Kaçış Planı
- 17-12-2012
- KATEGORİ Sema Maraşlı
- YAZAR Sema Maraşlı

Bakanlık kadınlara depremden kaçış planı gibi kızgın kocadan kaçış planı hazırlamış. Acil kaçış planında "Dış kapıya yakın durun, iç odalara, banyoya, mutfağa gitmeyin, kaygan zemin ve kesici aletlerin olduğu yerden uzak durun." gibi öncelikle kendinizi koruyun demek istemiş; sonrasında da en yakınından yardım isteyin demiş. En yakın olarak da komşuyu görmüş olmalı ki sekiz maddenin dördü komşuyla ilgili. Şiddete uğrama durumunda komşuyu ilgilendiren maddeler:
“Komşularınızla ‘Yardıma gel’ anlamında bir parola belirleyin.”
“Ev dışında bir yerde, mesela komşunuzda yedek anahtar, bir miktar para, nüfus cüzdanı bulundurun.”
"Acil durumda bir akraba, arkadaş ya da komşu ile önceden anlaşın."
"Komşunuz sizden gürültü duyduğunda polisi aramasını tembihleyin."
Bu durumda komşularla iyi anlaşmanın çaresine bakmalı. Yalnız ben komşuda yedek anahtar, para, nüfus cüzdanı gibi şeyler bulundurun maddesine takıldım. Hadi komşuya güvendin yedek anahtarını verdin ya komşunun kocasına nasıl güveneceksin? Delikanlı oğluna nasıl güveneceksin? Kocadan kendimi koruyayım derken komşunun kocası, oğlu, kardeşi başına bela olursa? Bir de adamın evinde senin evinin anahtarı olacak. Yağmurdan kaçayım derken doluya tutulmak gibi bir şey.
Hadi sen güvendin verdin; kaç komşu evinin anahtarı almayı kabul eder? Pek çok açıdan mahsurlu. Ayrıca kaç komşu senin evinden bağrış çağrış gelince anahtarla kapıyı açıp seni kurtarmaya çalışıp kendini riske atmaya cesaret eder? Hadi buldun diyelim sorumluluk sahibi bir komşu, verdin anahtarı. Komşunun kulağı senin evinde olacak. Belki yardıma ihtiyacı vardır diye her daim senin evini dinleyecek.
Ayrıca büyük şehirlerde pek çok yerde komşunun komşuyu tanımadığını düşünürsek bu çözümler çok kişinin işine yaramayacak. Geçen yıl arkadaşım pişirdiği aşureyi verecek komşu bulamamıştı. Çünkü oturduğu binada kimse kimseye selam bile vermiyor. Değil ki senin yardımına gelsin. Küçük yerde de insanlar dedikodudan korkup komşuya bu kadar sır vermek istemez.
Mesela komşunuz size anahtar verdi, komşunun evinden bağrış çağrış sesler duydunuz, polise izinsiz şikayet ettiniz ve süreç komşuyu boşanmaya götürdü. Komşu size teşekkür edecek mi belli değil. Beddua etme ihtimali bile var. "Yuvam senin yüzünden yıkıldı." diyebilir.
Yıllar önce tanıdığımız bir hakim karı koca vardı. Birbirleri ile pek anlaşamıyorlardı. Hatta oturdukları lojmanda iş arkadaşları onların kavgalarına şahit oluyorlardı, seslerini bütün komşular duyuyorlardı. Erkek bazen karısına vuruyordu da. İş arkadaşları olan diğer hakimler kadına "buna katlanmamalısın" diye telkinde bulununca hatta biraz da boşanması için zorlayınca hakime hanım istemeyerek de olsa kocasından ayrılmıştı. Sonra da tayin isteyip iki çocuğunu alıp başka bir şehre gidip yerleşmişti.
Fakat boşandığı için çok mutsuzdu. Gittiği şehirde karşılaşmıştık. Bilmediği bir şehirde iki çocuğuyla yapayalnız kalmıştı. Ara sıra akrabaları gelip yanında kalsalar da yalnızlık hissini atamıyordu. Ona destek olan arkadaşlarının, komşularının da evlilikleri problemleri olmasına rağmen onlar eşleri ile yaşarken o boşanmıştı. Eski kocası irtibatını telefonla da olsa hiç kesmemişti, barışmak istiyordu. Bir gün hakime hanım akşam iş dönüşü ciddi bir trafik kazası geçirmiş, sabah gözünü açtığında başında eski kocası varmış. Adam akşam kazayı çocuklarından duyunca on dört saat hiç durmadan araba kullanarak hastaneye gelmiş ve kadın kendine geldiğinde onun yanında olmuştu. Kadınlar zaten dayanamaz böyle kahramanlıklara... Kadın kocası ile barıştı ve bütün arkadaşları ile irtibatı kesti. "Beni arayıp huzursuz etmeyin." diye de eski arkadaşlarına haber yolladı.
Bu onun tercihi, hiç kimse karışamaz. O kocası ile mutluysa arada yaşadıkları arbede kimseyi ilgilendirmez. Adam hakim, kadın hakim. Koskoca kadın, hukuk okumuş, hakime olmuş, cahil değil ki eziliyor, korkuyor diyesin. Maddi imkanı, işi gücü her şeyi var ama bütün bunlar ona yetmedi. Yalnızlık zoruna gitti ve kocasını yalnızlığa tercih etti. Ortada can güvenliği tehlikesi olsa müdahale edilebilir fakat öyle bir durum yoktu. Dışarıdan onun hayatına karışıp boşanmasına sebep olan komşuları, arkadaşlarını bir daha görmek istemedi. Yani onlara müdahale ettikleri için dua etmedi.
Bu yüzden bu komşu işi pek iyi bir çözüm gibi gelmiyor bana. Hayati bir durum olursa ya da komşu gelip sığınırsa yardım edilmeli ama onun dışında kimse kimsenin hayatına müdahale etmemeli.
Atalarımız "Komşu komşunun külüne muhtaç." demiş biz neleri konuşuyoruz.
Kadınlar çok çabuk gaza geliyorlar. Akraba, arkadaş, medya, bakanlık, birlerinin gazı ile şikayete koşuyorlar, çabucak boşanma kararı alıyorlar sonra da çok pişman oluyorlar. Aile Bakanlığı şiddete çözüm bulacağız diye sürekli kadınları kışkırtmaktan, erkekleri potansiyel suçlu ilan etmekten vazgeçsin. Onun yerine eşlere iletişim için tavsiyelerde bulunsun, öfke kontrolü ya da öfkeli biriyle nasıl iletişime geçilir onların yolunu göstersin.
Bakanlığın tavsiyeleri bana hiç çözüm odaklı gelmiyor. Ben kendi tavsiyemi yapayım.
Hanımlar! Alkolik, uyuşturucu kullanan, ruh hastası, ne zaman ne yapacağı belli olmayan kocanızla asla aynı çatı altında yaşamayın. Acil durumda ne komşu ne polis sizi kurtarabilir. Vakitlice iyilikle onu boşanmaya ikna edin ve kötü söz söylemeden ayrılmaya çalışın. Zaten tehlikeli olan tiplere bir de hakaret ederseniz canınızı ortaya atmışsınız demektir. "Çocuklarım için evliliğe devam ediyorum" demeyin. Çocuklar böyle bir ortamda mutlu olamazlar ayrıca sizin hayati tehlikeniz varsa çocuklarınızın da vardır, bir an önce uzaklaşın. Ayrılmak istemezse o zaman polisten yardım alın, adresinizi izinizi kaybettirmeye çalışın.
Bunun dışında anormal bir durumu olmayan fakat sinirli bir kocanız varsa ya da kocayı siz sinirlendiriyorsanız biraz susmayı öğrenin. Tartışma anında kocanıza ağır eleştiri, hakaret, aşağılayıcı söz söyleyip onu zıvanadan çıkarmayın. Ya susun ya da ayrılın. Yoksa şiddet kaçınılmaz olur. Öfkeli adamın üstüne ateş atarsanız ateşin sizi yakma ihtimali yüksektir. Yardım için kimseye güvenmeyin aklınızı kullanın.
Problem sizden kaynaklanıyorsa kendinizi düzeltin; sizden kaynaklanmıyor da adam durduk yere şiddet uygulamaya kalkışıyorsa acele boşanın. O adamla niye aynı evde durasınız? Boşanma sırasında da nasıl olsa ayrılıyorum, ondan kurtuluyorum diye ağzınıza geleni söylemeyin. Adamı daha da tehlikeli hale getirmeyin. Polise falan güvenip tehdit şantaj işine girmeyin. Dışarıdan gelecek hiç bir yardıma güvenmeyin. En makul, en çözüme odaklı, sonunda size ve ailenize en az zarar verecek olan çözümü bulmaya çalışın.
Hanımlar! Sırf sinirlendiniz diye kocanızı sakın şikayet etmeyin, gözünü korkutayım da evde benim hükmüm geçsin gibi kurnaz palanlar yapmayın. Sonra kendinizi mahkemede bulabilir çok pişman olabilirsiniz. Ayrıca sizin önemli olmayan meseleniz yüzünden belki gerçekten yardıma ihtiyacı olan hayati tehlikesi olan bir kadının yardım almasına engel olacaksınız.
Bu işler ciddi işler etraflıca düşünüp taşınmadan birilerinin kışkırtmasına kapılıp eşinizi şikayete ya da boşanmaya karar vermeyin. Öfkeyle alınmış anlık kararlarınızın sonucuna ömür boyu katlanmak zorunda kalabilirsiniz.
hasret
her gün kadın cinayetleri görmekk beni çok üzüyor :( ..ya nerden buluyor bukadar insan hemen silahı?
ne oldu bu bazı erkeklere ki hemen ilk akıllarına öldürmek geliyor?snirlenen silahına sarılıyor?
sema hanım yazınızda eğer adam alkolikse,uyuşturucu kullanan ,yada ruh hastası biri ise aynı çatı altında yaşamayın diyorsunuz size katılıyorum..ama bu tip insanlardan boşanmak daha zor ve sorunlu :( ...
bu cinayet olayları hep boşanma arefelerinde ,kadın ayrılmak istediği zaman oluyor ..yani genelde aynı evde değilde kadın babasının evindeyse adam tüfeğini alıp babaevine gidip kadını ve ailesini öldürecek kadar yada sokak ortasında canileşiyor.. kadın barışmak istemeyince adam öldürüyor ..
neden bu hale geldik ?asıl sebep nedir,ne olabilir ki çıldırmak için?
neden özelikle hayır cevabı veren ,aşka karşılık vermeyen ,barışmaya yanaşmayan kadınlar öldürülüyor ? elbette kadınların da kusuru vardır ama hiç bir gerekçe cinayeti haklı kılmaz /kılmamalı..evlenmek gibi ayrılmakta kadınlar için bir haktır..tek tarflı ısrar neden?
inşşallah bu cinayetler son bulurda huzurlu mutlu ailelerin haberlerini daha sık duyar ve görürüz...
elitel7979@hotmail.com
baynamı suçlu erkek mı suclu? hala bu sıtede bunun konusulduguan ınanmıyorum. INSAN OLAMAYAN INSAN SUCLU TABIKI.
bir kadın eşinden kacmayı düşünüyorsa :
1. erkek ben ne yaptımda esım bende kacıyor deyıp kendı muhasebesı yapmalı ve IMANINI YOKLAMALI. hanı eslerımız bıze emanettı?
2. bayanda allah esıme kalbıne ve duygılarına, bana merhamet, sevgı ve koruma kollama duygusu vermısken ben ne yapıyorumda bu duyguların yok edıp gazabını ortaya cıkarıyorum dıye sormalı ve IMANINI YOKLAMALI. HANI ESINI MEMNUN HALDE OLUNCE SEHITLIK MAKAMI VERILMISTI.
kadın kocasında , koca kadınından korkar olmuş. hanı komsusunun emın oldugu kısler olacaktık. bızım muslumanlıgıma yazıklar olsun.
müezzin
ŞÖYLEKİ HANIM EFENDİNİNKİNİ HAKİM REDDETTİ ÇÜNKÜ ZATEN BANA YAKLAŞMAMASI LAZIM GELEN O UYMUYOR ONA HAPİS YOK DELİLLERİ VERDİM BİR ŞEY ÇIKMADI KARŞIYIM DA AMA BANADA ÇIKAR KAZARA DİYE VALLAHİ ÇOK KORKTUM. BİRDE 10 YAŞINDA İKİZLERİM VAR ONLARA BAKIYORUM HATIRIMA DAHA ÖNCE SİZ YAZMIŞTINIZ HAKSIZ YERE HAPİS YATIP YUVASI YIKILAN BİRİSİ VARDI O YAZIYI TEKRAR İSTERİM ORTALIK ÇOK VAHİM GİTTİKCE BAKAN HANIM KÖRÜKLÜYOR BU İŞİ ŞİMDİ İNTİKAM ZAMANI ŞANTAJ ZAMANI PİSKOLOJİK ŞİDDET ZAMANI OLMUŞ HANIMLAR İÇİN HEPSİ DEİĞİL TABİKİ RABBİM RAHMET ETSİN BİZLERE İLLARAHİME RABBİ İNNERABBİĞAFÜRÜRRAHİİM.YUSUF 53 AYET OKUMAKLAAZIMALLAHA EMANET OLUN
.:.
Malum sozunu ettiginiz buton uygulamalari daha Turkiyede yok idi. Daha dogrusu son cikan yasa da ortalikta yok idi. Hatta ve hatta ulkemizde suanki adi ile Aile bakanligi da yok idi. Ama bu uygulamalarin hemen hemen hepsinin uygulandigi ve AB tarafindan benimsendigi uygulamalarin yapildigi fakat sonuclarinin rezalet oldugu ulkelerde bu uygulamalar felaketlere yol acti. Bulasan ulkeler belini dorultamiyorlar. Her gecen gun daha kotu oluyor ve olacaktir. Sebebi ise cok basit. KADIN kullanilarak dunya ekonomisine canlilik getirmek. Siyasi nedenlerde agirlikta.
Iste bu yuzdendir ki fazlaca kusurlarindan dolayi kayiplari olacagi icin Turkiye de bosanmakta zorluk ceken bir kadin, arkadaslari ve dostlarinin gazi ile solugu yukarida bahsettigim avrupa ulkelerinin birisinde alir. Bir cok deneme sonrasinda, arkadaslarininda yardimi ile sahte sikayet ile kocasini tutuklatir. Amaci Kocasinin burnunu surtmek ve onu surundurmektir. Amacina ulasmak icin yalan, hile, haysiyetsiz davranislar ve hatta cocuklarini alet etmekten de geri kalmaz. Sonrasinda hemen pisman olur ve elciler gonderir birkac defa (Bu gercek pismanlik midir, yoksa asil oyunun, tuzagin parcasi midir bunu o ve Allah bilir.) Ancak Adam sunu biliyorki pisman olsada, vaz gecsede, bunun donusu yoktur. verilen ceza cekilecektir cunki kanunlar bu sekildedir. Aslinda oyleki sikayet edenin bile onemi yoktur, komsun dahi sikayet etse bu ceza cekilecektir. Adam vaz gecse ve sabir edip ceza bitiminde geri donse kaldigi yerden devam etse, Olene kadar o kadinin yaninda, ezik ve her an potansiyel suclu durumunda olacaktir. Onun adamligida kalmayacaktir. Ustelik bu haksiz sikayet ve sonrasinda alinan karar. Her zaman o adamin karsisina cikacak ve onun suclu olmasi anlamina gelecektir. O yuzden her gun olmektense birgun olmek daha iyi olabilir. Cunku bir kere fislenmistir, yalan veya gercek olmasi bile onemli degildir, Ustelik Bu insan simdi Turkiyede artik millet vekilide olamaz.:) Terore destek veren onu oven olabilir, Ancak o artik agzi ile kus tutsa da olamaz.
Ayni zamanlarda denk geldi. Su anki sayin ASP bakanimiz ve bazi TBMM heyeti ile bu konulari arastirmak icin bu uygulamalarin benzeri olan ulkelerde bir dizi incelemelerde bulundu ve bu uygulamalari hemen hemen aynisi olarak (Ana yapi tamamen ayni) Turkiyeye ithal ettiler, hemde Turk toplumunun aile yapisi ve yasantisina bakmadan Turkiyede uzmanlar tarafindan herkezin katilimi ile tartisilmadan, Ustelik oncesi ve sonrasinda imzalanan uluslar arasi sozlesmelerle, Biliyorsunuzki, Uluslar arasi soslesmeler, Anayasaninda uzerindedir.
Kadinin Statusu G.M. sayfasindan alintidir;
90’ıncı maddede yapılan düzenleme ile “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası anlaşmalarla ulusal kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi durumunda çıkabilecek ihtilaflarda milletlerarası anlaşma hükümleri esas alınır” hükmü eklenmiştir. Bu çerçevede Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi de (CEDAW) ulusal düzenlemeler karşısında üstün konuma getirilmiştir.
Sema Haimin yukarida bahsettigi gibi, Bir telefon verirler kadina (cunku koca 200 mt kadina yaklasmama cezasi almistir) gerci o saatten sonra adam coktan seytan gorsun yuzunu demistir bile. Ancak her olay kendi icinde cok farkli yapidadir. Isin garibi adam ceza almistir ancak, KADIN 200 mt den fazla baska eve gitmistir. Olayin icerigini az-cok bilen komsular ve ev sahibi kadini artik orada gormek istememektedir. Bu kanunda acayip birsey, Adam ceza almis ve kadina 200 mt yaklasamaz ancak, Kadin icin boyle birsey soz konusu degildir. Yaklassada cezasi yoktur. Kadin rahat durmuyor. Elinde Telefon (buton) adamin pesine takiliyor, adamin evinin etrafinda dolasiyor.:) amaci belli aslinda. Gecen hafta bursa da bir kac kisiye vermisler bu butonlardan. Bu kisilerden bir zat, bu butonu kurcalarken dugmeye basmis bir kac sefer tabi yanlis alarm. Bunu anlatmamin sebebi uygulamayi yanlis buldugumdan degildir. Gerekli olabilir gercekten ihtiyaci olan icin, yanlis kisilerin elinde olursa ozaman pek iyi olmaz.
Sema hanimin bahsettigi diger ornek ise, kimliklerin, degerli belgelerin, hatta para ve anahtarin komsuda olmasi. Ne ilginctir ki, ayni anlatilan uygulamalarin benzeri yukarida bahsettigim AB ulkelerinde de var ve Bu egilimde olanlar oldugunda, Kadin once siginma evlerine gidip destek aliyor. Simdi isin iki yonu var, 1 Gercekten ihtiyaci olan icin, yerinde bir karar olabilir, Amaaaa ya yalan ise, Kadin menfaati icin oradan destek aliyorsa, bunu hic kimse dusunmuyor. Peki bunu ogrenen, basina gelecekleri ogrenen koca ne yapar???
Ucuncu sayfa haberlerinde, abisine yengesine, kardesine emanet edemiyorlar. Kan govdeyi goturuyor. Sen elin adamina anahtar vereceksin, para vereceksin onun yuvasinida bozarsin. Nitekim bakkal efendi, televizyon izlemeye devam etmis.
Bir gun Adam evinde kendisine ait olmayan ve bilgisi de olmayan bir miktar para bulur ve sorar. Bu nedir?
-"Kiz kardesim kocasi ile kavgali o yuzden bende duruyor." Benim neden haberim yok? -" kem, kum, ehem.." Bir gun benzer durum O adamin basina mutlaka gelir, gelme ihtimali cok yuksek. Nitekim gelmistir. Boyle durumda buton ise yarar mi bilinmez. Adamin secenekleri cok az oldugu bir gercek.....
Bu konu Oylesine buyuk ve derin ki, Oylesine buyuk bir sektor ki. Tamami ile anlayabilecek kimse yok suan Turkiyede, yasamak lazim, gormek lazim ve Incelemek lazim, Farkli pencerelerden bakabilmek lazim.
* Mevcut politikalar ve yasalardaki birbiri ile baglantili kanunlar Issizlik rakamlarini etkileyebilecek, Istihtam da Erkek kadin dengesi ter orantili degisebilecek, yani erkek azalirken kadin artacak, Bu buyuk bir yara getirecek.
* Bu sartlar dogrultusunda 3 Cocuk hedefini tutturmak cok zor. (Sayin Basbakan ve Ilgili bakanlar mevcut sartlari degistirmek zorunda kalma ihtimaliniz cok yuksek.)
* Aile bakanliginin yeni onaylanan butcesi hayirli olsun. Iyi bir butce Bir zamanlar egitime bile bu kadar butce verilmezdi. Bu butce ile Olumlu Isler basarilmasi her seyin daha guzel olmasi dilegimizdir. (Bu butcede kocalarin emekleri coktur. Ayrimcilik icin degil realite oldugu icin yazdim.) Nereye harcandigi kamuya seffaf olmasi lazim.
* Ekonomiyi etkileyecek.
* Adalet sistemini etkileyecek.
* Gencligi etkileyecek
* Saglik sistemini etkileyecek.
Cozum aslinda cok basit. Turkiyedeki yapiya gore, Adil adaletli sistem.
Asagidaki maddelerin uzerine baska bir madde gecmemesi lazim. Bu yasalar ile suanki Aile ici siddet KADINa siddet yasalari icinde buyuk celiskiler var. Kadinin Statusu mudurlugu var iken, Erkegin tanimlanmis bir statusu bile yok. Aile bakanligi icerisinde.
Anayasa’nın 10’uncu Maddesinde;
Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.
41’inci Maddesinde;
Aile Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Hükümleri bulunmaktadır.
Hayirlisi Olsun.
Yasin
Aile Bakanlığına; Psikoloji, Pedagoji, Davranış bilimleri hiçbirini bulamadılar bari Hukuk vs. mezunu ihtisas sahibi insanlar bakmalı, Kimya ve Gıda Mühendisleri değil...