Her beş kişiden biri reflü



Mide asidinin yemek borusuna geri gitmesiyle oluşan Reflü hastalığı, Türkiye'de her beş kişiden birini tehdit ediyor Stres, yoğun iş temposu ve düzensiz beslenme. Yaşadığımız çağın hızlı temposu bir çok hastalıkları da beraberinde getiriyor.

Göğüs kafesinde yanma, sürekli ağza çıkan ekşi su, uzun süreli ses kısıklığı ve boğaz ağrıları gibi pek çok şikayete neden olan reflü son yıllarda sıkça görülen mide rahatsızlıkları arasında geliyor.

Mide asidinin yemek borusuna geri gitmesiyle oluşan hastalığın Türkiye'de her beş kişiden birinde görüldüğünü söyleyen İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Ziya Öztürk, erken teşhiste tedavisi zor olmayan hastalığın, önlem alınmadığında uzun vadede kansere kadar gidebilen ciddi hastalıkları da beraberinde getirebileceği konusunda uyarıyor.

KALP HASTALIKLARIYLA KARIŞTIRILIYOR

Reflüde görülen en tipik şikayetin kişinin yediklerinin istemeden ağza doğru geri gelmesi ve buna bağlı olarak göğüs kemiğinin arkasında yanma hissetmesi olduğunu ifade eden, Dr.Ziya Öztürk "Bazen göğüs kemiğinde ağrı olarak da algılanıyor. Bu tip bir ağrı, ileri yaştaki birinde kalp hastalıklarıyla bile karıştırılabiliyor. İleri derecede asit özelliği taşıyan mide içeriğinin çok az miktarının bile ağıza ve genize gelmesi, ses tellerinde ve etrafındaki dokularda tahribat oluşturuyor. Bu uzun vadede gırtlak kanserine bile yol açabiliyor. Reflü özellikle erişkin yaşta ortaya çıkan astım hastalığının nedenleri arasında yer alıyor" dedi.

YUTMA BORUSU KISALIYOR

Bebeklik çağı da olmak üzere her yaşta ortaya çıkabilen reflünün en sık 30-40 yaş grubunda görüldüğünü dile getiren Dr. Ziya Öztürk, "Reflü tedavi edilmediği takdirde çok ciddi problemlere yol açabilir. Yutma borusundaki sürekli tahriş sonucunda burada hareketlilik azalıyor ve yutma güçlüğü ile sonuçlanabiliyor. Daha ileri olgularda ise yutma borusu kısalıyor, alt ucunda darlık gelişiyor ve kişi katı gıdaları yutamaz hale geliyor. En korktuğumuz komplikasyon ise bu sürekli tahriş altında kalan yutma borusu alt ucunda kanser gelişimi. Bu artık çok iyi bilinen bir risk ve sürekli reflü çok uzun dönemde kanser riskini hatırı sayılır oranda yükseltiyor" diye konuştu.

Reflünün ilk etapta ilaç tedavisiyle belirtilerin ortadan kaldırılmaya çalışıldığını söyleyen Dr. Ziya Öztürk, hastalığın kontrol altına alınamaması halinde en iyi tedavi seçeneğinini cerrahi olduğunu belirtti.

BU ÖNERİLERE KULAK VERİN

Reflüden korunma yolları konusuna da değinen Öztürk, şunları söyledi:

"Limonlu, asitli yiyeceklerden; kahveden ve domatesli gıdalardan da kaçınılmalı. Çikolata, sarımsak, soğan, nane ve yağlı yiyecekler de reflü sıkıntılarını arttırır. Öğünlerde aşırı yemekten kaçınılmalı. Akşam son öğünde fazla yemek yenmemeli. Yemeğin ardından hemen uzanılmamalı. Dar kemerler ve dar pantolonlar mide asidinin yukarı çıkmasına neden olur. Bu nedenle tercih edilmemeli. Sigaradan uzak durulmalı. Yatarken yüksek bir yastık kullanılmalı"

MİLLİ GAZETE


Bunlar da ilginizi Çekebilir

0 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz