Evlilikte Niyet ve Gayret (Evlilik Okulu 25. Ders)

7_bAkra Fm de ilk programda "Niyet ve Gayret"i konuştuk. Programların devamında evlilik hayatına geçmeden, evlilik öncesi ile ilgili konuşmaya bir süre daha devam edeceğiz inşallah.

Niyet konusuna gelince en büyük hatamız sadece iyi niyetin bize yeteceğini zannetmemiz. Pek çok dindar kişiden şu sözü duymuşumdur. “Eş seçiminde ilk tercihim dindar olmasıydı. Ne malına ne mülküne, ne boyuna ne bosuna baktım. Pek çok eksiği görmezden geldim. Dindar olduğu için tercih ettim, niyetim Allah rızası idi fakat mutlu olamadım.”

Niyet gayretle tamamlanmıyorsa eksik kalır. Mesela akşamdan ertesi gün için oruç tutmaya niyet ediyorsunuz fakat ertesi sabah kalkıp kahvaltı yapıyorsunuz. O niyetin size bir faydası olmaz ancak bir engelden dolayı yapamadığımız niyetlerin sevabını alırız.

Dindar kişiler, evlilik için güzel niyetler kuruyorlar fakat gayretleri eksik. Mesela dindar bir genç kız evliliğe niyet etmişse saliha bir eş olmanın şartlarını da araştırmalı öğrenmeli ve zihnen buna hazır olmalı. Aynı şey erkek için de geçerli. Evliliğe niyet eden erkek kavvam olmanın şartlarını bilmeli ve zihnen buna hazır olmalı ki evlendiğinde hayata geçirebilsin.

Dindar geçler iyi niyetlerle evleniyorlar fakat evliliklerini genellikle dinin değil, nefislerinin isteğine göre şekillendiriyorlar. Mesela genç kız evlenirken her şeyin en uygunundan en sadesinden alıyor, erkek tarafını maddi olarak zorlamıyor, nişanı düğünü her şey İslami usullere uygun oluyor fakat evlendikten sonra kocasını evin reisi olarak tanımıyor, sürekli kocasını eleştiriyor, evde sadece kendi istedikleri olsun istiyor, Peygamber efendimizin saliha eş tanımında hiçbir özelliği taşımıyor, her gün bir kavga çıkarıyor.

Ya da erkek kızın boyuna bosuna dış güzelliğine bakmıyor hatta onu fiziksel olarak beğenmiyor fakat sadece dindar olduğu için evleniyor. Fakat kendi nasıl kavvam olması gerektiğini bilmiyor. Ya karısının her dediğini yapıyor ya da karısı yokmuş da halâ bekarmış gibi kendi kafasına göre bencil bencil yaşıyor kavvam olamıyor. Eşi ile bir problem yaşadığında nasıl çözmesi gerektiğine bile kafa yormuyor. Sonra da Peygamber efendimiz evlenirken dindar olanı tercih edin buyurmuş, öyle yaptım fakat huzurlu bir yuvam olamadı diye şikayet ediyor.

Evlenirken dindar olanı tercih etmek, kişinin kendi sorumluluklarını ortadan kaldırmaz. Sen dindar bir eş gibi davranmıyorsan, eşinin dindarlığı tek başına seni mutlu etmez. Önce dindar bir eşin nasıl davranacağını öğren, kendi sorumluluklarını bil, onları yap o zaman farkı görebilirsin.

Niyeti gayret ile tamamlamıyorsak cennet isteyip cehennem için çalışan kulun halinden bir farkımız olmaz.

 

 


Bunlar da ilginizi Çekebilir

26 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz