-5564)
Altın ve gümüş kapları kullanmayı yasaklamıştı. (Buhari, Müslim, Ebu Davut, Nesei, Tirmizi, İbn-i Mâce-5666, K.S.-143) “Altın ve gümüş kaptan su içen, karnına cehennem ateşi dolduruyor demektir.” (Buhari, Müslim, Muvatta, İbn-i Mâce-K.S.-144)
Efendimiz (sav), insanlardan uzaklaşarak tek başına yemeği bir kötü davranış olarak nitelemiştir. (Rezin-9707)
Ashab-ı Kiram (yeni çıkmış) turfanda meyveyi Resûlullah (sav)’a getirirlerdi. Efendimiz (sav) de, bereketli olması için dua eder sonra orada bulunan küçük çocuklara verirdi. (Müslim, Muvatta, Tirmizi-3757, Müslim, K.S.-3901) Sahabe, Peygamber Efendimiz’e çıkan ilk meyveyi getirir, O da dua eder ve sonra da önce çocuklara ikram ederdi.
Allah Resûlü (sav), insanların yanında geğirmeyi yasaklamıştır. (Tirmizi-5502)
Tanıdığının evinden geçerken hazır olan yemeğinden yemek yerdi. (Ebu Davud-K.S. 10/475)
Resulullah (sav), ikramda ölçülü olunmasını isterdi. Süt sağmasını istediği sahabinin, koyundaki tüm sütü almaya çalıştığını görünce, onu uyarmıştır. (Darimi-4541)
Yemek hazır olduğunda, namazı erteleyip yemek yemeği önerirdi. (1048-Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, İbn-i Mace)
Peygamber Efendimiz hiç masada yemek yememiştir. Hep yer sofrasında yerdi. (Buhârî-5458, ve Tirmizi, K.S.-3866) Ancak masa veya benzeri bir yerde yemek yemeği yasaklayan emri yoktur.
Resûlullah (sav) üç hurmayla da olsa akşam yemek yemeği tavsiye ederdi. (Tirmizi-5505)
Yemek kaplarını örter, su tulumlarının ağzını kapatırdı. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, K.S.-2257)
Açlık
Resûlullah (sav)’ın evinde aylarca sıcak yemek yenmediği çok olurdu. Peş peşe üç gün buğday ekmeği yememiştir. Su ve hurma ile açlıklarını giderirlerdi. (Buhari, Müslim, Tirmizi-9606, 9610, K.S.-2083) Yiyecek bir şey olmadığı için akşam yemeğini yemeden yattıkları çok olurdu. (Tirmizi-9614, K.S.-2084)
Halis buğday unundan yapılmış ekmek y(iy)ememiştir. İstese bütün bir Uhud Dağı, kendisi için altın olacakken, O, sadeliği tercih etmiştir. (Buhârî-5458, Tirmizi, K.S.-3867)
Sahabeden pek çok kimse, Resûlullah (sav)’ın açlıkta gün boyu kıvrandığını görmüştür. (Müslim-9617, K.S.-2085)
Çok açlık çektiği olurdu. Bir defa açlıktan dolayı dışarı çıkmış, aynı durumda olan Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer’le karşılaşmıştı. (Müslim, Muvatta, Tirmizi-9627, K.S.-2089) Bir seferde Peygamber Efendimiz, ashapla birlikte, yiyecek bir şey bulamadığı için habel (veya Huble) ağacının yapraklarından yemişti. (Müslim-9628, K.S.-2090)
Açlık çeken ashabına moral ve müjdeli haberler verirdi. “Eğer bu çektiğiniz sıkıntı sebebiyle, Allah katında elde ettiğiniz mükâfatı bilseydiniz, fakirlik ve ihtiyaç yönüyle daha da artmayı dilerdiniz.” (Tirmizi, K.S.-2092)
Yine Müslümanlardan bazılarının ekonomik sıkıntı yaşadıkları dönemde, Ebu Talha (ra), karnına bağladığı taşı göstererek açlıktan yakınır. Bunun üzerine Resûlullah (sav), elbisesini kaldırır ve ashap, iki taş bağladığını görür. (Tirmizi-9629, K.S.-2091)
İnsanın her istediğini yemesini, israfın bir çeşidi olarak görürdü. (İbn-i Mâce-9616)
Mehmet Nezir Gül
Milat Gazetesi
5 Yorum Yorum Yaz