Cinsel İstismar Gel Beni Kurtar!
- 14-04-2018
- KATEGORİ Haberler
- YAZAR Sema Maraşlı
Star Gazetesi'nin internet sitesinde bugün yayınlanan bir haberin başlığı şöyle:
Eşini öldüren kadın: "Kayınpederim sahurda koynuma gir" dedi.
Başlıkta üç şey dikkat çekiyor.
1-Geline göz koyan kayınpeder, ensest vakası.
2-Oruç tutuluyor olması, ailenin muhafazakar dindar bir aile olması.
3-Bunun Star gibi muhafazakar geçinen, dini kimliği olan bir gazetede başlık olması.
Haberi hazırlayan Hürriyet Gazetesi bile başlığı "Kayınpederim koynuma gir" dedi diye vermiş. Tabii Hürriyet de cinsel istismar çokmuş gibi göstermek isteyeceği için kayınpedere vurgu yapmış ama en azından konuyla alakasız olan oruca vurgu yapmamış. Dindar görünümlü bir kısım medyayı Allah ıslah etsin, en büyük zararı onlar veriyor.
Habere konu olan olayı kısaca anlatayım.
İki aylık evli İlknur A geçen yıl 3 Ağustosta eşini bıçaklayarak öldürüyor. Olaydan sonra karakolda ilk ifadesinde yemek konusu ile alakalı kayınvalidesine küfrettiği için eşiyle tartışma yaşıyor eline geçeni yere atıp kırıyor ve en son hırsını alamayıp kocasını bıçaklayor. Savcılığın iddianamesinde İlknur A nın kayınvalide ve felçli, yatalak kayınpederle birlikte aynı evde oturduğu yazıyor.
Şimdi bu kadının mahkemede davası görülmeye başlamış ve kadın ifadesini değiştirmiş. Herhalde birileri büyük ihtimal avukatı olabilir "sen böyle çok ceza alırsın, işin içine bir cinsel istismar olayı katıversek yakayı kolay kurtarırsın" demiş olmalı.
Zira "cinsel istismara uğradım" dediğinde iftira olup olmaması da çok önemli değil; akan sular duruyor, kapılar açılıyor, her şeyi yapmaya hakkın oluyor, cinayet de işlesen önemli değil!
İlknur A da ceza almaktan yırtmak için o zaman ağır hasta olan, oğlu öldürülükten kısa süre sonra ölen, felçli, parkinson hastası, yatalak kayınpederine iftira atarak cezadan yırtmaya çalışıyor. Star gazetesindeki habere göre mahkemede verdiği ifade şöyle:
“Kayınbabam bana farklı şekilde davranıyor, farklı isimlerle sesleniyordu. Bana ‘Yeter’ diye hitap ediyordu. Bunun sebebini eltime sordum, o da kayınbabamın eski sevdiği kadının adı olduğunu söyledi. Kayınvalidem de bunları biliyor ve gülüyordu. Bu nedenle eşimle sürekli aramızda tartışıyorduk. Ben de bu durumu aileme anlattım, ailem bana eşim ile aramda halletmemi söyledi. Olaydan 1 hafta önce kayınpederimi yarı çıplak gördüm. Kayınvalidem de fark etti. Sinirlenerek evden çıktım ve eşime geri gelmeyeceğimi söyledim, ancak beni ikna etti.
‘Hamile olduğu için vitamin ilaçları kullandığını ve herhangi bir psikolojik tedavi görmediğini söyleyen Aktaş, “Kayınpederimin sözlü ve fiziksel tacizleri ile kayınvalidemin davranışları 2 ay içerisinde psikolojimi bozmuştu. Ramazan ayının 10. gününde kayınpederim bana ‘Sahurda koynuma gir’ dedi. Kaynanam buna güldü. Bunu başta eşime anlatmadım. Ancak daha sonra eşim bunlardan haberdar oldu. Yaşadıklarımı aileme anlattım. Onlar da bana bunları eşimle çözmemi söyledi” dedi.
(Kadının ifadesini olduğu gibi alma sebebim, medyada detaylı okuyup inanılan pek çok haberin gerini planı görülsün diye)
Savcı: İfadelerinde çelişki var
Mahkeme başkanı emniyet, savcılık ve mahkeme salonunda verdiği ifadelerinde çelişkiler olduğunu belirterek bunun nedenini sordu. Aktaş ise cevaben, “Ben karakolda ifade verirken eşimin vefat ettiğini bilmiyordum. Bu nedenle ifademi farklı şekilde verdim. Aile arasında hallederiz nasıl olsa, eşime bir şey olmamış diye düşündüm” dedi. Sinan Aktaş’ın ailesinin avukatı Seymen Gelmez, “Kayınpederi Parkinson hastasıdır. Cinsel bir düşünce olamaz. Zaten olaydan sonra vefat etmiştir. Bıçak maktulün kalbinin altına isabet etmiştir. Sanıkla aralarındaki en az 20 cm’lik boy farkı dikkate alındığında kasıt olmadan bu şekilde saplanması mümkün değildir” şeklinde konuştu.
Mahkeme heyeti İlknur Aktaş’ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi."
İlknur A alenen iftira atıyor çok belli. Peki Star Gazetesi "Eşini öldüren kadın 'Kayınpederim sahurda koynuma gir' dedi." başlık atarak neyi hedefliyor? Milletin zihnine neyin tohumları ekilmeye çalışılıyor?
Haberin içinde yapılanın iftira olduğu gayet açıkken, kadının iftira cümlesini başlık yaparak ve iftira olduğunu belirtmeyerek neyi hedefliyorlar?
Haberi açmadan sadece başlığa bakan ya da sonuna kadar okumayan "Allah belasını versin, adam bir de oruç tutuyormuş ne günlere kaldık, okuyup hiç sinirimi bozmayayım" diye ölmüş masum adama küfreden kaç kişi oldu acaba?
Bu haber nedense mecliste "cinsel istismar tasarısı" görüşülürken böyle bir başlıkla çıkıyor.
Bu ve bunun gibi haber yapanların derdi şu: Güvensiz bir memleketimiz, iğrenç dindar insanlarımız her yerde ensest var. Acilen tasarı geçsin, en ağır cezalar gelsin de memlekette kargaşa çıksın. Kadınlar her haltı yesin sonrada "cinsel istismara uğradığım için yaptım" desin kurtulsun.
Eğer bu kayınpeder felçli olmuş olmasaydı, büyük ihtimal gelin "defalarca tecavüz etti, kocam da sesini çıkarmadı diye öldürdüm" diyecekti ve beraat edecekti.
Kayınpeder de masum olduğunu ispat edemeyecek ve yeni tasarıya göre en az kırk yıl tecavüzden ceza alıp hapse girecekti. Adamcağız 23 yaşında gencecik oğlunun öldüğüne mi üzülsün, ömrünün kalanını tecavüzcülerle aynı koğuşta geçireceğine mi yansın. Allah'tan felçliymiş ve Allah'tan bu pis iftiraları duymadan ölmüş. Allah rahmet eylesin.
Kanunlarımızda iftiranın cezası yok. İftira yüzünden cinayet işlenmişse ancak o zaman var. Adana'da ilişkisi olduğu kişiden hamile kalan 13 yaşındaki kız (yasalarımıza göre çocuk) "bütün çocuklar masumdur" yeni cinsel istismar tasarısının gerekçesine göre, sevgilisini korumak için suçsuz bir bir delikanlıya iftira atmış ve babası da 17 yaşında delikanlıyı öldürmüştü. Kürtaj olduğu için ceninden alınan parçayla delikanlının masum olduğu ortaya çıkmıştı.
Bu kız iftira ile ölüme sebep olduğu sadece 4 yıl ceza almış. Ölüm olmasaydı iftira kesesine kar kalacaktı. Erken evlenenler bile bu iftiracı kızdan kaç kat fazla ceza alıyor.
Eğer o delikanlı yaşasaydı, kızın babası öldürmek yerine şikayet etseydi o delikanlı en az 20 yıl ceza alıp 17 yaşında hapse girip 40 yaş sonrası ancak çıkacaktı.
