Eskiden Bakkalar Vardı

ismail aybey (1)Küçükken, Gördes’te mahallemizde bir bakkal vardı. Rahmetli Hakkı YABAŞ’a ait bakkaldan, babamızdan aldığımız harçlıklarla çikolata, gofret, şeker, cips alırdık. Hatta paramız olmadığı günler babamızın adına yazdırırdık, daha sonra babamız bakkala öderdi. Sıcaklığın, samimiyetin, güvenin olduğu yıllardı.

O yıllar bakkallarla halk arasında çok güzel diyaloglar vardı. Peki ya şimdi öyle mi?

Manisa’da evimizin karşısındaki apartmanın altında boş bir dükkan vardı. Geçtiğimiz yıl bir girişimci ruh tarafından bakkal olarak faaliyete açılarak mahallemizin hizmetine sunuldu. Ancak, bir türlü toparlayamadı kendini. Bir yıl içerisinde –abartmıyorum- beş el değiştirdi. Geçen gün baktım son sahibi de dükkanı boşaltmak zorunda kalmış. Şimdi o dükkan boş duruyor.

Biz büyüdükçe, modernleştikçe hayatımıza giren marketler sayesinde bakkallara hiç acımadık. Belki biraz daha ucuz diye marketi tercih ederek sattık bakkalları üç kuruşa. Bakkalın sıcaklığı, vefası, anlayışı olmasa da markette yine marketleri tercih ettik.

Geçtiğimiz Kurban Bayramı ziyaretleri sırasında, Gördes’te bakkallık yapan dostlarımı da ziyaret etme imkanı buldum. Yakınmalar, sitemler aynı. Gördes’te birçok bakkalın karsız hatta zararına çalıştığını söylediler. Mesela sevdiğim bir abim, bakkallara yapılan vefasızlıkları anlattı. Vatandaşın parası varken marketten, yokken borç defterine yazdırarak bakkaldan alışveriş yaptığını söyledi. Hatta içini acıtan bir hatırasını da paylaştı. Yürümekte zorluk çektiği için bakkallarının karşı komşusuna 5 litrelik içme suyunu çıkardıklarını, ancak o komşusunun Gördes’e ulusal marketler açılınca 25 kuruş daha ucuz diye suyunu oradan aldıklarını anlattı.

Konuşulanları dinledikçe ne kadar vefasız olduğumuzu, üç kuruş hesap uğruna bizleri yıllardır idare eden bakkallara karşı ne kadar acımasız olduğumuzu gördüm.

Hani bir reklam vardı. Adam marketten aldıklarını düşürüyor. Yuvarlanan meyveleri mahallenin bakkalı topluyordu. Adam mahcup bir vaziyette alıyordu dökülenleri.

Hakikaten, bakıyorum Gördes gibi küçük bir ilçede bile 3 tane ulusal market var. Bu marketler, çok sayıda bakkalın işine ket vuruyor. Ama yine de vazgeçemiyoruz marketlerden biz. Üç kuruşa satıyoruz bakkalları marketlere. Bakkalları ise sadece ekmek, sigara vb. almak için kullanıyoruz. Bu da bakkalları ne kadar kurtarabilir, varın siz hesap edin.

Hadi yazımızı bir sosyal medya paylaşımıyla bitirelim: Alışverişini süpermarketten yaparsın ama cenazene mahalle bakkalı gelir…


Bunlar da ilginizi Çekebilir

2 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz