Zor Zamanda Yalnız Kalmak



Çocuklarımıza daha iyi eğitim ve daha huzurlu rahat bir yasam, ailecek bir arada olmak için yurt dışına taşınmıştık. Malum O zamanlardaki Tükiye'deki Eğitim sistemi, 28 şubat tartışmalarının uzantıları insanların inancı gereği fişlenmesi, kapıda olan ABD nin Irak i işgal senaryoları, hükümet ile ordu arasındaki tartışmalar, Tükiye'nin siyasi durumu, ekonomik kriz v.s. Çok huzursuzluk insan önünü göremiyordu...

Esim ile çok düşünüp konuşmuştuk, çocuklarımız ile birlikte kısa bir dönem hem araştırma yapıp, hem de bir sure yaşamıştık yaz döneminde bu ülkede. Ve kararımızı verdik işlemlerimizi yapıp yerleştik, Ben işimi bıraktım, eşim de eğer süreç istediğimiz gibi olursa bir yıl kadar sonra istifa edip gelecek ve ne olursa olsun, iyi veya kotu beraber yaşayacağız demiştik.

İlk başlarda her şey ters gitti, Çünkü ABD Irak savaşı başladı, Dünyada bir karışıklık başladı, bulunduğumuz yer de bundan etkilendi, Ancak bir yıl geçmeden bizim acımızdan olumsuzluklar kalktı iş sahibi oldum, gelirim iyi idi, hem çocuğumuz okula başladı, kısa surede adapte olduk. Düzenli bir yaşantımız olmuştu. Artık eşimde gelebilirdi, gelebileceğini konuştuk, ancak bir terslik vardı, gelmek istemiyordu. Bir sene daha kalayım lisans eğitimi alırsam ücretim yükselir avantaj olur dedi, hatta eğitimi yurt dışında yanınızda yapabilirim dedi. Mantıklıydı kabul ettik, ancak olmadı, daha önce olur dediği, simdi yöneticiler tarafından kabul görmemişmiş.

Bir senemiz daha geçti, bir kaç ay daha sonra geleceğini söyledi, bekledik gelmedi. Mutluluk ve huzurumuzun tek eksikliği vardı, eşim ve diğer çocuğumun da yanımıza gelmesi. Bir gün çalışırken rahatsızlandım, ameliyat olmam gerekiyordu, durumu eşimle konuştum. Ameliyat ın tehlikeli olabileceğini söylediler doktorlar. Benim için üzülüyor moral veriyordu. Ben ameliyat olursam çocuğuma kim bakardı, onun yemeğini, çamaşırlarını, ütüsünü kim yapardı, derslerine kim yardım ederdi, kim ona anne olurdu, ya da baba, dede, nine, arkadaş yalnız kalırdı yavrum.

Çok uzaklarda hayat çok zor yalnız olunca. Ya ameliyat başarılı olmazsa ne olurdu endişeliydim. Ve ameliyat günü, beni hazırladılar, sedye ile ameliyat masasına götürüyorlardı, düşünceli bir şekilde, ameliyathane kapısından girerken, sedyeden geriye doğru baktım, eşim, hayat arkadaşım, hastalıkta ve sağlıkta iyi günde beraber olmak için söz vermiştik. Yoktu.

Beni yarı bedenimden uyuşturup yatırdılar. Ameliyathane çok kalabalıktı, üniversite öğrencileri doktorlar herkes beni seyrediyorlardı, kimisi kesiyor, kimisi tampon yapıyor, bir telaş var ama ben pek birşey anlamıyordum, yaklaşık 1,5 saat sonra ameliyat bitmiş, önce beni dinlenme odasına almışlar, sonra ise, hasta odasına almışlardı. Uyandığımda, bana sonda taktıklarını, ağrılarım olduğunu, serumların takılı olduğunu yanımda başka bir hastanın daha olduğunu gördüm.

Bir hastane odasında yapayalnızdım. Hayat arkadaşım yoktu, 3 gün sonra geldi, geçmiş olsun dedi, işyerinden izin alamamış. Bir hafta daha hastanede kaldıktan sonra eve gittim, ameliyat iki aşamalı olacakmış çünkü risk varmış, ilk aşama olmuş, vücudumda 102 dikiş, 12 si vücudun dışında, sürekli bakıma ihtiyacım var ve her gün evde pansuman olmam lazım, olmaz ise, eve yakın bir klinikte.

Eşim bir kaç gün daha kalıp, izni biteceği gerekçesi ile gitti. Pansuman yapmak için yardımcı dahi olmadı. O halimle çocuğumla yalnız kaldım. Her gün evde, zorda olsa kendi kendime pansuman yapmaya, her hafta 300 metre mesafedeki kliniğe 1 saatte yavaş yavaş yürüyerek gidip pansuman oldum, aylar sonra tekrar ikinci ameliyatı oldum. Ameliyata girerken yine kimse yoktu yanımda. Bu sefer komple bayılttılar beni, uyandığımda, vücudumda kocaman bir yarığın olduğunu, kanlı tamponların olduğunu gördüm.

Doktorlar ameliyatın iyi geçtiğini ancak, çalışamayacağımı belirtiler. Evime geldim, birkaç gün sonra da eşim geldi. İşinden izin alamamış. Bir kaç gün kalıp tekrar gitti ve ben çocuğumla yalnız kaldım. 10 ay raporlu ve yatalak kaldım. İsimi kaybettim. İnsanlar benimle onun davranışından dolayı alay etmeye başladılar, Ben ise onu savunmaya çalıştım, çünkü onun isi bizden çok daha önemli, Biz onun kariyeri, onun emekliliği için yasıyorduk.

Her şey bittikten sonra o da hastalığımla alay etmeye hafife almaya başladı. Bir sene sonra temelli gelecekti, söz verdi yemin etti, çünkü sınav olacak derecesi yükselecek, emekli olursa emekli kazancı yükselecekti. Ancak diğer çocuğum ders çalışmasına engel olduğu için, diğer çocuğumu da yanımıza bırakıp gitti, sınavdan sonra gelecekti.

Hastalığmın raporundan sonra yeni ve çok iyi imkanlarda is bulmuştum, ancak iki çocukla kalakaldım gurbet ellerinde, Düşündüm ve tercih yaptım. bu zamanlarla aslında çok şeyler düşünmüştüm, tüm hayatımı, evlilik surecimi, çocuklarımı ve geleceğimi.. Çocuklarım işimden daha önemliydi. işim uzak olduğu için ve okullarda açılınca işimi bırakmak zorunda kaldım. Üstelik birikmiş Ücretlerimi de alamamıştım. Mahkemeye verip, uzun zaman sonra alacaklarımı aldım.

Bu olaylardan uzun zaman sonra yürümedi ve boşandım, ayrıldım.

Ben her kim olursa olsun, ister esiniz, hatta evlat, anne veya baba. Şunu söylemek isterim. Sevdiğiniz insanları dünya islerine kesinlikle tercih etmeyin.


Bunlar da ilginizi Çekebilir

8 Yorum Yorum Yaz

Yorum Yaz