Masumların iftiraya uğraması, ölmesi, öldürülmesi hükümet yetkililerimizin umrunda değil gibi duruyor. "Aman biz kızları kadınları koruyalım, onların her istediğini yapalım" diye bunca iftirayı, zulmü görmezden geliyorlar. Ne de olsa iftiraya uğrayanlar kadın değil! Erkekler nasıl olsa insan sayılmaz. Görüldüğü gibi köpek kadar değerleri yok!
Okuyucularımdan yakınlarının uğradığı iftira haberleri geliyor , yardımcı olur musunuz diyorlar. Ben ne yapabilirim en fazla yazabilirim. Hükümet kadınlardan yana, kanun kadınlardan yana. Ben en fazla duyurabilirim. Allah korkusu olan yetkililer varsa belki onlara duyurabilirim.
Fakat bu iftiralar daha ne ki, şu an meclisteki istisman tasarısı geçsin, istismar ifadelerini üniversitedeki feminist kadınlar almaya başlasın o zaman göreceğiz iftira mağdurlarının çokluğunu.
Hiçbir ülke bazı mağdurlarını korumak için ondan daha fazla mağdur çıkaracak böyle bir kanun yapmaz. Fakat biz yaparız. Neden acaba?
Mecliste mesaisi olan bir hukukçuyla konuştuk. Milletvekillerinin çoğu önlerine gelen tasarıyı okumaz, okumadan imzalar dedi. Bu çok utanç duyulacak bir şey.
Nasıl resmiyette attığımız her imzadan sorumlu tutuyor devlet bizi. Vekiller de attığı her imzadan manevi olara dünya ve ahirette sorumludur. Hesap görücü olan Allah yeter, zerrenin hesabını soracağını bildiriyor. Vekiller bu manevi yükün farkında değiller mi?
Bir ülkenin halkını derinden etkilecek yasaları okumadan imzalamak da nedir? Madem vekiller yasaları okumadan imzalıyor o halde vekil olmak için ilkokul diplomasına bile ihtiyaç olmamalı.
Bu cinsel istismar tasarısı meclisten acilen geri çekilmeli ve içine hayati değerde bazı maddeler eklenmeli.
1-Medyaya kesin bir ayar getirilmeli. İftirayı gerçek habermiş gibi manşete taşıyanlar, konu açıklığa kavuşmadan toplumu etkileyen hassas konuları sorumsuzca haber yapanlar ağır cezalar ödemeliler.
2-Reşit yaşı başka bir kanun maddesi ile düzeltilip 14 olarak belirlenmeli. Almanya ve pek çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi. 14 yaş üzerinde zina yapanlar görülmediği gibi erken evlilik yapanlar da görülmemeli, cezalandırılmamalı.
3-Rıza ile olmuş gönüllü erken evlilikten dolayı yıllar sonra tecavüz suçlaması ile 8-16 yıla kadar hapis cezası aile babalar serbest bırakılmalı. Çocuklar babalarına kadınlar kocalarına kavuşsun bu zulüm bitsin artık.
4-Cinsel istismar merkezleri açılması fikri bile çok çirkin, sanki memleket cinsel istismardan yıkılıyor. Batılılarda bin kat fazla istismar var fakat onlar cinsel istismarla baş edemiyoruz havası uyandırmıyorlar. Ayrıca bu merkezler, kadınları iftira atmaya teşvik eder.
5-İftira atan ölüme sebep olmasa bile ağır cezalar almalı. İnsanların haysiyetleri bu kadar ucuz olmamalı.
Kadınlar her haltı yiyip sonra da "ey cinsel istismar kanunu, yetiş beni kurtar deyip" istismar kanunu istismar etmesinler. Feçli, ağır hasta adama iftira atacak kadar gözleri dönmesin.
Meclis istismara ve iftiraya bu kadar kapı açacak bir kanun onaylarsa evet oyu verecekler için tek duam "Millete reva gördükleri bu kanunlarla Allah onları ve sevdiklerini imtihan etsin."
Kanun ile ilgili detaylı yazım:
http://www.cocukaile.net/ak-partinin-intihar-kanunu/
Ya size iftira atılmış olsaydı?
http://www.cocukaile.net/ya-size-iftira-atilmis-olsaydi/
Yukarıdaki yazıda haberin başlığı görülsün diye linki ekliyorum.
http://www.star.com.tr/guncel/esini-olduren-kadin-kayinpederim-sahurda-koynuma-gir-dedi-haber-1331401/
Eşini öldüren kadın: "Kayınpederim sahurda koynuma gir" dedi.
Başlıkta üç şey dikkat çekiyor.
1-Geline göz koyan kayınpeder, ensest vakası.
2-Oruç tutuluyor olması, ailenin muhafazakar dindar bir aile olması.
3-Bunun Star gibi muhafazakar geçinen, dini kimliği olan bir gazetede başlık olması.
Haberi hazırlayan Hürriyet Gazetesi bile başlığı "Kayınpederim koynuma gir" dedi diye vermiş. Tabii Hürriyet de cinsel istismar çokmuş gibi göstermek isteyeceği için kayınpedere vurgu yapmış ama en azından konuyla alakasız olan oruca vurgu yapmamış. Dindar görünümlü bir kısım medyayı Allah ıslah etsin, en büyük zararı onlar veriyor.
Habere konu olan olayı kısaca anlatayım.
İki aylık evli İlknur A geçen yıl 3 Ağustosta eşini bıçaklayarak öldürüyor. Olaydan sonra karakolda ilk ifadesinde yemek konusu ile alakalı kayınvalidesine küfrettiği için eşiyle tartışma yaşıyor eline geçeni yere atıp kırıyor ve en son hırsını alamayıp kocasını bıçaklayor. Savcılığın iddianamesinde İlknur A nın kayınvalide ve felçli, yatalak kayınpederle birlikte aynı evde oturduğu yazıyor.
Şimdi bu kadının mahkemede davası görülmeye başlamış ve kadın ifadesini değiştirmiş. Herhalde birileri büyük ihtimal avukatı olabilir "sen böyle çok ceza alırsın, işin içine bir cinsel istismar olayı katıversek yakayı kolay kurtarırsın" demiş olmalı.
Zira "cinsel istismara uğradım" dediğinde iftira olup olmaması da çok önemli değil; akan sular duruyor, kapılar açılıyor, her şeyi yapmaya hakkın oluyor, cinayet de işlesen önemli değil!
İlknur A da ceza almaktan yırtmak için o zaman ağır hasta olan, oğlu öldürülükten kısa süre sonra ölen, felçli, parkinson hastası, yatalak kayınpederine iftira atarak cezadan yırtmaya çalışıyor. Star gazetesindeki habere göre mahkemede verdiği ifade şöyle:
“Kayınbabam bana farklı şekilde davranıyor, farklı isimlerle sesleniyordu. Bana ‘Yeter’ diye hitap ediyordu. Bunun sebebini eltime sordum, o da kayınbabamın eski sevdiği kadının adı olduğunu söyledi. Kayınvalidem de bunları biliyor ve gülüyordu. Bu nedenle eşimle sürekli aramızda tartışıyorduk. Ben de bu durumu aileme anlattım, ailem bana eşim ile aramda halletmemi söyledi. Olaydan 1 hafta önce kayınpederimi yarı çıplak gördüm. Kayınvalidem de fark etti. Sinirlenerek evden çıktım ve eşime geri gelmeyeceğimi söyledim, ancak beni ikna etti.
‘Hamile olduğu için vitamin ilaçları kullandığını ve herhangi bir psikolojik tedavi görmediğini söyleyen Aktaş, “Kayınpederimin sözlü ve fiziksel tacizleri ile kayınvalidemin davranışları 2 ay içerisinde psikolojimi bozmuştu. Ramazan ayının 10. gününde kayınpederim bana ‘Sahurda koynuma gir’ dedi. Kaynanam buna güldü. Bunu başta eşime anlatmadım. Ancak daha sonra eşim bunlardan haberdar oldu. Yaşadıklarımı aileme anlattım. Onlar da bana bunları eşimle çözmemi söyledi” dedi.
