Kutsal Diyet

Şıkır şıkır giyinip gidilen ev toplantılarında, bilirsiniz ki ev sahibi günler öncesinden hazırlık yapmıştır. Evini dip köşe bucak temizlemiş, maharetli elleriyle döktürmüştür. İşte siz de bu yüzden kara kara düşünürsünüz. Nasıl söylesem, ne etsem? Neden? Çünkü artık biliyorsunuz margarinler ne kadar zararlı, şeker afyon gibi…

Ama ev sahibiniz de diyor ki, margarinsiz kurabiye, şekersiz tatlı mı olur? “Doğalcı” ilan edilip, “bi hastalan da nasıl antibiyotik içiyorsun gör bakalım” bakışlarına maruz kalmanız için 2 dakika 58 saniye vaktiniz vardır. Bu zaman zarfında da kimseyi ikna etmeniz mümkün değil.

Bırakın kendinizi, kallavi profesörlerin, kanaat önderlerinin sözleriyle bile sağlıklı ve sade hayatı anlatmaya kalksanız dahi sizi duymayacaklar, aksine küfreder gibi margarinle kat kat açılmış poğaçalarından büyük bir parçayı mideye indireceklerdir.

Şekersiz çayınızdan bir yudum için, sakinleşin. Evdeki gün kurusu kayısıları, çiğ bademleri düşünüp derin derin nefes alın. Doğal hayat, sağlıklı günler, antibiyotiklerin zararları vs. bu konulara girmenize hiç gerek yok. Tek yapmanız gereken “diyetteyim şekerim” demek. Diyet, hanımlar arasında öyle kutsal bir kelime ki, içine gireni anında dokunulmaz kılıyor. En fazla “evinde yap diyetini ayol” cümlesine maruz kalırsınız ki bu da aslında yarı şaka yarı ciddidir. “Seni kıskanıyorum ama rahatsız da etmeyeceğim” anlamına da gelir.

Ondan sonra çayınızı şekersiz için, pasta böreği geri çevirin, kimsenin umurunda olmaz. Benden söylemesi.


Bunlar da ilginizi Çekebilir

5 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz