Oyun İçinde Oyun

Hafta sonu kızımı çocuk tiyatrosuna götürmeye karar verdim. Araştırırken bize de yakın olduğu için Küçükçekmece Belediyesi’ndeki oyunda karar kıldık. Oyunun ismi Karagözüm Hacivatım.Tanıtımında da şu cümleler vardı;

“Tuzsuz Deli Bekir’in yaramazlıklarından sıkılan ailesi Hacivat’tan yardım isterler. Bundan sonrası oyun içinde oyun...”

Kızım Karagözle Hacivatı seviyor.Oyunun tanıtımda da eğlenceli olacağa benzediğine dair işaretler var. Gidelim dedik. Haklarını yememek lazım. Kimse ekonomik sebeplerle gitmiyorum gibi bahaneler öne sürmesin. Biletler yalnızca 1 TL idi.

Yağmura ve soğuğa aldırmadan sanatsever anne ve kızı olarak düştük yollara...Zar zor yetişip koltukta yerimizi aldık.Oyun başlayalı bir kaç dakika olmuştu biz salona girdiğimizde,epeyce kalabalıktı da. Oyun dört kişi tarafından oynanıyor. Müzikle eğlenceli hale getiriliyordu. Buraya kadar her şey güzel. Lakin bir süre sonra Karagöz ve Hacivat’ın diyologları arasına “lan” “oha” “eşşek” gibi kelimelerin yerleştiğini farkediyorsunuz.Hadi duymazdan gelelim,eleştiri gözlüğünü çıkarıp oyunun tadını çıkarayım diyorsunuz . Oyunda tanıtılan Tuzsuz Deli Bekir’in yaramazlıklarından sıkılan ailesi Hacivat’tan yardım ister bölümüne geliyor sıra...

Hacivatın paragöz arkadaşı Karagöz’e ve Tuzsuz Deli Bekir’e ortak yaptığı şaka ne biliyor musunuz? İki erkeği evlendirmeye çalışması... Üstelik Karagöz evli ve Hacivat planı hanımına söylediğinde o da peki diyor... Karagöz Hacivat tarafından nasıl oluyorsa hanım olduğuna ikna ediliyor. 45 dakika süren oyunda biz hanım kılığına girmiş sakallı erkeği seyrediyor ve Tuzsuz Deli Bekir’in ailesinin bu sakallara rağmen kızı isteyip evlenme sahnelerine şahitlik ediyoruz.

Sonunda ne mi oluyor? Karagöz’ün erkek olduğu ortaya çıkıyor, arkadan gelen oyuncu bu arkadaşlara dönüp;

“Sen paragöz olduğun, sen de aileni üzdüğün için Hacivat size böyle bir şaka yaptı.” Sonra oyun bitiyor, bize de bu oyunda anlatılmak istenen mesajı düşünmek kalıyor. Siz alabildiniz mi mesajı? Bir kaç gündür düşünüyor düşünüyor bulamıyorum da ben.

Hacivat ve Karagöz ‘ün oynadığı,müziğin olduğu her oyun çocuk tiyatrosundan sayılmamalıymış demek. Bunları kim denetler bilmiyorum ama daha özenli olunması gerektiği bir gerçek.

Bundan sonra sanattan ve tiyatrodan soğuyacak değiliz elbet. Güzel olanları bulana kadar devam.

Bir de bir kez daha anlaşılıyor ki hayat boşlukları asla kabul etmiyor. Tıpkı müzikte olduğu gibi tiyatroda da çocukları düşünenlere ihtiyaç var. Yoksa seyredebildiklerimiz ortada...

Ya da duruma oyun içinde oyun gibi mi bakmalıyız?

Hepimiz paranoyak olduk vesselam...

tugbaakbeyinan@gmail.com