(Kadının ifadesini olduğu gibi alma sebebim, medyada detaylı okuyup inanılan pek çok haberin gerini planı görülsün diye)
Savcı: İfadelerinde çelişki var
Mahkeme başkanı emniyet, savcılık ve mahkeme salonunda verdiği ifadelerinde çelişkiler olduğunu belirterek bunun nedenini sordu. Aktaş ise cevaben, “Ben karakolda ifade verirken eşimin vefat ettiğini bilmiyordum. Bu nedenle ifademi farklı şekilde verdim. Aile arasında hallederiz nasıl olsa, eşime bir şey olmamış diye düşündüm” dedi. Sinan Aktaş’ın ailesinin avukatı Seymen Gelmez, “Kayınpederi Parkinson hastasıdır. Cinsel bir düşünce olamaz. Zaten olaydan sonra vefat etmiştir. Bıçak maktulün kalbinin altına isabet etmiştir. Sanıkla aralarındaki en az 20 cm’lik boy farkı dikkate alındığında kasıt olmadan bu şekilde saplanması mümkün değildir” şeklinde konuştu.
Mahkeme heyeti İlknur Aktaş’ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi."
İlknur A alenen iftira atıyor çok belli. Peki Star Gazetesi "Eşini öldüren kadın 'Kayınpederim sahurda koynuma gir' dedi." başlık atarak neyi hedefliyor? Milletin zihnine neyin tohumları ekilmeye çalışılıyor?
Haberin içinde yapılanın iftira olduğu gayet açıkken, kadının iftira cümlesini başlık yaparak ve iftira olduğunu belirtmeyerek neyi hedefliyorlar?
Haberi açmadan sadece başlığa bakan ya da sonuna kadar okumayan "Allah belasını versin, adam bir de oruç tutuyormuş ne günlere kaldık, okuyup hiç sinirimi bozmayayım" diye ölmüş masum adama küfreden kaç kişi oldu acaba?
Bu haber nedense mecliste "cinsel istismar tasarısı" görüşülürken böyle bir başlıkla çıkıyor.
Bu ve bunun gibi haber yapanların derdi şu: Güvensiz bir memleketimiz, iğrenç dindar insanlarımız her yerde ensest var. Acilen tasarı geçsin, en ağır cezalar gelsin de memlekette kargaşa çıksın. Kadınlar her haltı yesin sonrada "cinsel istismara uğradığım için yaptım" desin kurtulsun.
Eğer bu kayınpeder felçli olmuş olmasaydı, büyük ihtimal gelin "defalarca tecavüz etti, kocam da sesini çıkarmadı diye öldürdüm" diyecekti ve beraat edecekti.
Kayınpeder de masum olduğunu ispat edemeyecek ve yeni tasarıya göre en az kırk yıl tecavüzden ceza alıp hapse girecekti. Adamcağız 23 yaşında gencecik oğlunun öldüğüne mi üzülsün, ömrünün kalanını tecavüzcülerle aynı koğuşta geçireceğine mi yansın. Allah'tan felçliymiş ve Allah'tan bu pis iftiraları duymadan ölmüş. Allah rahmet eylesin.
Kanunlarımızda iftiranın cezası yok. İftira yüzünden cinayet işlenmişse ancak o zaman var. Adana'da ilişkisi olduğu kişiden hamile kalan 13 yaşındaki kız (yasalarımıza göre çocuk) "bütün çocuklar masumdur" yeni cinsel istismar tasarısının gerekçesine göre, sevgilisini korumak için suçsuz bir bir delikanlıya iftira atmış ve babası da 17 yaşında delikanlıyı öldürmüştü. Kürtaj olduğu için ceninden alınan parçayla delikanlının masum olduğu ortaya çıkmıştı.
Bu kız iftira ile ölüme sebep olduğu sadece 4 yıl ceza almış. Ölüm olmasaydı iftira kesesine kar kalacaktı. Erken evlenenler bile bu iftiracı kızdan kaç kat fazla ceza alıyor.
Eğer o delikanlı yaşasaydı, kızın babası öldürmek yerine şikayet etseydi o delikanlı en az 20 yıl ceza alıp 17 yaşında hapse girip 40 yaş sonrası ancak çıkacaktı.
Masumların iftiraya uğraması, ölmesi, öldürülmesi hükümet yetkililerimizin umrunda değil gibi duruyor. "Aman biz kızları kadınları koruyalım, onların her istediğini yapalım" diye bunca iftirayı, zulmü görmezden geliyorlar. Ne de olsa iftiraya uğrayanlar kadın değil! Erkekler nasıl olsa insan sayılmaz. Görüldüğü gibi köpek kadar değerleri yok!
Okuyucularımdan yakınlarının uğradığı iftira haberleri geliyor , yardımcı olur musunuz diyorlar. Ben ne yapabilirim en fazla yazabilirim. Hükümet kadınlardan yana, kanun kadınlardan yana. Ben en fazla duyurabilirim. Allah korkusu olan yetkililer varsa belki onlara duyurabilirim.
Fakat bu iftiralar daha ne ki, şu an meclisteki istisman tasarısı geçsin, istismar ifadelerini üniversitedeki feminist kadınlar almaya başlasın o zaman göreceğiz iftira mağdurlarının çokluğunu.
Hiçbir ülke bazı mağdurlarını korumak için ondan daha fazla mağdur çıkaracak böyle bir kanun yapmaz. Fakat biz yaparız. Neden acaba?
Mecliste mesaisi olan bir hukukçuyla konuştuk. Milletvekillerinin çoğu önlerine gelen tasarıyı okumaz, okumadan imzalar dedi. Bu çok utanç duyulacak bir şey.
Nasıl resmiyette attığımız her imzadan sorumlu tutuyor devlet bizi. Vekiller de attığı her imzadan manevi olara dünya ve ahirette sorumludur. Hesap görücü olan Allah yeter, zerrenin hesabını soracağını bildiriyor. Vekiller bu manevi yükün farkında değiller mi?
Bir ülkenin halkını derinden etkilecek yasaları okumadan imzalamak da nedir? Madem vekiller yasaları okumadan imzalıyor o halde vekil olmak için ilkokul diplomasına bile ihtiyaç olmamalı.
Bu cinsel istismar tasarısı meclisten acilen geri çekilmeli ve içine hayati değerde bazı maddeler eklenmeli.
1-Medyaya kesin bir ayar getirilmeli. İftirayı gerçek habermiş gibi manşete taşıyanlar, konu açıklığa kavuşmadan toplumu etkileyen hassas konuları sorumsuzca haber yapanlar ağır cezalar ödemeliler.
2-Reşit yaşı başka bir kanun maddesi ile düzeltilip 14 olarak belirlenmeli. Almanya ve pek çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi. 14 yaş üzerinde zina yapanlar görülmediği gibi erken evlilik yapanlar da görülmemeli, cezalandırılmamalı.
3-Rıza ile olmuş gönüllü erken evlilikten dolayı yıllar sonra tecavüz suçlaması ile 8-16 yıla kadar hapis cezası aile babalar serbest bırakılmalı. Çocuklar babalarına kadınlar kocalarına kavuşsun bu zulüm bitsin artık.
4-Cinsel istismar merkezleri açılması fikri bile çok çirkin, sanki memleket cinsel istismardan yıkılıyor. Batılılarda bin kat fazla istismar var fakat onlar cinsel istismarla baş edemiyoruz havası uyandırmıyorlar. Ayrıca bu merkezler, kadınları iftira atmaya teşvik eder.
5-İftira atan ölüme sebep olmasa bile ağır cezalar almalı. İnsanların haysiyetleri bu kadar ucuz olmamalı.
Kadınlar her haltı yiyip sonra da "ey cinsel istismar kanunu, yetiş beni kurtar deyip" istismar kanunu istismar etmesinler. Feçli, ağır hasta adama iftira atacak kadar gözleri dönmesin.
Meclis istismara ve iftiraya bu kadar kapı açacak bir kanun onaylarsa evet oyu verecekler için tek duam "Millete reva gördükleri bu kanunlarla Allah onları ve sevdiklerini imtihan etsin."
Kanun ile ilgili detaylı yazım:
http://www.cocukaile.net/ak-partinin-intihar-kanunu/
Ya size iftira atılmış olsaydı?
http://www.cocukaile.net/ya-size-iftira-atilmis-olsaydi/
Yukarıdaki yazıda haberin başlığı görülsün diye linki ekliyorum.
http://www.star.com.tr/guncel/esini-olduren-kadin-kayinpederim-sahurda-koynuma-gir-dedi-haber-1331401/
3 Yorum Yorum Yaz